Mübarek Ramazanın ilk günü ve vakit "dönülmez akşamın ufkunda" ikindi sularında yani... Etten ve kemikten bedenimiz yeni haline uyum sağlamaya çalışıyor. Uzun zamandır gıdasından yoksun. Bedenimiz, bize trip atıyor. Ama yemezler beyim, hakikaten de yemezler çünkü oruçluyuz.

Halsizlik var, yoksa yediklerimizle üç gün aç kalsak bir şey olmaz. İyi yiyoruz sahurda, iftarda. Lakin kurulu düzenin dışına çıkıyoruz. Etimizin, düşünce gücümüzün dışına çıkıyoruz. Yani kendimizi aşıyoruz şu mübarek günlerde.

Sadece, oruç değil belki de tüm ibadetler bize bunu imkanı veriyor olsa gerek. Etimizin taleplerini elimizin tersiyle itiyoruz. Allah için inanarak ve samimiyetle niyetlendik aç kalmaya. Şimdi karşımızda billur gibi berrak soğuk suları şırıl şırıl akıtsalar da dönüp bakmayız. Neden? Çünkü oruçluyuz.

Kıyıda, köşede, kimsenin görmediği boyalı pencereli ve kahvehanelerde ağzımıza bir lokma giremez, girmez. Gafletten, olur da dokunuruz bir şeye, yanlışlıkla ağzıma atarız hemen derin bir pişmanlık yaşarız.

Bu günlerde Dünya ağır boks şampiyonu Muhammed Ali hakkında birkaç satır karalamadan edemedim, edemeyeceğim. Müslüman olduktan sonraki sözleri ve ABD'ye karşı dik duruşu, bedel ödeyişindeki sadakat ve samimiyeti dillere destan. Rahmet-i Rahmana uğurladığımız şu günlerde siyah beyaz televizyonlardaki maçlarının heyecanını anlatmayan yok.

Ancak bize dönük yönü Müslüman'a yakışır cümleleri ile onurumuz ve bükülmeyen bileğimiz olmuştur. O yendikçe, o başardıkça ezilmiş Müslümanlar seviniyordu... Dünyanın ileri gelen Müslüman liderleri de onu sevmişti. Erbakan Hoca, Aliye İzzet Beğoviç vb...

Onun vefatını, Türkiye iş adamlarına yaptığı konuşmanın sonunda dile getirmesi koca yürekli cumhurbaşkanımızın, onun ailesine sabırlar dilemesi ve ondan birkaç kelime ile bahsetmiş olması ince bir düşüncenin üzerindedir.

İşte, insanın kafası karışık oluğunda yani ne yazacağını bilemez olduğunda bazen konudan konuya atlar benim gibi. Daha yeni yeni bitirdiğim bir şiir kitabından bahsedecektim. İyi insan, sağlam kalem Ahmet Edip'in "İzinsiz Gösteri" isimli şiir kitabını tanıtacaktım.

Okuduğumda İsmet Özel havası yakaladığım o şiirlerden buradan bahsetmek yeterli ve doğru olmayacaktır. O vakit ne lazım gelir? Yazıyı burada kesip, ramazan günü okuyucuları da yormadan bitirmek ancak şiir kitabının da yolunu gözleyelim.