Ham deriyi kullanılabilir hale getirmek için uygulanan işlemlerin tümüne tabaklama, bu işi yapana da tabak denir.

Kimyasal malzemeler yardımı ile her türlü deri cildinin terbiye edilmesi sürecini ifade eder ve debbağlık, sepicilik kelimeleri ile aynı anlamda kullanılmaktadır.

Deriler ya kılları alındıktan sonra ya da kıllı olarak iki şekilde tabaklanırlar.

Kimyasalların kullanılmadığı dönemlerde kıl dökme işlemi için ısıtılıp nemlendirilerek bakterilerin oluşması için asılıp bekletilirdi. Deri yüzeyinde çürümenin başlamasıyla kıl kökleri de gevşeyerek dökülürdü.

Derilerin kıllarının alınmasında başka yöntem ise küllü suda bekletmektir. Deriler üç gün küllü suda bekletilir ve kül derinin kıllarını büyük oranda dökmektedir.

Kalan tüyler ise kazıma bıçakları ile kazınarak alınır, tekrar küllü suya atılır. İki gün bekletildikten sonra tekrar çıkarılır. Bol su ile ayakaltına alınarak çiğnenir ve yıkanır.

Deri üzerindeki kirlerin temizlenmesi için suya batırılıp yıkanmakta daha sonra bir tezgah üzerine gerilerek yapışık etler ve yağlar temizlenir.

Bunu ardından deriler ortalama 1 metre derinliğindeki kuyularda meşe palamutu ve kireç karışımında bekletilerek yumuşatılır yıkanır ve kireç kuyularına tekrar atılır.

Kireçli suda yeteri kadar bekletildikten sonra tekrar yıkanır. Deriler cinslerine göre bu kuyularda üç aydan 24 aya kadar bekletilebilir.

Çarşı içindeki Tabakhane Sokak'ta hangi yıllara kadar tabaklık yapıldığını öğrenemedik.

Günümüzde Mobilya Sanayii içinde yer alan "Tabakhane Caddesi" adlı bölgede ellili yıllara kadar Tabaklık mesleği yapılmış bulunmaktadır.

Eski Belediye Başkanlarımızdan Refik Tabakoğlu; soyadlarında taşıdıkları Tabaklık mesleğinin dedelerinin mesleği olduğunu ifade etmektedir.

İlçemizde başkaca da Tabaklık yaptığını öğrendiğimiz kişi bulunmamaktadır.