Zaman zaman, İnegöl?ün en önemli değeri olan mobilya konusunu köşeme taşıyorum. İnegöl Mobilyası?nın sorunlarını yazmaya çalışıyorum.

Örneğin daha önceki yazılarımda, mobilya sektörümüzün sorunları ile birlikte büyüdüğünü, nitelikli eleman eksikliği, markalaşma, kurumsallaşma konularında geri kaldığımızı, bununla birlikte patronların da firmalarının ve markalarının gerisinde kaldığını ve bu şekilde büyümenin sürdürülebilir olmadığını belirmiştim.

Bugün mobilyamızın en önemli sorunlarından biri olan ?karsızlık? konusuna dikkat çekeceğiz.

Ne zaman bir mobilyacı dostumuzla oturup dertleşsek konu dönüp dolaşıp sektördeki karsızlığa geliyor. Mobilyacılarımız kardan memnun değil. İnegöl Mobilyasının karlılığı 5?lerde. Ki gerçek anlamda karlılık analizleri yapılsa örneğin amortismanlar düşse bu rakam daha da aşağı iner.

Burada bir şeyin altını çizmek gerekiyor. Bir çok mobilyacı elde ettiği kardan memnun değilken, mobilyacılarımızın önemli bir kısmı da, ne kadar kar elde ettiğini dahi bilmiyor. Gelirini giderini, ürettiği malın gerçek maliyetini, bilançoyu sağlıklı bir şekilde çıkaramayan mobilyacı sayısı maalesef o kadar çok ki. Karların bu kadar düştüğü ortamda, kara düzen iş yapmak, kontrolsüz büyüme büyük riskler taşıyor. Bu belirsizlik orta vadede İnegöl mobilyasına ciddi zararlar verecektir.

Birkaç gün önce beraber yemek yediğim Saloni firmasının sahibi Haluk Özbek de bu konudan rahatsızdı. İnegöl Mobilyası?nın geleceği açısından bu meselinin masaya yatırılması gerektiğini ifade etti. Bu konudaki fikirlerini yazmasını rica etmiştim. İşte; ?Bir mobilyacı gözüyle karsızlık?

?İnegöl?de mobilyacılığın çok büyük avantajları olmasına rağmen, maalesef biz üreticilerin yaptığı hatalar bu mesleğe ve kendimize çok zarar veriyor. Bu avantajları hakkıyla kullanamıyoruz. En büyük problem kar edememe?

Yaptığımız hatalı maliyetler, verimsiz üretimler, pahalı malzeme satın almalar, malzeme zamlarının zamanında mobilya fiyatlarına yansıtılamaması, birbirimizin ürünlerini taklit edip benzer model olduğu için istediğimiz fiyatta urun satamamamız bizlere para kazandırmıyor? (Öyle ya ürünler birbirine benzerse müşteri fiyat kıyaslayacak ve para kazandırmayacaktır) Ama en kötüsü maliyetlerimizin net olmaması ve satışlardaki aşırı tavizler yıllar gecse de mobilyadaki maddi gelişmeyi aşırı yavaşlatıyor.

Oysaki 5 ila 10 arasındaki fiyat yada maliyet iyileştirmesi, İnegöl mobilyacı esnafını, sanayicisini ihya edebilir. Ben şahsen İnegöl?ün mobilyadaki ortalama karlılığının, 5?in altında olduğunu düşünüyorum. Bu karlarla çalışmak bence büyük risk.

Bu karlarla, ideal makine yatırımı yapılamaz? Yatırımcı mutluluğu sağlanamaz? Gelecek inşaa edilemez? Asla marka olunmaz? Çalışanlar mutlu edilemez? Devlet mutlu edilemez? İyi tasarım yapılamaz? Üretimlerimiz için gerekli fiziksel tesis yatırımı yapılamaz?Vergi verilemez? Kaliteli ürün üretilmez? İsletme sermayesi oluşturulamaz? Kaliteli ekipler çalıştırılamaz? Ön ödemeyle yıllık satın alma planları yapılamaz?

Malzemenizi önden satın alıp, 6-7 aylık fiyat sabitliği sağlayamazsanız, İstanbul?larda bin bir gayretle fuara katılıp ta sattığınız onlarca tır mobilyanızı fuardan sonra gelen sürpriz malzeme zamlarından dolayı karsız yada zararına satmış, malzemeciye de, bir güzel kölelik yapmış olursunuz?

Kısacası bu karlarla rekabet edilemez. Kar olmadıkça maalesef mertlik de bozulmakta. Devletin, isçinin, tedarikçinin, müşterinin hatta kendi ailelerimizin hakları yenmektedir.

Kar olmayınca ödemeler dengesi de bozulacak, borçların düzgün ödenememesi bedduaları ve bereketsizliği de beraberinde getirecektir. Mutlu olmayan bir esnaf kaliteli ürün de üretemeyecektir. Kalitesiz her ürünün satış geliri, hem haram olacak, hem de firmalara, şehrimize ve devletimize büyük zarar verecektir. Bunun da sonucu: İnegöl bu olumuz imajdan bir türlü kurtulamayacaktır. İnegöl? deki kaliteli bir avuç firma bu sebeple kendilerine gönül rahatlığıyla; ?İnegöl firmasıyız? diyemiyor.

Oysaki kar bir çok derdin ilacıdır.

Bence değmez? Kar etmeyeceksek bu kadar mücadeleye, strese gerek yok.Tabi ki karlılığımızda devletin,yerel yönetimlerin ve kamu idaresinin de etkisi büyük. Örneğin mesleğimiz için gerekli okullaşma ve kadro oluşturma konusu çok yavaş ilerliyor. Tasarım konusu hala çözülemedi.

Tutturmuşuz il olalım? İnegöle işletme fakültesi yada üniversite açalım vs... Bence daha önemli şeyler var?

İnegöl süper ilçe olmalıdır.İnegöl, Uludağ Üniversitesi?ne iç mimarlık ve taşarım bölümü açtırmalıdır.

Beyaz yakalı personel kesinlikle burada ve büyük şehirlerdeki üniversitelerde eğitim almalıdır. İnegöl?deki yada Çorum?daki bir Üniversitenin ne hocasından ne de öğrencisinden hayır gelir. Güzel, okumuş insanlar olurlar ama bin yıl geçse de iphone tasarlayamazlar, mercedes çıkartamazlar hatta buradan mezun olanlar Mercedes?te çalışamazlar bile.

Basit hesaplamayla İnegöl mobilyacılıktan her yıl 300 -400 milyon TL kar elde edebilir. Bu kar da bu şehri ihya eder.

Yapılması gereken basit aslında? Her firma maliyetlerine mükemmel hakim olmalı. Kar edip etmediğini her ay kontrol etmeli. Muhasebecisine bu konuda görev vermeli. 20 kişiden fazla eleman çalıştıran her firma üretiminde mühendis çalıştırmalı. Malzeme zamları derhal satışlara yansıtılmalı yada önden malzeme fiyatları sabitlenmeli. Verimli üretim yapılmalı. Herkes firmasının üretim kapasitesini tam ölçmeli ve bu kapasiteyi tam doldurarak üretim yapmalı.?

Dostumuz Haluk Özbek?in görüşleri böyle? Mobilya sektörümüz başta olmak üzere, İnegöl ile ilgili her alanda, kanaat sahiplerini dinlemeye ve görüşlerini paylaşmaya devam edeceğiz?