Yaşı kırkın üzerinde olanların mutlaka bir kireç kuyusu anısı vardır. Ben İnegöl Lisesi'nin "C" Blok İnşaatı için açılan kuyuya düşmüştüm. Seksenli yıllara kadar, bir inşaata başlamadan önce inşaatın alanı içinde, inşaatta kullanılacak kirecin söndürüleceği bir kireç kuyusu oluşturulurdu. Ne kadar uzun olursa kireç için daha iyi olacağı söylenen süre on beş günden de az olmazdı.

Kalker-Kireçtaşı'ndan elde edilen kireç, İnsanoğlunun kullandığı en eski kimyasal ve bağlayıcılardandır. Geçmişte inşaat yapımı ve tarımda kullanılırdı. Günümüzde ayrıca, bitki ve hayvan yemi, böcek öldürücü ve sanayinin birçok alanında kullanılmaktadır. Kaliteli kireç üretimi; hammaddedeki kireçtaşı bileşim ve kalitesine, kullanılan yakıt ve yakma kalitesine bağlıdır.

Kireç; kireç ocakları ve fabrikalarında kireçtaşının kalsine edilmesi ( yakarak toz hale veya kirecimsi bir hale gelmek)ile elde edilir. Kalsinasyon sonrası elde edilen kirece "Sönmemiş-topak kireç" denilir. Sonrası su ile işleme tutularak söndürme adı verilen işlem yapılır. Bu esnada kirecin hacmi iki buçuk katı artar. Kireç tam olarak söndürülmeden inşaat yapımında kullanılırsa sıva patlakları oluşur.

Kireç yapılacak kalkerli maddeler çevre araziden tespit edilir. Küçük çaplı dinamitleme yöntemi ile parçalanarak ocağa taşınır. Günümüzde gelişmiş teknoloji kullanılsa da geçmişte, kireç olabilecek malzemenin bulunması ocağa taşınması, yakacağın tedariki ve yakma işlemi tamamen el emeği, insan gücü ile yapılan işlerdi. İşletici ve ocakçının bilgi birikimi ve tecrübesi çok etkili olurdu.

Kirecin elde edileceği ocağın dış duvarı yanmaz taşlarla örülü olup duman çıkışını sağlayan bir baca ve kirecin boşaltımının yapılacağı kapı bulunur. Bu yüzey kaplaması hem enerji izolasyon maddesi, hem de yüksek sıcaklıktaki genleşmelerde çatlamaları önleme görevi yapmaktadır. Sonrasında ocağa taşlar dikkatlice yerleştirilir ve yakma işlemine geçilirmiş.

Babası ve dedesi de kireç ocağı işletmiş olan Enver Kirişçi'nin anlatımı ile; Ocağa bir kilo kireçtaşı konulduysa, bir kilo da yakacak odun kullanılırmış. İnegöl Bedre (Çayyaka) Köyündeki ocakta bir kerede 100 ton kireç elde edebiliyorlarmış. Bunun için çalışanlarla beraber üç gün üç gece ateşin hızını düşürmeden odun atarlarmış.

1940'lı yıllarda Bedre deki kireç ocağını işletmecisi Recep Ali Bayraktar (1900-1957) ilçemizin bilinen en eski kireç ocağı işletmecisidir. Daha sonra ocağı devrettiği Adem Kirişçi (1910-1977) oğlu Mustafa Kirişçi ile birlikte 1981 yılına kadar ocağı işletmişlerdir.

Bunların dışında Şehitler'den Ahmet Demirtaş, Halhalca'dan Halil ?, Küçükyenice'den Recep ? adlı kişiler de kireç ocağı işletmeciliği yapmışlardır. Bahri-Mehmet Paksoy, Ümmü Bayrak, Yücel şimşek, Mehmet Erim ilçemizde kireç alım satımı yaptığını tespit ettiğimiz diğer değerli kişilerdir.

Kaynakça : 03.09.2018 tarihi Kireççi Mehmet Erim ile, 06.09.2018 tarihi Enver Kirişçi ile görüşüldü. https://sites.google.com/.../we.../home/anamur-ilkel-kirec-ocagi