Hz. Muhammed'in (sav) iki özelliği vardır:1-Beşeri Yönü, 2-Peygamberlik Yönü.
Hz. Muhammed (sav)in beşer olduğunu ve bu yönünü özellikle söylemesi için Kur'an'da bir çok ayeti kerime mevcuttur.
Beşeri yönünden dolayı O'da doğmuş,acıkmış,hastalanmış,ticaret yapmış,evlenmiş ve de vefat etmiştir.Peygamberlik yönü ise diğer insanlardan farklı olarak Allah'tan vahiy almasıdır.
Hz.Muhammed (sav) hiçbir zaman karamsarlığı ve ümitsizliği sevmemiştir.Somurtkan bir suratı asla tasvip etmemiştir."Güler yüz sadakadır" buyurarak ne kadar sıkıntı da olursanız olun Müslüman kardeşinizin yüzüne tebessüm ediniz buyurmuştur.
Peygamber Efendimiz (sav) şakalar da yapmıştır.Ama O'nun şakaları da doğruydu.
Peygamber'in (sav) yaptığı şakalardan bazıları şunlardır:
Kadınlar Cennete Girmeyecek
Hz. Hasan rivayet ediyor:
Bir Gün Resulullah'a(sav) yaşlı bir kadın geldi ve:
"Ya Resulallah, beni cennete koyması için Allah'a dua et" dedi. Peygamberimiz (sav) de :
"Ey falanın annesi, yaşlı kadınlar Cennete girmeyecek" buyurunca kadın ağlayarak oradan ayrıldı. Resulullah (sav) sözündeki inceliği şu açıklamasıyla daha da anlaşılır yaptılar:
"Ona haber verin, yaşlı kadınlar böyle yaşlı olarak Cennete girmeyecek, genç olarak otuz üç yaşında girecekler"
Gözünde Beyaz Olan Adam
Peygamberimizin dadısı ve Zeyd bin Harise'nin hanımı Ümm-ü Eymen , Efendimize gelerek:
"Ya Resulallah, kocam sizi davet ediyor." dedi. Peygamberimiz:
"Kocanız iki gözünde de beyazlık olan adam mı?" diye sordular. Kadın:
"Hayır onun gözünde beyazlık yok" diye cevap verdi.Peygamberimiz tekrar:
"Hayır,hayır, var" dediklerinde kadın yine:
"Hayır, yok" diye cevap verdi. Bunun üzerine Peygamberimiz buyurdular ki :
"Gözünde beyazlık olmayan adam olur mu ? buyurdu.
Dişi Devenin Yavrusu
Enes bin Malik anlatıyor:
Bir gün bir adam gelip Resulullah'tan (sav) devesine bindirmesini istedi.
Resulullah(sav) ise:
"Seni dişi devenin yavrusuna bindireceğim."deyince,
Adam şaşkınlıkla, "Ya Resulallah ben devenin yavrusuna nasıl bineyim?" dedi.
Peygamberimiz de:
Bütün develeri dişi deve doğurmamış mıdır? diye karşılık verdi.
Bu köleyi kim satın alır
Resulallahın (a.s.m.), Zahir isimli bir sahabesi vardı. Zahir, çölde yaşardı. Ara sıra Allah Resulüne, çöl çiçek ve meyvelerinden hediyeler getirir, Peygamberimiz de onu çölde lazım olabilecek hediyelerle sevindirirlerdi. Efendimizin şakalaştığı sahabelerden biri de Zahir idi. Onun için Peygamberimiz:
"Zahir, bizim çölümüz, biz de onun şehriyiz," buyururlardı. Ticaretle uğraşan Zahir, yine bir gün bir şeyler satmak amacıyla şehre gelmişti. Resulüllah Efendimiz, o görmeden arkasından gelip, kollarından tuttuktan sonra gözlerini kapadılar.Zahir, telaşlı bir şekilde:
"Kimsin? Beni bırak," diyerek geri döndü. Peygamberimiz olduğunu görünce de sevindi ve başını, Resulullah'ın(sav) şefkatli sinesine koydu.
Allah Resulü şakalarına şu soruyla devam ettiler:
"Bu köleyi kim satın alır?"
Bu soruya Zahir:
"Pek alıcı bulamazsınız, benim ne değerim olabilir ki ?" diye cevap verince, Peygamberimiz şöyle buyurdular:
"Sen görünüşte belki öylesin, fakat Allah katında değeri yüksek, pahası ağır bir kölesin."
