Kent Konseyi İnegöl'ün en önemli problemlerinden birini çözdü. Yıllarca çarşıda yürümekte zorluk çeken bayanların duasını alan çok çok önemli bir projeydi kaldırım işgalini sonlandırmak.

Yerel yönetimin de kararlı duruşuyla çok şükür kaldırım işgali gündemimizden kalktı. Zaman zaman ufak tefek olumsuz görüntülere rastlıyor olsak da; İnegöl esnafı büyük oranda kaldırım işgali ile ilgili sıkıntıyı ortadan kaldırdı.

Kent Konseyi, çöplerle ilgili de önemli bir çalışmaya imza attı. Sanırım şu an için bu konuda net bir sonuç elde edilmiş değil. Fakat bu konunun sabır isteyen bir mevzuu olduğunu da unutmamak lazım.

Kent Konseyi'nde bir dönem görev almış biri olarak; tamamıyla gönüllülük esasıyla kentlilik bilinciyle, kentin sorunlarının ortak akılla çözümü yönünde gayret sarf ediliyor.

Bu noktada Kent Konseyi üyelerine ve Başkan Haydar Cerrah'a seslenip; bir istirhamımı dile getirmek istiyorum.

Yaz aylarının gelmesi ile birlikte düğünler de arttı. Geçmişten gelen düğünlere özgü adetlerimizi de yaşatma isteğimiz, arzumuz var. Bunda bir sorun yok.

Fakat birlikte yaşama kültürü, başkasının hakkına tecavüz etme, onu rahatsız etme, hastası, cenazesi, çocuğu, sınavı, işi düşünmeksizin saat 2-3'lere kadar bütün mahalleyi ayağa kaldırarak; tavuk alma, gelin indirme türünden adetlerin uygulamasındaki sorunu çözmemiz gerekiyor.

Bunu emniyet çözemiyor. Aynı akşamda belki 20 yerde aynı gürültüler oluyor. Bunu tam anlamıyla çözmek de mümkün değil. Belki azaltabiliriz.

Bence bu konuda Kent Konseyi çalışma yapabilir. Nikah Dairesinde evlenme arefesindeki çiftlere bilgilendirici broşürler hazırlanabilir.

Tavuk alma, gelin indirme gibi adetlerin saat 12.00'den sonra yapılmaması için, yapılıyorsa da sessiz bir şekilde yapılması için çağrılar yapılabilir.

Şehrin göbeğinde silah atmak gibi ilkel aynı zamanda insan hayatını tehlikeye atan davranışlardan uzak durulması da anlatılabilir.

İnsanların hayatlarında bir kez evlendikleri, onun için eğlenmelerinde sorun olmadığı şeklindeki yaklaşımın bir gün çocuğunuz sınava girerse, evdeki bir yakınınız ölürse, sabah erkenden işe gitmek zorunda kalırsanız, sizin de başınıza gelebileceğini unutmayın diyerek bertaraf etmek lazım.

Bu konuda farklı tepki verenler olabilir. Fakat şunu unutmamak lazım. Sizin özgürlüğünüz bir başkasının özgürlüğünü ortadan kaldırmamalı. Aynı şehirde, aynı mahallede yaşıyorsak; sizin haklarınız kadar başkalarının da hakları var.

Kent Konseyi'ne bu konuda yapacaklarına inandığım çalışmada şimdiden başarılar diliyorum.