Memleket meselesiydi bizim ki...

Peş peşe tütün sönerken küllüğün içinde.Ali'nin oyunu Veli'nin koyunu, hesap kitap işleriydi bizimki.

Çayı demli şekeri tek keyifler de; "Ne olacak bu ülkenin hali?" derdiydi bizim ki.

Gazete sayfalarında arada magazine bakarken: "Düzelmez oğlum düzelmez, böyle gider" laflarıydı bizim ki.

Elde tespih, şehir hatları vapuru gibi gidip gelirken,"Ulan beni de kovmuşlar işten, ayvayı yedim tümden" Sıkıntısı, umutsuzluğuydu bizim ki.

Arada çoluk çocuk sesleriyle okey taşlarına bakıp: "Yan tarafta, kim düştü kim çıktı?"teraneden işti bizim ki.

Televizyon; "Ankara'da sert rüzgarlar esiyor" diye söylerken,Yazlık ceketin ceplerinde, yol param kalmış mı arayışıydı bizim ki.

Velhasıl geçim derdi, ümit dünyası, bir de kul duası, Gelip geçen hayatlardan biriydi bizim ki .................

ÖĞÜT

Bu pazartesi toplantımızın konuğu Radyo Medya'nın sahibi Hakan Barak.Ve tecrübesiyle Metin Tütüncü abimiz..Allah herkesin gönlüne göre versin diyerek sözü bağlıyoruz.Pazartesi sendromu falan yok..Hayata güzel bakmak var...

Dedem derdi ki; Atın su içtiği yerden iç, at pis su içmez.

Döşeğini kedinin yattığı yere ser. İçinde kurt olan meyveyi ye.

Köstebeğin kabarttığı yere ağaç ek. Yılanın güneşlendiği yere ev yap.

Kuyuyu, kuşların sıcakta yuva kurduğu yere kaz.

Tavukların yattığı vakitte yat, uyandıkları vakitte uyan; altın tohuma sahip olacaksın.

Daha çok yeşillik ye; hayvanlarda olduğu gibi, güçlü ayakların ve yüreğin olacak.

Bolca yüz; kendini, sıcak havalarda sudaki balık gibi serin hissedeceksin.

Ayağının altındaki yerden çok gökyüzüne bak; fikirlerin daha aydın ve hafif olacak.

Konuşmaktan çok susmaya önem ver; kalbinde sakinlik , ruhunda dinçlik olacak...

SAĞLIK VE MUTLULUKLA KALIN....