Son polis operasyonu ile yine ulusal TV?lerde, İnegöl adı geçti. İnegöl adına tablo olumsuz. 200 polisin katılımıyla düzenlenen operasyonda 20 kişi gözaltına alındı.

Operasyonda, daha önce kayıp üniversite öğrencisi Sinem Yurdanur soruşturmasında adı geçen bir kişi, kendisini silahla vurarak hayatına son verdi. Operasyonda bir kişinin ölmesi üzüntümüzü daha arttırdı tabi?

Kayıp Sinem olayı yine tazelendi. Müge Anlı, Tatlı Sert programında yine İnegöl?ün adını kötü olaylarla anmaya başladı. Umarım Sinem, sağ salim bulunur da, meselenin özünü tüm Türkiye öğrenmiş olur.

Mobilya ve köftemizden çok, ?İnegöl olayları? sonrasında da ?Kayıp Sinem? olayı ile anılır olduk. Şehir imajımız açısından iyi bir durum değil. İnegöl dışarıdan bu tür olaylar ile tanınır oldu. Operasyonun doğrudan Kayıp Sinem olayı ile bağlantısının olup olmadığını henüz bilmiyoruz...

Polisin gözaltına alındığı 20 kişi, Çekirge Devlet Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirilirken, burada kendilerini görüntülemek isteyen gazetecilere Çekin İnegölün yiğitlerini çekin diye seslenmeleri TV kanallarında döndü durdu.

İnegöl adına hassas bir konu. Soruşturma aşamasında insanları suçlu ilan etmek doğru değil. Mahkeme yargılamadan insanları yargılıyoruz çoğu kere. Maalesef medya da bazen bu yanlışa düşüyor. Olayların veriliş şekli tüm İnegöl?ü zan altında bırakıyor.

Halbuki İnegöl?de, diğer şehirlerimizle kıyasla bu tür olaylar fazla yaşanmıyor. Tüm kenti yargılayıp etiketlemek doğru değil? İnegöl Kafkaslar, Balkanlar ve Anadolu?nun bir çok ilinden aldığı göçlerle adeta küçük bir İstanbul.

Göçlerin beraberinde bir takım sorunları da getirdiği bir gerçek. Her şeye rağmen İnegöl; kültürel, ekonomik ve sosyal zenginliği ile örnek bir kent. Dışarıya bunu vurgulamalıyız.

Emniyetle ilgili bir takım olaylar İnegöl ve markalarının önüne geçmemeli. Adli olaylar İnegöl?ün imajına gölge düşürmemeli. Bu hususu da yetkililerin masaya yatırmasında fayda var.

İnegöl Emniyet Müdürü Orhan Öztabak, geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapmıştı. 2011 yılında İnegöl?de meydana gelen hırsızlık, dolandırıcılık, cinayet, yaralama ve benzeri suçların yüzde 80ini aydınlatılmış.

Emniyet Müdürü Öztabak?ın açıklamasından aldığım notlar şunlardı:

1- Vatandaşların şüpheli kişileri 155 polis ihbar hattına bildirmesi Emniyetin işini kolaylaştırıyor.

2- Son dönemde telefonla dolandırıcılık artmış bulunuyor. Karakola gitmeden bu tür telefonları dikkate almayın.

3-Apartmanların ana kapılarının açık bırakılması hırsızlığa davetiye çıkartıyor. Ana kapıların kapalı olması gerekiyor.

4-Vatandaşlarımız özellikle kendilerine ait evlerin kapılarını çekip kapatmak yerine kilitlemeli.

5- Zil çaldığında kapıda kimin olduğunu öğrenmeden kapıyı açmayın.

6-İnegölde 2010 yılında bin 180 olan mala karşı işlenen suç, 2011 yılında bin 200e çıkmış.

7-Suç oranında meydana gelen artış, 2011 yılında Akhisar ve Huzur mahallelerinin güvenliğinin Emniyet Müdürlüğüne geçmesinden kaynaklanıyormuş.

8-İnegölde 2010 yılında 400 iş kazası olurken, bu rakam 2011 yılında yüzde yüz artarak 800e yükselmiş.

9-2011 yılında emniyete 90 kadın , aile içi şiddetten başvurmuş.

10-2010 yılında kişiye karşı işlenen suçların sayısı bin 500 olarak kayıtlara geçerken, bu oran 2011 yılında bin 600.

Tüm bu verileri şunun için paylaştım: İnegöl?de emniyet kayıtları diğer kentlerin emniyet kayıtları ile kıyaslandığında mesele daha iyi anlaşılacaktır.

Emniyet üzerine düşeni yapıyor. Vatandaşımız da daha duyarlı ve dikkatli olmalı. Son bir konu: görevlendirilen polis sayısı açısından İnegöl, kasaba muamelesi görmemeli. Bir çok ilden büyük olan İnegöl, potansiyeli dikkate alınarak en azından il muamelesi görmemeli.