Çırpınıp durdum sensiz bir azabın içinde
Özlemiştim dilsizin dile hasreti kadar.
Bir gün bitmek bilmeyen bir gazabın içinde
Özlemiştim mızrabın tele hasreti kadar.

Gizlemesem göreni ürpertirdi her halim
Kaç gece kaç sabaha çıkmam sandım sağ salim
Ne bana sevgin varmış ne de insafın zalim
Özlemiştim seherin yele hasreti kadar.

Günler asır gibiydi dakikalar yıl çekti
Yokluğun gözlerime sanki kızgın mil çekti
Bir serabın peşinde mecnun oldum çöl çekti
Özlemiştim bülbülün güle hasreti kadar.

Ne zaman ki sapladın tam kalbime okunu
İlaç gibi aradım kadifemsi dokunu
Bulamadım en narin çiçeklerde kokunu
Özlemiştim arının bala hasreti kadar.

Per perişan halimi görecek göz aradım
Sığınacak bir liman yatacak diz aradım
Sokak sokak dolaşıp senden bir iz aradım
Özlemiştim gurbette sıla hasreti kadar.

Uyanmak istemedim bu sevdanın düşünden
Mücevher gözlerinden büyülü gülüşünden
Gel desen koşmaz mıydım sanki senin peşinden
Özlemiştim yolcunun yola hasreti kadar

Hani acıtır tırnak sökülürken etinden
Hani parçalanırsın bölünürken bütünden
Hani yavru ağlar ya ayrı kalsa sütünden
Özlemiştim kuşların dala hasreti kadar.

Dağ gibi gönlüm vardı kar olmayı bilmedin
Yokluğunda tükendim var olmayı bilmedin
Ar geldi sana sevmek yar olmayı bilmedin.
Özlemiştim yangının küle hasreti kadar.

Hasan Hüseyin YILMAZ