ÖLÜ YIKAYICI ARANIYOR
Ölü yıkamak? Kolay bir meslek değil? Herkes bir ölüyü yıkamaya cesaret edemez.
Ölülerin yıkanıp kefenlendiği yere Gasilhane deniyor. Ölüyü yıkayan görevlilere de Gassal deniyor. İşyerinizin gasilhane olduğunu düşünün.
Mesleğiniz ne? Ölü yıkamak? İlk anda insan irkiliyor.
Ölümün ürperti vermesi gibi, ölüme dair her şey de ürpertiyor insanı. Ölü yıkayıcılar da öyle?
Düğün kadar doğaldır cenaze. Doğum kadar hakikattir ölüm. Ölü yıkayanlar bu
hakikate çok yakından şahit oluyorlar. Kabirden önceki son duraktır Gasilhane?
Ölü yıkayanlar sıra dışı bir meslek icra etseler de, dimi açıdan hayır ve önemi büyük bir iş yapıyorlar.
Ölünün bir çok sırrına, ölü yakınlarının acılarına şahit oluyorlar.
Her cenazenin ayrı bir hikayesi var burada. Bazı hikayeler ölü yıkayanları da ağlatıyor.
Teneşir tahtasında makam da bitiyor,şöhret de. Herkes bir yıkanırken?
Bu vazifeyi yapanda ne hırs kalıyor ne kibir? Bir fani olduklarını en iyi onlar biliyor.
İnsan burada daha iyi anlıyor: ölüsüyle dirisiyle insana hizmet etmek çok büyük bir vazife?
Her cenazede aynı mesaj: O?ndan geldik, O?na döneceğiz?
HACCA GİDEN, NAMAZA BAŞLAYAN SANATÇILAR
Sinema, müzik, podyum dünyası gençlerin hayallerini süsülüyor. Ün, şöhret ve alkışlara gençliğimiz özeniyor.
Magazin dünyası gençlerimizi hakimiyet altına almış durumda. Onlar gibi giyinmek, onlar gibi konuşmak en büyük moda. Gençlerimizin modeli, magazin dünyasının bize sanatçı diye sundukları..
Bu açıdan günün birinde yaşadıkları pırıltılı dünyaya veda edip, manevi dünyaya sığınan ünlülerin hayatını çok önemsiyorum. Gençlere ibret olması için bu tür sanatçıların hayatını paylaşmakta fayda görüyorum.
Bir kısmını yeri
geldikçe paylaşacağım. İşte onlardan biri; Fantezi müziğin sevilen sesi İntizar,
hac görevini yerine getirmek için kutsal topraklara gitti.
Diğer bir sanatçı; Ivana
Sert, gayri Müslim bir sanatçı.
En Büyük Show? adlı programda sunuculuk yapıyor.
Magazincilerin; ?Müslüman oldunuz mu? sorusuna, ?Tam olarak olmadım. Ancak Kuran okuyorum. Namazı öğreniyorum. Bir anda, bir günde Müslüman olamazsın. Din değiştirmek için zamana ihtiyaç var? diye cevap vermiş.
ARAP SABUNU VAR MI?
80 öncesinde bu kadar sabun çeşidi ve deterjan yoktu.
Temizlik işlerinde çoğunlukla arap sabunu ya da beyaz kalıp sabunlar kullanılırdı.
Marketler yokken henüz mahalle bakkalı her ihtiyacımızı karşılardı. Kalıp kalıp sabunlar ve özellikle de arap sabunu satılırdı mahalle bakkalında.
Arap sabununun, normal sabuna nazaran temizleme kabiliyeti daha yüksekti. Araplar ürettiği için mi, yoksa Araplara bir hakaret miydi, ismi neden araptı, hiç öğrenemedim.
Kesif kokuları vardı arap sabunlarının. Koku yapmasın diye bakkal içinde tutulmaz, dükkanın dışında, bir tenekenin içinde muhafaza edilirdi.
