Yüce Rabbimiz Ümmet-i Muhammedi tanımlarken "Böylece, sizler insanlara birer şahit (ve örnek) olasınız ve Peygamber de size bir şahit (ve örnek) olsun diye sizi orta bir ümmet yaptık"(Bakara,143).buyuruyor. Resulullah'da (sav) "İşlerin en hayırlısı orta olandır" buyuruyor.Bu ayet ve bu hadisi şerif ve benzerleri ayet ve hadisler bizlere şu mesajı veriyor.Dengeli bir toplum ve dengeli bir ümmet olun.
Ancak gel gör ki bu kadar açık emirlere rağmen günümüzde İslam akaidi (İnanç esasları) iki uç arasında sıkışıp kalmıştır.Bu uçlardan birisi hurafe ve uydurmalardan oluşan uç,diğeri de İslama yeni bir anlayış getiriyoruz adı altında yapılan yanlışlıklar ve gidilen aşırılıklardır.
İslama sokulan hurafe ve safsataları hepimiz biliyoruz.Asıl buna karşı mücadele verme iddiasında bulunan ve Kur'an'ı kendilerine göre merkeze alan insanların yaptıkları yanlışlıklardan bahsetmek istiyorum.
Bilindiği gibi ağacın kuruyan dallarını keselim derken eğer iyi bir budayıcı değilseniz ağacın ana gövdesine vereceğiniz zarar ağacın kurumasına sebebiyet verebilir.
Yapılan bu yanlışlıklardan bazıları şunlardır:
-HADİSLERİN ETRAFINDA ŞÜPHE OLUŞTURMAK:Bilindiği gibi bazı çevreler hadislerin etrafında şüpheler uyandırmaya çalışıyorlar.Şunu iyi bilmek gerekir ki Hadisler olmadan Resulullah'ın (sav) sünnetini yaşayamayız.Nasıl sünnetini yaşayabiliriz ki? Sünnet Resulullah'ın(sav) Kur'an'ı yaşamış halidir.Sünnet olmadan Kur'an yaşanmaz.Sünnet olmadan müslümanca bir hayat yaşanmaz.Müslümanca bir hayat yaşanmadan da İslam diğer fikirler gibi sadece bir ideoloji haline gelir.Yani yaşantısı olmayan diğer beşeri '...izmler' gibi kuru bir fikir haline gelir. Kur'an'ı Kerim'de Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:"
-"Kim Peygambere itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur" (Nisa,80)
-"De ki:Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki,Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.Çünkü Allah çok bağışlayandır,çok merhamet edendir.De ki:Allah'a ve Peygambere itaat edin..."(Al-i İmran,31,32).

-Hz.ADEM'İN (as) İLK İNSAN OLMADIĞINI İLERİ SÜRMEK:Yine bu yenilikçi guruplar adeta Darwin teorisine benzeyen bir yaklaşımla şöyle derler: 'Allah önce yeryüzünde beşer diye varlıkları yarattı.Sonra bu beşere irade vererek insan haline getirdi.Dolayısıyla Adem bir tane değil yüzlerce insan oluştu' Bu görüş tamamen Kur'an'a aykırı bir görüştür.Çünkü Kur'an'da Hz.Ademin (as) topraktan yaratıldığına dair bir çok ayet görmek mümkündür.Örneğin şu ayet apaçık anlatmaktadır:" Şüphesiz Allah katında (yaratılışları bakımından) İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir: Onu topraktan yarattı. Sonra ona "ol" dedi. O da hemen oluverdi."(Ali İmran,59).

-KADERİ İMANIN ŞARTLARINDAN ÇIKARTMAK:İslamı yeniden yorumlamaya çalışanların yaptıkları en büyük yanlışlıklardan birisi de Kaderi inkar etmektir.Oysa Kader Kur'an'da en çok farklı kelimelerle anlatılan bir konudur ve inancın özüdür.Ehl-i Sünnet alimlerinin hiç biri kaderi inkar etmemiş onların tümü kaderin varlığında ittifak etmişlerdir.Kaldı ki bir çok hadisi şeriflerde kadere iman açık bir şekilde anlatılmaktadır.Örneğin 'Cibril Hadisi 'olarak meşhur olmuş hadiste şöyle anlatılır:
"... Adam:
- Şimdi de imanı anlat bana, dedi. Resulullah(sav):
- "Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine iman etmendir." buyurdu.
Adam tekrar: - Doğru söyledin, diye tasdik etti".
-CENNET VE CEHENNEMİN EBEDİ OLMADIKLARINI İDDİA ETMEK:Kur'an'da her nerede Cennet ve cehennem bahsi geçse onların ebedi olduklarını da ekler.Bu iddiayı ortaya atanlar her fırsatta insanları ayetleri anlamamakla suçlarken acaba kendileri bu ayetleri okumuyorlar mı?.Örneğin şu ayetler durumu apaçık bildiriyor." İnkar edenlerin ne malları ne evlatları, onlara Allah'a karşı bir yarar sağlar. İşte onlar cehennemliktirler. Onlar orada ebedi kalacaklardır."(Ali İmran,116)." İman edip salih ameller işleyenler ise cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır."(Bakara,82)
-CAHİLİYE DÖNEMİNİ ÖVMEK:Kur'an,Hadisler ve icma-ı ümmet şeksiz şüphesiz cahiliye döneminin rezaletlerinden bahsederken ve bu nedenle de bu döneme "cahiliye" denilirken yenilikçi guruplar onları övgülerle anlatmaya başladılar.Dergilerinde aynen şöyle anlatılır:"Cahiliye Arapları Allah'a inanan,guslü bilen,abdesti alıp namaz kılan,fakir fukaraya sadaka veren,sıla-ı rahim yapan oruç tutan kurban kesen itikafa giren,umre ve hac ibadeti yapan dindar bir topluluktu."(K.H.dergisi,Sayı 50 sayfa 90).
Bu kadarına da pes doğrusu.