İncili Çavuş, kur savaşlarını anlatmaya devam ediyor

"Asıl mesele Türkiye'nin, ticarette dolar harici para kullanma girişimlerini engellemek olan kur savaşları, yani yaptırım politikaları başlamıştır. Buraya kadar anlatılanlar tamamen doğru ve herkesin hem fikir olduğu konulardır.

Lakin siyasi otorite madem böyle bir savaşı göze almıştır, zamanında bunun önlemlerini almalı. Bu gün 950 milyar dolar cari açığımız değil 950 milyar dolar cari fazlamız olsaydı, bu şerefsiz Büyük Şeytan Amerika af edersiniz bizim s....mize dahi .suramazdı.

De mi komşular? Yani bizi yönetenler de en az bize saldıranlar kadar vebal altındadır. Sorumludur. Ve sadece benim 100 dolar almam, senin bin dolar alman, bu lanet olası dövizi arttıran ensturmanlar olamaz.

Asıl pıroblem yabancılara satılmış olan bankaların milyarlarca dolar satın alıyo olmaları ve bizim önlem alınamıyan cari açığımızdır.

Radikal 2 çözüm vardır: 1-Yurt içinde döviz dolaşımını yasaklamak. 2- Tüm yabancı bankaları dev-let-leş-tir-mek. Bana göre başkaca da çözüm yoktur. Dost acı söyler.

Sohbet bittiğinde olaya müdahil olan Şeytan Batin;

"Ya İncili Dede iyi konuştun, hoş konuştun da ne diyo Reis? Ya taraf olursun. Ya bertaraf. Bak adamda şeytan tüyü mü vardır nedir? İktidara geldiğinde muhalefette Cem Uzan vardı. Noldu, taraf olmayınca bertaraf oldu atte gitti. Daha sonra Süleyman Soylu olsun, Numan Kurtulmuş olsun, Devlet Bahçeli olsun, mecburen taraf oldu.

Hatta hocam hasretine dayanımıyoruz bitsin bu sıla özlemi deyip çağırdığı adam bi anda bertaraf oldu. Vallahi şu Amerikan Senatosu , Deli Tırampı hasbel kader görevden alıverse, bizim reisimizi kimse tutamaz demedi demeyin.

Ve Topal Neşat Hoca mikrafonu eline alır: "Esteüzübillah. Rabbim bize Kur an'da ilk emir olarak, oku ,seni yaradan rabbinin adıyla oku. O, insanı bir alaktan yarattı. Oku, Rabbin sonsuz kerem sahibidir" der.

"Ve yine Rabbim bizlere: Dalap-et kulum ben vericiyim der. Kul hakkıyla karşıma gelme diyen Rabbim namazı dosdoğru kılınız, dosdoğru kılınan namaz sizi kötülüklerden men eder, diye buyurur."

"Bu gece uzun bir gece bunları düşünerek uyuyun." deyince, Kürt Memet, "Hocam bunları Cuma Hutbesinde, ya da yatsı vaazlarında camide hiç söylemiyon." Deyince; "Ee Memed amca biz devlet memuruyuz, elimize verilen kağıtta ne yazıyorsa biz onu anlatıyoruz." deyince kahvede bir kahkaha tufanı patlar.

Devamı mı? Orasını öğrenmek istiyen Genç Gazeteye abone olacak. Haftaya okuyacak. Öyle boş beleş yok.

GARİP FAKİİ.