Geçtiğimiz Cumartesi günü gazetemizin manşetinde yer alan ?Sunta bulmayan esnaf isyanda? başlıklı haberin ardından sektörden birçok kişi ve kuruluş benzer konularla ilgili sıkıntılarını bizleri arayarak dile getirdiler?

İnegöl?ün lokomotif sektörü olan mobilya sektörünün ham maddesi sayılabilecek bir ürünün İnegöl?de bulunamıyor olması açıkçası beni çok şaşırtmıştı?

Bu nedenle dün görüşlerine önem verdiğim değerli bir isime ziyaret gerçekleştirdim?

Sunta yokluğu ile başlayan sohbetimiz İnegöl mobilyasının geleceği üzerine devam etti?

Yaşanan sıkıntının ana kaynağının plansız çalışmadan kaynaklandığını ifade eden o isim, İnegöl haricinde Türkiye?nin hiçbir yerinde mobilya üreticilerinin stoksuz çalışmadığını söyledi?

Sunta üreticilerinin İnegöl?de olmasının İnegöllü mobilya üreticilerinde bir rahatlık sağladığına dikkat çektiği konuşmasında, piyasada olmadığı söylenen ürünlerin 2-3 TL daha yüksek bir bedel ödeyerek çok rahat bir şekilde bulunabileceğini dile getirdi?

Bizim mobilyacımızın aslında en büyük sorunu da burada çıkıyor ortaya?

Mobilyacımız karlılığını feda etmektense ucuz ürüne yöneliyor?

Geçmişte de bu böyle olmadı mı zaten?

Karlılığımızdan biraz fedakârlık etmektense kullandığı ürünlerde ucuza kaçan İnegöl mobilyası, kötü mobilya damgası yemedi mi?

İnegöl mobilyasının bu kötü imajı İMTG?nin çalışmaları ile unutulup gitti ama film sanki yeniden başa dönüyor?

Plansız programsız çalışan İnegöllü üreticiler, fuarda aldığı siparişleri için stokunda yeterli malzeme bulundurmaması neticesinde girdiği zor durumdan kurtulmak için tabiri caizse çırpınmaya başladı?

Şahsi kanaatim; eğer firmalarımız fuara girmeden önce kataloguna koyduğu ürünler için kendisine 15-20 gün yetebilecek malzeme stoku yapsaydı bu sıkıntıların hiçbirini çekmezdi?

İş bu sefer; İnegöl?de o kadar malzeme stoku yapabilecek ne kadar firma var? sorusuna yöneliyor?

Toplasan 50?yi geçmez?

Peki çözüm?

Günümüz bilgi çağı?

Bilgiye ulaşmak çok kolay?

Önemli olan doğru bilgiye ulaşmak ve uygulamak?

Firmalarımız üretim süreçlerini, üretim parkurunu, işçisinin niteliğini, sayısını, verimliğini (bu listeyi uzatabiliriz) vb. unsurları dikkate almalı, gerekirse konusunda uzman üniversitelerden bilgi desteği istemeli?

Üretimimizi planlamazsak sonumuz parlak görünmüyor?

Öyle ki, geçenlerde de yazdığım üzere tahminimce Ertuğrulgazi caddesinin uzun bir geleceği yok?

İnegöl?ü İnegöl yapan Ankara-Bursa karayolu da Anadolu Otoyolu hizmete girdiğinde İnegöl cazibesini kaybedecek?

Ankara-Bursa karayolundan günlük ortalama 60 bin araç geçtiğini düşünürseniz ne demek istediğimi anlarsınız?

Bu minvalde herkes kendini, firmasını çek etmeli ve yarını için bugünden yatırım yapmalı?

Zira sektörün devleri devasa yatırımlarla geliyor?

Yoksa ne İnegöl kalır, nede parlayan yıldızı?