Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Hamd alemlerin Rabbi olan Allah cc.'ya mahsustur.

Salat ve Selam, Hz. Muhammed (sav)'e, O'nun Aline, O'nun Ashabına ve kıyamete kadar O'nun izinden giden muvahhit mümin ve müminlerin üzerine olsun.

Şehadet ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur ve şehadet ederim ki, Muhammed (s.a.v.) O'nun kulu ve Rasulü'dür.

Şirk ve küfür hakimiyeti, egemenliğinde yetişen nesilleri kendi inanç ve düşüncelerine asker etmek için birçok yol uygulamaktadır.

Şeytani düzenlerde bu kaçınılmaz bir durumdur. Çünkü şeytani düzenlerini ayakta tutabilmek için her yol onlar için mubahtır. Müslümanların uyanmaması için çeşitli entrikalar planlar yapmışlardır.

Eğitim sistemlerinde çarpıklıklar vardır. İslam'la ilgili eğitimler yok denecek kadar azdır, bu bağlamda olan eğitimlerde hedef şaşırtmak için yapılmaktadır.

Şirkin hakim olduğu düzenlerin din kitaplarında tağut kelimesine rastlamak mümkün değildir. Tağut kelimesine Kuran-ı Kerim'de sekiz ayeti kerimede karşımıza çıkmaktadır (1).

Tağut kelimesine rastlansa dahi hedef şaşırtması yapılarak anlamını farklı mecralara gönderme yapmışlardır. Şirk kelimesi içinde aynı sözler söz konusudur.

Şirk ve türevleri olarak kuranı kerimde 168 yerde geçmektedir(2). Ve daha bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

İslamsız topraklarda bu eğitim sistemleri sayesinde Müslümanlar uyutulmakta kelimeler gerçek manasının dışında değişik anlamlar verilerek Müslümanların önüne çıkarılmaktadır.

Tağutların bu çalışması başarı ile sonuçlanmış ve Müslümanım diyenler farklı farklı düşünmeye başlamıştır. Ve bu düşünceler sonucunda kavram karmaşasında da Müslümanım diyenler iki safa ayrılmış durumdadır.

1- İslamsız topraklarda, şirk ve küfrün güdümünde yaşamak zorundayız. Elimizden bu zorbalara karşı gelmek gelmez. Bizler mustazaf'larız, imkanımız ve gücümüz yoktur. Ekmek parası kazanmak zorundayız çocuklarımıza kim bakacak, hem ekmek parasıda kazanmak cihad'dır. O halde bu islamsız topraklarda tağutların egemen olduğu ve şirk düzenlerinde, onların şemsiyesi altında, onların gölgesinde etliye sütlüye karışmadan, bana dokunmayan yılan bin yaşasın, komşuma saldırmışlar beni ne ilgilendirir ben ve çocuklarım rahat ya, işte böyle durumda ben nasıl rahat yaşarımın derdinde olanlar.

2- İslamsız topraklarda, şirk ve küfür bizim olan vatanı işgal etmişlerdir. Onlar, Allah'ın hükümleri ile hükmetmeyen hevalarından ve nefislerinden kaynaklanan hükümleri Müslümanlara zorla kabul ettirmek istiyenler ve dayattıranlardır. Şirk ve küfür ile hükmetmekte, zulüm ve sömürüyü sürdürmektedirler. Bizim vatanımızda, bizi insan yerine koymayanlar, bütün hak ve hürriyetimizi gasp etmişlerdir. Biz bunlardan nasıl kurtulur, bu şirk düzenini bu zulüm ve sömürü düzenini nasıl değiştiririz. Bu islamsız toprakları islamlı topraklar hale nasıl getiririzin derdinde olanlar.

Bu iki anlayış taraftarları, akidelerini, amellerini, siyasetlerini, ekonomilerini, eğitimlerini, hukuklarını, işlerini ve güçlerini anlayışlarını çerçevelerinde değerlendirdiler. Ve bu değerlendirmeye göre hayatlarındaki yolu belirlediler. Ya birinci kısmı seçtiler ya da ikinci kısmı seçtiler...

"Allahım Şüphesiz ben bilerek herhangi bir şeyi şirk koşmaktan sana sığınırım. Bilmeyerek işlemiş olduğum(şirk ve hatalarım) ın senden bağışlanmasını dilerim. Şüphesiz ki bütün gaybları (gizli şeyleri) ancak sen bilirsin."(3).

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

(1) Bakara süresi 256-257, Nisa süresi 51-60-76, Maide süresi 60, Nahl süresi 36 ve Zümer süresi 17

(2) Enam süresi 19, Kasas süresi 88, Nisa süresi 8, ......

(3) Terğib ve Terhib 1/76

.