Bakkal amcaya; Arap sabunu verir misin, dediğinizde, bakkal amca metal bir kaşık kullanarak arap sabununu, naylon torbanın içine doldurur, öyle tartardı.
Ne kokusu güzeldi ne de görüntüsü. Cıvık cıvık, sümüksü ve itici idi. Ancak beklenmedik bir temizleme özellikleri , temizliğe düşkün kadınları celbediyordu.
Bulaşık hariç hemen her yerde kullanılabiliyordu. Yerlerin, merdivenlerin, muşambaların, çamaşırların arıtılması işlemlerinde kadınların en büyük yardımcısı idi arap sabunu.
Zamanımızda arap sabunu bulmak çok zor. Bu sabunları satan bakkal da kalmadı zaten. Sabunlarımız marka oldu. Çeşitlendi. Ambalaj ve kokuları güzelleşti ama insanlarımız daha çok kirlenir oldu. Bunca sabuna rağmen temizlenemez olduk kirlerden.
87 YIL SÜREN EVLİLİK.
Evli misiniz?
Evli iseniz, kaç yıldır evlisiniz?
Evlilik paylaşmaktır her şeyi. Kaç yıl daha paylaşabilirsiniz?
Ne acıdır ki, evlilikler azaldı, boşanmalar çoğaldı.
Evliliğin sorumluluğunu herkes taşıyamıyor. Özellikle de gençler evlilik gibi kutsal bir yükü taşımak istemiyor.
Bu sebeple, İngiltere?de yaşayan Chand çiftinin, pek çok evliliğin bir yıl bile sürmediği günümüzde, 87 yıllık mutlu evlilikleriyle, Rekorlar Kitabı?na girmeye hak kazanmaları dikkatimi çekti.
87 yıl süren evlilik? Örnek olsun diye paylaşmak istedim.
Evli çift, aslen Hindistan?ın Pencab eyaletindenmiş. 6 Ocak 1925?te evlenmişler. Koca Karam 107 yaşında. Hanımı Katari 100 yaşında.
Sekiz çocukları ve 28 torunları var.
Chand çifti, Guinness Rekorlar Kitabının 2014 baskısında yer alacaklar.
İMF?DEN NASRETTİN HOCA FIKRASI
İstanbul?da Finans Zirvesinde konuşan IMF Türkiye Temsilcisi Mark Lewis, ekonomik krizin etkilerinden bahsederken bir Nasrettin Hoca fıkrası anlatmış.
Bu konuyu ünlü Türk filozof ve bilgini Nasrettin Hocanın bir hikayesiyle anlatmak istiyorum diyen Lewis, şöyle devam etmiş:
Bir cenaze sırasında cenazeye katılanlar tabutu taşırken; sağında mı, solunda mı, önünde mi yoksa arkasında mı dursak, diye karar verememişler.
Gidip Nasrettin Hocaya sormuşlar. Hocam tabutun neresinde duralım, demişler.
Nasrettin Hoca da Bakın dostlar, önemli olan sizin tabutun önünde, arkasında, sağında veya solunda yürümeniz değil, önemli olan tabutun içinde olup olmamanızdır demiş
Biz de diyoruz ki İMF?nin ülke ekonomileri için tabuttan farkı yok. Önemli olan İMF?nin içinde olup olmadığımızdır.
KATİLİNİZİ EVE ALMIŞ OLABİLİRSİNİZ
Bu tür haberleri ibret olsun diye paylaşıyorum.Antalya?nın Alanya ilçesinde, 29 yaşında, 5 ay önce evlenen, üç aylık hamile Sevilay Cevkiroğlu boğazı kesilerek öldürüldü.
