Telefon hayatımıza gireli çok oldu. Artık ondan vazgeçmek mümkün gözükmüyor.

Özellikle de cep telefonu aşkımız, ürkütücü boyutlarda.

Telefon kullanımındaki israf ve lüks ayrı bir konu. Ben, başta telefonlar olmak üzere teknolojinin insan sağlığına verdiği zararlara değinmek istiyorum.

Örneğin cep telefonu kullanıcıları şu hususlara dikkat etmeli:

1- Cep telefonunu uyurken yatak odamızın dışına koymamız gerekiyor.

2- Cep telefonunu kalbimizin üzerinde taşımak riskli.

3-Kulaksız uzun süre cep telefonunu kafamıza dayayarak konuşmak çok zararlı.

4- Cep telefonunu oynamaları için çocuklara vermeyin. Özellikle de bebeklere?

Cep telefonlarının farkında olmadığımız güçlü bir radyasyon kaynağı olması gerçeği bir yana baz istasyonları ile ilgili de tartışmalar artarak devam ediyor.

İnegöl?de bir ara Azize Hemşirenin, baz istasyonlarına karşı eylemlerine şahit olduk. Yer yer sokağına kurulan baz istasyonuna tepki gösteren İnegöllüler de basına yansıdı.

İnegöl merkezde bulunan çok sayıda baz istasyonu ile ilgili kaygılar giderilmiş değil.

Baz istasyonlarının insan sağlığına zararı bilim çevrelerinde hala tartışılan bir konu.

Halkımız sokağına baz istasyonunun kurulmasını istemiyor. Kurulduğunu fark ettiğinde tepki gösteriyor.

Ülkemizde baz istasyonlarına karşı başlatılan hukuki bir süreç de var. Baz istasyonlarına karşı ilk karar Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden çıktı.

Ve mahkeme baz istasyonlarının ?şehir dışına çıkarılmalarına? hükmetti. Karar Yargıtay?dan dönmesine rağmen, Yargıtay Genel Kurulu, ?baz istasyonlarının şehir dışına çıkarılması? kararını onayladı.


Baz istasyonlarına karşı son bir karar Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi?nden geldi.

İnegöl?deki Baz istasyonları için de emsal teşkil eden mahkeme kararı şöyle: ?İnsan sağlığına zararlı olan 3 GSM şirketine ait baz istasyonlarının şehir dışına çıkarılmalarına temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.?

Baz istasyonlarına karşı üst üste mahkeme kararları geliyor.
Yeni yayınlanan baz istasyonları yönetmeliğine de Danıştay?dan yürütmeyi durdurma kararı çıktı.

Yakın zamanda İnegöl dahil, baz istasyonlarının kent merkezlerinden sökülüp, şehir dışına çıkarılması söz konusu.

Ancak bu uygulamanın insan sağlığına daha büyük zarar vereceğini söyleyen uzmanlar var. Çünkü uzaktan zayıflayan sinyal alışverişi daha güçlü dalgalarla ve sık dalga taramalarıyla sağlanmaya çalışılacak.

Velhasıl teknoloji dediğimiz şey öyle bir hastalık oldu ki; ne onla ne de onsuz yapamıyoruz.

Özellikle de Cep telefonları ve baz istasyonları, daha çok başımızı ağrıtacak gözüküyor.

EVLİLİĞİN OKULU MU OLUR?

Evlenen de çok, boşanan da? Orana baktığımızda boşanmaların sayısı ürkütücü boyutlara varmış gözüküyor.

Ehliyet eğitimi ile trafik kazalarının önüne ne kadar geçebiliyoruz? Tartışabiliyoruz. Ancak ehliyet zorunluluğu tartışmasız bir konu.

Evliliği bir hayat yolculuğu olarak düşünebiliriz. Evlilik yolunda da sık sık kazalar yaşanmıyor değil. Boşanmalar bu tür kazaların acı bir sonucu. Peki evliliğin de bir ehliyeti olamaz mı?

Elbette yasalar,örf ve adetler evlilik müessesine bir takım ölçüler getirmiş. Ancak mevcut tablo gösteriyor ki; eksik olan bir şeyler var.

İşte ?Evlilik Okulu? gibi uygulamalar bu tür eksikleri gidermeyi hedefliyor.

İnegöl?de, evlilik okulunun ilki, İnegöl Belediyesi tarafından geçtiğimiz yıllarda düzenlenmişti. Sonra bu güzel proje yarıda kalmıştı.

Bu yıl, Evlilik Okulu projesi, Aile Hayatını İyileştirme Derneği?nin girişimleri ile yeniden hayat buldu.

Geçtiğimiz hafta, Evlilik Okulunda verilen eğitim ve yapılan sınav sonucunda, 13 çift sertifika aldı.

Düğün mevsimine girdiğimiz bu dönemde bu tür eğitimlerin önemine dikkat çekmek istedim. Evlenme adaylarını ve evlenmek isteyenleri bu tip eğitimden geçirmemiz gerekiyor.

Bu tip projelerle tek bir aileyi biel kurtarmış olsak yapılan onca masrafa ve emeğe değer diyoruz.

Projeye imza atan İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AHİD Başkanı Naci Köseoğlu ve çiçeği burnunda çiftlerimizi alkışlıyoruz.

ÖLÜM YAKINLARIMIZA UĞRADIĞINDA?

Bu günkü yazımızda bir alkış da, İnegöl belediyesi?nin Cenaze ve Defin Hizmetleri Binasına gelsin.

Bana göre 8 yıllık hizmetleri içerisinde Başkan Aktaş?ın en çok dua aldığı hizmetlerin başında Mezarlık düzenlemeleri geliyor.

Eminim Başkan Aktaş; Cenaze ve Defin Hizmetleri Binasını hizmete sunduğu için aldığı duaların sayısı artacaktır.

Hatta bu anlamlı ve güzel proje için İnegöl olarak, geç kaldığımızı bile söyleyebiliriz.

Dışardan mütevazi bir yapıya sahip olduğu görülen binanın içeriğinde cenaze hizmetlerine ait çok kapsamlı bir donanım var.

Resmi verilere göre İnegöl?de her gün ortalama 3 kişi vefat ediyor. İnegöl?de bir yılda ortalama bin cenaze çıkıyor.

Acılı günlerinde vatandaşın Belediyeyi yanında görmesi güzel bir proje.

Cenazenin evden alınıp taşınması, bay ve bayan gassallar tarafından yıkanıp kefenlenmesi, mezar yerinin hazırlanması, defin işleri, dua ve K.Kerim?in okunması, yemek yapılmayan cenaze evine taziye ve yemek sunulması gibi hizmetler bu merkeze ait. Üstelik tüm bu hizmetler için maddiyat söz konusu değil.

Bu binanın hizmete girmesi ile ?Beşikten mezara kadar Belediye halkın hizmetinde? söylemi daha da yerini bulmuş oldu.

Allah sevdiklerimizin acısını yaşatmasın ama ölüm imtihanı gelip bulduğunda, Belediye?nin ?Alo 188 Cenaze Hizmet Hattını? arayarak, cenazenize son vazifenizi Belediye?nin desteği ile yerine getirebilirsiniz.

Son sözümüz dua olsun?Allah göçüp gidenlerimize rahmet etsin. Bakide kalanlarımıza sıhhat ve selamet versin.