İnegölspor yavaş yavaş hedefi Ptt 1. Lig olan bir takım gibi oynamaya başlıyor. Bunu Hatayspor maçının özellikle ilk yarısında net bir şekilde gözlemledik. Son dakikadaki serbest vuruşta taraftar, golün geleceğine o kadar inanmıştı ki birçok kişi telefonlarıyla gol anını ölümsüzleştirdi.

Maça ideal onbiriyle başladı İnegölspor. Sakat veya cezalılar dışında yapılan zorunlu değişiklikleri saymazsak istikrarlı bir takım oluşturma düşüncesinde teknik ekip. Bence doğru olanı da bu.

Önceki yazılarımızda iyi futbol oynamadığımızı, hatta bu futbolla hedefimizin Ptt 1. Lig olmaması gerektiğini söylemiştik. Ama son 3 maçta alınan 9 puan hem oyuncularımızın üzerindeki baskının kalkmasını hem de özgüven kazanmalarını sağladı.

Maçın ilk 15 dakikasında dengeli oyun oynandı. İki takım da birbirini tartarken topa biraz daha fazla sahip olan taraf Hatayspor oldu. İnegölspor bu dakikalarda defanstan attığı uzun toplarla pozisyon bulmaya çalıştı. Bunu her zaman olduğu gibi yine başaramadı.

Hacı Mustafa'nın kaleciden çaldığı top sonrası hakem -görüş açısı çok net olmasına rağmen- belki de maçın kaderini değiştiren skandal bir karara imza attı ve oyunu devam ettirdi. Bu dakikadan sonra İnegölspor daha istekliydi. Yıllardır bu takımdan görmeyi istediğimiz şeyi yaptılar ve ilk yarının bitimine kadar oyunu Hatayspor yarı alanına hapsettiler. Görmek istediğimiz şey "topu yere indirmek".

Uzun toplarla uzayan takım boyu pas oyununa dönünce bir anda kısaldı ve İnegölspor rakip sahaya 25. dakikadan itiabaren yerleşti. Savunmadan çıkan ilk topları orta saha oyuncuları alınca daha yakın oynayan ve yardımlaşan İnegölspor ortaya çıktı. Savunma bekleri oyuna daha çok katıldı. Hacı Mustafa önceki maçlardan daha fazla topla buluştu ve daha etkili oldu. Artık bu etkisini sürdürmesi gerektiğini düşünüyorum. Kanatlar çok etkiliydi. Kanat ortalarından dönen topları da orta sahamız toplayınca akın sürekliliğini sağladık ve bir ara Hatayspor savunması ne yapacağını şaşırmış bir hale geldi. Bu güzel oyun ve baskıda golü bulabilseydik belki ikinci yarı skoru artırabilirdik ama olmadı.

İkinci yarı tempo biraz düşse de yine oyunun hakimi olan taraf İnegölspor'du. Sadece beraberliğe odaklı Hatayspor karşısında ikinci yarı yine ağırlıklı olarak Ömürcan'ın olduğu sol kanadı kullandık. İsmail Köse'nin oyuna girip Ömürcan'ın sağ kanada geçmesi takımın ritmini bir süreliğine bozdu. Bu dakikalarda Hatayspor biraz daha öne çıktı ve belki de maç boyunca yakaladıkları ilk pozisyon kalemizde büyük tehlike oluşturdu. Maçın devamında Berkay'ın mükemmel ortasına Oğuz, çok güzel bir kafa vuruşuyla takıma galibiyeti getiren golü attı ve İnegölspor sonuna kadar hak ettiği 3 puanı aldı.

Yazımın başında ideal onbir demiştim. Defans dörtlüsü artık tamamen oturdu diyebiliriz. Orta saha oyuncu havuzunda da birbirine çok yakın kalitede oyuncularımız var. Kadro seçimi açısından Osman Hoca'nın işi gerçekten kolay değil ama oynayanlar kadar oyuna sonradan dahil olup skoru değiştirebilecek yetenekte oyuncuların olması da önemli. Forvet hattında ne yazık ki aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Devre arasında bir forvet takviyesi kaçınılmaz gibi görünüyor. Ama takımın ideal onbiri sahaya çıkan onbir gibi görünüyor.

Ben ayrı bir paragrafı Emrah Dağ ve Ömürcan Yıldırımlı için açmak istiyorum. Emrah Dağ mükemmel futbol oynadı. Hem defansif hem de ofansif anlamda orta sahayı yöneten isimdi. Bence bu formuyla orta sahanın değişmez oyuncusu. Ömürcan da takımın hücum anlamda en etkili ismiydi. Takımın en iyi adam eksilten oyuncusu olması dışında çok etkili ortalar yaptı. Üst üste birkaç kornerde takımı gole çok yaklaştırdı. Biraz şanslı olsa golü de bulabilirdi ama olmadı.

Son olarak taraftara da teşekkür etmek gerek. Takımın arkasında itici güç olduğunda gol son dakikada da olsa geliyor. Umarım önümüzdeki maçlarda da seyirci sayımız ve taraftar desteğimiz artarak devam eder.