Malıköy' de sabah ve İnegöl' de akşam oluyordu
Dikiş dikiyordu Zehra
Gözyaşı yağmurlarından sonra
Daha güzelleşmişti yeşil gözleri
Tozu akıp gitmiş böğürtlenler gibi
Düşlüyordu nişanlısını
Bir dağ gölgesi gibi akşam üzeri
Uzak erkeğinin soluğu düşüyordu can evine
Ürperdi Zehra
Parmağına battı iğne
Gördü altın yüzüğünü
Öptü nişanlı kan' ı.
Neredeydi ? Bilmiyordu
İnegöl'de akşam oluyordu.
Dut ağaçlarında gün susmuştu,
Kuyularda su
Ve dağlarda dört yan susmuştu
Zehra pencereden sordu:
Neredesin Ali ? Neredesin Ali ?
Bütün seven kadınlar gibi,
Öğrenmişti beklemeyi.
Dayadı başını akşamın yastığına
Sokuldu dut yaprağı karanlığına
Özlemine erkeğinin...
"Ne kadar yalnızım şu dünyada !"
Yakmışlardı İnegöl'ü
Ölmüştü Tahsin Efendi
Zehra gelen akşama seslendi
Neredesin Ali ? Neredesin Ali ?
Bütün seven kadınlar gibi,
Erkeğini bekliyordu
Bekleyecekti


Ceyhun Atuf KANSU

Sakarya Meydan Savaşı Kitabı 1974