Gerek devlet yönetiminde gerekse devlet eliyle uygulanan yaptırımlarda asıl olan millettir. Bu aralar Tanzim satış epey konuşuluyor. Bir takım sorulara da muhatap oluyoruz.

Diyelim ki evinizin yakınlarında bir yere çöp bırakılmış. Biri, diğeri, öteki derken orası çöp yığını oluvermiş.

Oraya 'çöp dökmek yasaktır' diye yazıyorsunuz ama çöpler atılmaya devam ediyor. Mahallemiz çöp olmuş, kokudan geçilmiyor diye şikayet edemezsin.

Siz kendi evladınız, yeğeniniz için belli yerlerde iş bulsun diye devreye giriyorsunuz. Adam kayırmaya sebep oluyorsunuz. Torpil yapıyor bunlar deme hakkınız olmaz.

Rüşvet vermeye rıza gösterip hakkaniyetten uzaklaşıyorsunuz. Rüşvet alan insanı eleştirmeye hakkın olmaz.

Sahip olduğunuz mal ya da ürün için stoklamaya gidiyorsunuz. Fiyatların artışına desteğin sebebiyle millet aç kalıyor diye vaveyla koparamazsın.

Biz ticaretimizde yalandan vazgeçemiyoruz ama kendi alış verişimizde yalanla karşılaşınca 'olmaz kardeşim böyle ticaret mi olur' deme hakkımız olmaz.

Millet adam olmadıkça düzen oluşturmak mümkün olmayacaktır.

Sosyal olaylarda özellikle infak ve sadakayı ihmal ediyoruz, fakirlikten, ihtiyaç sahibi insanların durumlarından belediyeyi, hükümeti suçluyoruz.

EĞER Kİ

Eğer ki yarın öbür gün ülkemizde birilerinin açlıktan öldüğünü duyarsak bilelim ki bu komşuluk hukukunu yerine getiremediğimizdendir.

Alt komşunu, üst komşunu tanıyamadığın için o insan açlıktan ölmüştür. Başkalarında suç arama. Komşusu açken tok yatan bizden değildir hadisine aykırı yaşantın sebebiyle bu oldu.

Eğer ki rüşvetin yalanın bir sonucu olarak bir olay patlak verirse bil ki bu senin benim milletin yalancı oluşundan kaynaklanıyor.

Evlatlarımıza inanç değerlerimizi öğretirken ilk dersi 'Müslüman yalan söylemez' düsturundan hareket etmediğimiz için bu olayda biz de suçluyuz.

Eğer ki İslami örfün içinde olmayan gençlerimiz 'bize şu haklar verilmiyor' diye infiale varan isyanları olsa bizim de bir takım hatalarımız olmuştur.

Biz bu gençlerle oturup konuşmuş muyduk, onlara yaşama hakkıyla yaşatma meselesini görüşmediysek.

Bizim de bazı kabahatlerimiz vardır.

Bu meseleler olmazsa olmaz kabilindendir.

Herkes üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmelidir.

Yarın geç olmadan eşimize, evladımıza sahip çıkar gibi çalışmak, uyarmak, tebliğ etmek üzere vazifeliyiz.

Muhabbetle selamlar..