6- NAMAZI, GEVŞEK BİR NAMAZ DEĞİLDİR

Teravih başta olmak üzere Ramazan ayında -çok namaz kılınıyor diye- namazın genel kuralları gevşetilemez. Eğer Ramazan mü'min için hassasiyeti yüksek bir ay ise, mü'minin ibadetlere bakan gözü, ezanı duyan kulağı, okuyan dili o hassasiyete göre görmeli, duymalı ve konuşmalıdır.

Teravih gece kıyamıdır: Heba edilmemelidir. Mümkünse hatimle kılınmalıdır. O mümkün değilse iyi kıraati olan bir imamın arkasında ve namaz gibi kılınmalıdır. Teravihlerin heba edilmesi bir nedamet kaynağıdır.

7- KADİR GECESİ ŞANS OYUNU DEĞİLDİR

Önce Kadir Gecesini belirli bir güne sıkıştırdılar. Halbuki o Ramazanın içinde saklı bir hazine idi. Sonra da o geceyi, insanların kendi kafalarından oluşturdukları törenler ve ibadet kılıflı gösterilerle eritip götürdüler. Kadir Gecesi bir şans oyununa döndü. Bir simit çeşidi ile ihya edilir(!) oldu. Yarına tesiri olmayan, sadece geçmişi akladığına inanılan bir Kadir Gecesi üretildi. Neredeyse Kadir Gecesi müziği bile icat edilecek hale geldi.

O bir istiğfar gecesidir, dönüşüm gecesidir: Kadir Gecesinin bize bağışlanmasının nedeni günahlarımızdan arınma umudumuzdur. O gece -ki Ramazanın bütün geceleri Kadir Gecesi olma ihtimalini taşır- Allah'a dönüş yapma kararı verdiğimiz, Kur'an ve Sünnet'e aykırı hareketlerimizden kurtulduğumuz, kul haklarından arındığımız gece olmalıdır. Ramazanın 27. gecesinde bizi gelip bulan bir Kadir Gecesi değil, bizim bütün Ramazan boyunca peşinde koştuğumuz Kadir Gecesi bir ömre bedel gecedir.

8- TEKNOLOJİYE KUR'AN OKUTMA AYI DEĞİLDİR

Ramazan Müslümanlar için Kur'an ayıdır. Tam anlamı ile Kur'an ayıdır. Çeşitli teknolojik aletlere yüklenmiş Kur'an surelerini dinleyerek Kur'an dinlemiş ve böylece Ramazana yaraşır bir iş yapmış olmayız. Kur'an kime indi ise onu, o okumalıdır. Kur'an insana inmiş bir kitaptır. Onu okuyup dinlemeyi insanın ameli olmaktan çıkaran uygulamalarla Kur'an okunmuş olmaz. Ticarileşmeyen meclislerde Kur'an okuma ve dinleme düzeyi yakalanmalıdır.

Ne kadar Kur'an o kadar Ramazan: O halde Ramazana mahsus bir Kur'an gayreti sergilemeliyiz. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin bu ayda Kur'an okumayı artırdığına bakılırsa, bizim de çokça Kur'an okumamız gerekmektedir. Her gün sabah ve akşam aynı saatte ve belli bir ölçüyü (mesela on sayfayı) düşmeyecek şekilde okumamız uygun olur. Okuyuşumuz mümkünse sesli olsun. Maiyetimizdekiler dinleme imkanına sahip iseler onlar da dinlesinler. Ayrıca onların da okumalarını sağlamalıyız. Kur'an'ı okumak gibi dinlemek de bir ibadettir. İyi okuyan bir hafızı dinlememiz ayrı bir ecir olur.Kur'an okumada sünnet, sesli ve manası bilinmiyor olsa bile, onun deruni alemine dalıp, mahzun bir eda ile onu okumaktır. Kur'an okurken, meleklerin okuduğumuz harfleri tek tek saydıklarını, her biri için sevap yazdıklarını bilerek okumalıyız.

9- ZEKAT RAMAZAN İBADETİ DEĞİLDİR

Müslümanlar zekatlarını, daha fazla ecir elde etmek için Ramazan ayında vermeye çalışırlar. Bu, ilke olarak doğrudur. Ancak Ramazan ayında zekat vermekle yetinmek, herhangi bir türü ile sadaka vermemek, sadaka olacak işlerle meşgul olmamak fırsat tepmektir. Cimrilikten uzaklaşmak için iyi bir fırsat olan Ramazanı bu açıdan da yanlış anlamamak gerekir. Zekat, sadaka, zikir, ilim, ibadet bizim yol işaretlerimizdir. Uçan kuşlar gibi hür yatırımların zamanı.Ramazanda sadaka ve cömertlik, davaya hizmet, sınırsız düzeyde olmalıdır. Biri bine, bini milyona katlayarak, alanın Allah olduğunu bilerek sadaka yollarında koşmak gerekir.

10- EĞLENCE AYI DEĞİLDİR

ÜmmetiMuhammedin en derin değerlerinden birisi olan Ramazan ve orucu, siyasi ve ticari girdilerine alet edip, 'Ramazan eğlencesi' üretenler, gaflette bulunup böyle bir organizeye katılanlar, İslami değerlerin safiyetini bozmak gibi bir cürmün sahibi olmuşlardır. Okunan gazeteden, izlenen televizyona, dinlenen radyoya kadar, bizi kimin ne ile meşgul ettiğine göre bir ayrım getirmek şarttır.Gözyaşı ayıdır. Peygamber aleyhisselam öyle yaptı. Onun sahabileri, onların yolundan gidenler, gözyaşı akıttılar. Onlar eğlenmediler. Onlar, ebedi gülenlerden olmak için mahzun gittiler.