İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası?nın seçimleri ertelenince ortalığı yeniden sessizlik bürüdü?
Daha düne kadar fırtınalar kopan İnegöl iş dünyasında herkes yeniden köşesine çekildi?
Aynı 3 ay önce olduğu gibi?
O zaman da erken seçim yapılacak diye siyaset kulislerinde baş döndüren bir trafik varken, seçimlerin erkene alınamaması nedeniyle herkes inzivaya çekilmişti?
Her neyse?
Konumuza dönecek olursak; benim köşemi takip edenlerin dikkatini çekmiştir?
İTSO seçimleriyle alakalı seçim sürecinde bir tek yazı dahi yazmadım?
Çünkü öteden beri savunduğum ?İTSO başkanı mobilyacı olmalı? şeklindeki görüşümle örtüşen bir tabloyu göremedim?
Bu nedenle de yazı yazma gereği duymadım?
Elbette mevcut tablo içinde kazanmasını gönülden istediğimiz başkan adayı var, o kendini biliyor zaten?
Benim bugün asıl dikkat çekmek istediğim konu ise farklı?
Seçim sürecinde bazı kişiler ?siyaset ekonomiye karışıyor? gibi bir görüşü savunarak, siyasetin ekonomiden yani İTSO seçimlerinden elini çekmesini istedi?
Bu nasıl bir aymazlıktır, söyler misiniz?
Bu ülkede; siyasette istikrar varsa ekonomide de istikrar vardır, ekonomide istikrar sürerse siyasette de istikrar sürer?
Siyaset ve ekonomi olguları birbirine bu kadar göbekten bağlı iken, oluşan her ekonomik krizde veyahut ekonomiyle ilgili her türlü gelişmede siyaset kurumunun ekonomi politikaları eleştirilirken, siyasete ekonomiyle ilişkini kopar demekte ne oluyor?
Üstelik bu yönde yapılan eleştiri ne gariptir sadece belli kurum ve kuruluşların seçim zamanlarında yapılıyor?
Koca koca işadamları bilmez mi ki bu ülkede nasıl yaşanacağını dahi siyaset kurumu dizayn ediyor?
Yerel ve genel seçimlere; SİAD?lar başta olmak üzere genel anlamıyla STK?lar, cemaatler vb. olgular istediği gibi müdahil olurken, seçimi kendi istedikleri adayın kazanması için bütün işadamları oluk oluk para akıtırken, ne oluyor da oda seçimlerinde birden bire siyasete ekonomiye karışmasın deniliyor?
Biri bana bunu anlatsın?
Aşağıda önceki gün e-postama gelen bir maili sizlerle paylaşmak istiyorum?
Ben Isparta Keçiborlu?da yaşayan bir ozanım. Şu anda kızımın yanında İnegöl?de misafir olarak kalmaktayım. Tarihinizi inceledim ve dilim döndüğünce bir şiir kaleme aldım. Beğenir misiniz bilmem ama sizlere bir Ispartalı olarak armağanım olsun.
İNEGÖL?ÜN KOKUSU
Tarih kokuyor her bir yanı buram, buram
6 Eylül?dü özgürlüğüne kavuştuğu zaman
Savaşta bir elinde silah, öbür elinde ise Kuran
Gözlerden yaş akar, İnegöl?ün tarihini okuyan
Okunan ezanların tadı burada bir başka
Kanla yazılmış tarih, hala izleri belli taşta
Analar şehit vermiş evlatlarını genç yaşta
Yaşlıları anlattı, dinledim de oradan bilirim
Kış gelince Mezitler bir türlü geçit vermez
Çam kokulu suları soğuktur nedense içilmez
İnegöl?ün köftesi lezzetli, tatmadan geçilmez
Gözümle gördüm, tattım da oradan bilirim
İnegöl?ün simgesi, çam yaprağı ile geyiktir
Mobilyası namlı, Dünyada eşi benzeri yoktur
Hele halkını sorma, sanki mozaikli kektir
Sordum bilenlerden, öğrendim de oradan bilirim
Domaniç, Ahi dağları üşümüş, yeşile bürünmüş
Bozova, Alaçam yaylasından bereket fışkırmış
Araboğanını görenlerin gözleri kamaşırmış
Araştırdım, tarihini okudum da oradan bilirim
İshak paşa camisi, sanki ulemaların mekânı
Yıldırım Beyazıt Camisi ise mis gibi tarih kokanı
Kelimelerle anlatamadığım, kervan saraylarını
Ziyaret ettim, her gittiğimde oradan bilirim
Âşık Ali derki; kızımı gelin verdim, yavuz eline
Gurbet miras kaldı benden sanki sevdiklerime
Gözyaşı karışıyor artık, yazdığım sözcüklerime
Sazımla dertleşir, seni her gün yad ederim
Ozan Ali Yılmaz - Keçiborlu - Isparta
GÜZEL SÖZLER:
?Önce doğruyu bilmek gerekir. Doğru bilinirse yanlış da bilinir. Ama önce yanlış bilinirse doğruya ulaşılamaz.? - Farabi