Okul müdürlerinin atama süreci devam ediyor. Geçmiş yıllarda öğretmenleri yaz tatilinde yan gelip yatmakla suçlayan Bakanlığımız – ki haklı tarafları da yok değil-, 2 aylık koca tatili yan gelip yatmakla geçirdi.
Geçirdi; zira yaz ayında okullar açılmadan bitirilmesi gereken bu süreç, Kasım ayının ortasına kadar sürmüş olacak.
Okulların bir kısmında müdürler yerlerinde kalırken; Milli Eğitim Müdürlüğü’nün etkisiyle –puanın büyük kısmı müdürlükten geliyor- büyük kısmı yeterli bulunamayarak öğretmenlik mesleğine dönüş yapmış oldu.
Fakat, Milli Eğitim Müdürlüğü bayramdan önce yöneticiliklerini yeterli bulmadığı 5 ismi, okullara müdür olarak görevlendirdi.
Bu isimler yeterlidir, yetersizdir bunu ben ölçemem. Bana göre bazı isimler başarılı olmalarına rağmen görevlerinden alındı. Fakat bunların sayısı da 2’yi, 3’ü geçmez.
Ama anlayamadığım Milli Eğitim yetersiz bulduğu bu isimleri neden tekrar görevlendiriyor? Bu isimler kötü yöneticiyse – ki buna karar verilmiş- oradaki okulların suçu ne?
Yok, iyi yöneticilerse neden gerekli puanı verip 75’in üzerinde olmalarını sağlamadınız?
Bir de okul müdürleri nazarından bakalım. Sizi yetersiz bulan bir zihniyetin görevlendirmesini neden kabul ediyorsunuz?
Bir Ertan Kalkanlı duruşu neden sergilemiyorsunuz?
Ertan Kalkanlı demişken o konuya da değinelim. Ertan Hoca, Dörtçelik’te çok ciddi çalışmalar yapmış, okulda ses getiren faaliyetlere imza atmıştı.
Tabiri caizse Dörtçelik’te devrim yapmıştı. Siyasi iradeyle aynı noktada olmasa da; başarılı olduğu için de görevine devam etmesine karar verildi.
Fakat, müdürlerin kendi müdür yardımcılarını seçme hakkını hiçe sayan anlayış, bir müdür yardımcısı dayatması yaptı Ertan Hoca’ya.
O da ‘Sizin 75 puanınız benim için bir lütuf değildir’ dedi, dayatmalara boyun eğmedi ve istifa etti.
Müdürlük görevini bırakarak öğretmenliğe döndü.
Bu iki olay Milli Eğitim için eksi yazdı bu süreçte. Bundan sonra yeni atanacak müdürlerin atama süreçleri var.
Milli Eğitim’in yetersiz bulduğu isimler, mülakatı geçer de atanırsa; siz o zaman seyredin gümbürtüyü.
