Bizleri Ramazan-ı Şerife ulaştıran Rabbimize sonsuz hamd-u senalar, O'nun nebisi Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa'ya salat-u selam olsun

Hayatımızın her alanında giriştiğimiz her işte bir usul ve edep vardır. Bu hususlara dikkat eden insan başarılı olur.

Mesela büyük hizmetleri olmuş şahsiyetlerin hayatlarına bakılsa illaki gençlik dönemlerinde fedakarca, samimi ve vazife şuuruyla çalıştıkları görülecektir.

Allah Teala her iyilik ve kötülüğün karşılığını daha biz hayattayken verir. Bu Allah'ın sünnetullahıdır. Ademoğlu, bu kanunlara riayet etmeli, çalışırken de ibadetlerinde de edebi muhafazaya gayret göstermelidir.

Ramazan- ı Şerife kavuşuyoruz. Oruç ibadetiyle Rabbimizin emrini yerine getirmeye hazırlanıyoruz.

PEKİ ORUCUN EDEBİ NEDİR?

Orucun edebi "kimin için açlık çektiğini bilmektir." (Edeb, S. Muhammed Ruhi)

Gafil insan odur ki akşam ezanına kadar ki açlığından karşılık bekler, açlığıyla kendine pay biçer, dereceler, makamlar ister.

Oruç ibadetiyle Hz. Allah bize neyi hatırlatır? Burada özellikle hatırlatır ifadesini kullanıyoruz. Zira Ademoğlu dünyaya geldiğinden itibaren ruhu temiz ve paktır.

Edep onun genlerinde kodludur. Yani edep zaten onda mevcuttur. Mevcut bu değerini sonradan kaybedebilir, edepsizleşebilir.

Oruçla Hz. Allah, rızasına uygun olmayan işleri yapmaktan elimizi, dilimizi, midemizi muhafazayı biz kullarından görmek ister.

Hakikati gören insan der ki:

"Biz her zaman Allah'ın razı olmayacağı işleri yapmamak üzere oruçluyuz." Ramazan sadece bu manevi hazzı bir kez daha dolu dolu yaşamak için geliyor.

Bedenimizi Hz. Allah için yemekten uzak tuttuğumuzda meselenin yemek içmekle ilgili olmadığını anlamalıyız.

Mesele yeme içme meselesi değil, her zaman Allah'ın istediği gibi bir kul olmak; hayatımızın her alanında bu edeple yaşamaktır.

ÖNCE KENDİNE SONRA AİLENE

Bu hikmeti önce kendimizde sonra ailemizde ve özellikle çocuklarımızda yaşatmaya çalışmalıyız. İşte o zaman hakiki bir keyif cemaat ruhuyla yaşanır.

Çocuklarımızla evde veya işte Ramazanın gelişini oraları süsleyerek bir farkındalık oluşturarak Ramazanı ve orucu sevdirebiliriz.

SAHUR ve İFTARLARDA onlara tatlı sürprizlerle ruhlarına bir heyecan katabiliriz.

Ramazan ayı ve oruç bu seneden başlayıp diğer senelerde de devam edecek.

Bu vesileyle özellikle Din dersi öğretmenlerimiz sınıflarında, İmam Hatip Orta Okulu ve Lisesinde sınıflarda ve kantinlerde bu süslemelerle çocuklarımızın dünyasında bir sevinç ve rahmet havası estirmeliler.

Oruç tutan/ tutmaya çalışan yavrumuzla beraber zaman geçirmek, onu parklarda gezdirmek Ramazanı onlar sevdirir.

Baskı ve zoraki uygulamalar onları daha hırçın Ramazanı Şerifin değerini anlamaz, kadir kıymet bilmez hale getirir.

Sahip olduğumuz her nimetin hesabını bize soracak Hz. Allah'a ne deriz? Kolaylaştırmalı, zorlaştırmamalı, nefret ettirmemeliyiz.

Muhabbetle kalın..