Kısa süre sonra yakalanan cinayet zanlısı H.S.(28), verdiği ifadesinde pişman olduğunu söyledi. H.S, polise verdiği ifadesinde cinayet şöyle anlatmış:
?Ben o binanın çatı izolasyonunda çalıştım.Yeni evli ve kocasının kuyumcu olduğunu biliyordum. Eve hırsızlık için gitmiştim ama kadının evde olduğunu bilmiyordum. Kapıyı kontrol için çaldım. Kadın kapıyı açtı. Kendisine izolasyon kontrolü için geldiğimi söyledim. O da kocasını cep telefonu ile aradı ve sonra telefonu kapattı.Telefonu kapatınca ben de zor kullanarak içeri girdim. Boğazına sarıldım bu sırada direndi. Bıçakla tehdit edecektim ama yanlışlık ve bir anlık refleksle bıçağı boğazına sapladı. Ardından yatak odasından altınları alarak kaçtım dediği öğrenildi.
Genç geline yazık olmuş. Allah rahmet eylesin. Çıkarılacak derslere gelince:
1- Evde yalnız olan genç kızlar ve kadınlar, kesinlikle tanımadığı kimselere kapıyı açmamalı.
2- Hangi sebeple olursa olsun, yabancı kişiler kesinlikle eve alınmamalı.
3- Tamirci,usta, servis her ne sıfatla gelen olursa olsun, evin erkeği yokken kesinlikle eve alınmamalı.
4- Kapı açık bırakılarak karşı komşuya geçilmemeli. Bu hataya ev hanımları çok düşüyor. Birazdan döneceğim deyip, kapıyı açık bırakıyorlar.
5- Anahtarı kesinlikle kapı üzerinde bırakmayın.
6- Genç kızlar ve yeni gelinler, uzun süre evde yalnız bırakılmamalı.
BAŞINA SICAK KÜL DÖKÜLÜNCE
Beyazıd-ı Bestamî Hazretleri; bir gün çarşıdan evine giderken iki katlı bir evin dibinden geçiyordu.
Yukarıdan başına yanlışlıkla bir leğen sıcak kül döküldü.
Başındaki sarığı ve cübbesi yanan Allah dostu: «Şükürler olsun ya Rabbi» diyerek elini yüzüne sürdü.
Sonra yanındakilere dönerek şu vecizeyi söyledi: Ben ateşe lâyık bir kulum. Hiç başıma kül döküldü diye kızar mıyım?
Demem odur ki Can; Başkasına kızıp öfkelendiğinde kendi suç ve günahlarını hatırla?
EVİMDE TELEVİZYON BİLE YOK
Bir dönem televizyon ekranlarının renkli simalarından biri idi. İllüzyonist Magic Nemci, şöhreti ve sahneyi terk ederek maneviyata yöneldi.
Uzun süredir ekranlarda ve sahnelerde görünmeyen Necmi Yıldırım, geçtiğimiz günlerde bir televizyon programına konuk oldu.
Eski illüzyonist, programda, İsmailağa Cemaatine katıldığını söyledi. O artık bir tasavvuf yolcusu. Mahmut Efendi?nin talebesi.
Hayatında köklü değişiklikler yapmış. Sakal salmış. Sünnete uygun giyinmiş. Beş vakit namaza başlamış. Etrafındaki bir sürü kız ve kadın varken hepsinden uzaklaşıp görücü usulü, mutlu bir evlilik gerçekleştirmiş.
Hayatındaki bu manevi değişiklikler, Cübbeli Ahmet Hocayı dinledikten sonra başlamış. Önce televizyonu hayatından çıkarmış. Sanatçının evin de bile şu an televizyon yokmuş.
Sanatçı Necmi Yıldırım diyor ki: Huzuru İslam?da buldum. Artık mutluyum. Televizyon olmayınca , eşimle doya doya sohbet etme imkanı buluyoruz.
Hidayetine vesile olduğu için de Cübbeli Ahmet Hoca?ya çok dua ediyor: Allah Ahmet Hocayı başımızdan eksik etmesin diyor.
