İlçe Kaymakamı Ali Akça, Kaymakamlık toplantı salonunda Başsavcı vekili Cumhuriyet Savcısı Muhammet Alkan, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Uğur Baş ile Emniyet Müdürü İlhami Araali'nin katılımıyla genişletilmiş asayiş toplantısında; emniyet ve jandarmanın 2017 yılındaki çalışmalarını rakamlarla açıkladı.

Manşetten duyurduğumuz haberin spotu buydu. Gayet güzel bir çalışma. İnegöl'de tek tek suçların incelendiği, intihar vakalarındaki artışın ortaya konduğu, uyuşturucu, kaza, iş kazası vs. her türlü adli olayın aktarıldığı bir toplantı yapıldı.

Basın mensubu arkadaşlarımızın da bizzat iştirak ettiği toplantıyı tertip edenleri kutluyorum. Şimdi bu toplantının bir benzerine daha ihtiyacımız var.

İntihar ederek canına kıyanların, trafik kazaları sonucunda yaşamını yitirenlerin, iş kazalarında sakat kalanların değerlendirilip; bu rakamların aşağıya çekilmesi adına neler yapılabileceği de konuşulmuştur.

Aynı toplantının bizleri zehirleyen ve yaşamımızı olumsuz etkileyen hava kirliliğine, bir türlü bilinçli bir noktaya gelemediğimiz çevre kirliliğine, gürültü kirliliğine de yani her türlü kirliliğe de ayrılması gerektiğini düşünüyorum.

Özellikle Türkiye'nin en kirli havasına sahip 2.yerleşim yeri olduğumuzu düşünürsek; buna ne kadar ihtiyacımız olduğu ortada.

Mümkünse milletvekilleri, Büyükşehir ve İnegöl Belediye Başkanları, Çevre Şehircilik Müdürlüğü temsilcileri, İTSO, OSB'ler, Mobilyacılar adına oda ve dernek başkanları, Küçük Sanayi Sitesi yöneticileri, İNGAZ ve kömürcüler adına temsilci, hastane başhekimine kadar geniş bir çerçevede ele alınması gereken bir konu bu.

Kaymakam Bey belki Eylül ayında yeni bir il yada ilçeye gidecek. Fakat giderken İnegöl'e yapabileceği en büyük iyilik bu olur.

Bunun sürdürülebilmesi, özellikle kış ayları gelmeden önce tekrarlanarak; bu konuda bir duyarlılığın, denetimin oluşturulması gerekiyor.

İnegöl nüfusu ve sanayisiyle gelişiyor ama aynı zamanda özellikle kış aylarında yaşanmaz bir hale geliyor.

Nüfusu genç olan bu ilçede yaşlı genç, kadın erkek, çoluk çocuk her gün zehirleniyoruz.

Bu zehir ömrümüzün bir noktasında bizim karşımıza ileri derecede solunum yolları rahatsızlıkları, kanser vb. şekillerle çıkacak.

Bunu ötelemek, bu şehri yaşanmaz hale getirmek demektir. Bu hepimizin sorunu ve ertelenemeyecek bir sorun.

Bugün el atmazsak nüfus 400-500 binlere ulaştığında artık çözüm de bulunamaz boyuta gelecektir. Çocuklarımızın geleceği adına böyle bir toplantıya ihtiyacımız var.