SARILMANIN SAATİ 110 TL

Anne baba iseniz çocuklarınıza sarılın.
Çocuklarınızı kucaklayın. Anne babanız hayatta ise onlara sarılın, kucaklayın.

Bir aileniz varsa, ailenizde sevgi ve paylaşım
varsa, bilin ki çok zenginsiniz. Bundan daha kıymetli bir dünya varlığı olamaz.

ABD gibi ülkeler aile sevgisinden mahrum olmanın
büyük sıkıntılarını yaşıyorlar. Bunalım,
intihar, sapkınlık ve sapıklıkların en büyük kaynağı bu. Aileden kopuk hayat
sürmek maalesef Avrupa?dan bize de bulaştı. İnsan sevgisinden mahrum olanlar
hayvanlarına sarılır oldu. Hayvan sevgisi ayrı bir konu.

İşte bu konuda ibret dolu bir haber. ABD?de 29
yaşındaki bir kadın girişimci, şefkat arayan insanlara, sarılarak huzur bulacakları bir merkez kurmuş.

Böyle bir uygulama ne dinimize ne de kültürümüze
uygun. Bu ayrı bir konu. Ancak buradan çıkaracağımız bir ders var. İnsanlar
sevgiye, ilgiye muhtaç. Sarılacakları bir yakın, tutunacakları bir aile
arıyorlar. Bundan mahrum kaldıklarında fuhşa ve sapıklığa düşme riskleri daha
da yüksek.

ABD?nin Pinfield kentinde açılan bu işletme dünyada
bir ilk olma özelliğine sahip. Hayatında sarılacak bir yakını olmayanlar gelip
bu işletmede, görevlilere sarılıp rahatlıyorlar.

Sarılmanın saati 60 dolar. Bizim para ile yaklaşık 110 TL..

Bunun bir sapıklık olduğu tartışılabilir. Yanlış
anlamayın. Bildiğimiz anlamıyla bu işletmede fuhuş yapılmıyor, cinsellik ve
çıplaklık yok. Onlara sorarsanız öyle. İbret olsun diye paylaştım?

ŞEHİTLİK DEĞİL, BİZANS MEZARLIĞI ÇIKTI

Zafer bayramı haftasında ibretlik bir hadise
paylaşacağım sizlerle. Ağlar mısınız, güler misiniz? Karar sizin?

Balıkesir Erdek?te şehitlik diye bilinen bir
mezarlık. Her yıl gazi ve şehit günleri
anma programları burada yapılıyormuş. 30 Ağustos Zafer Bayramı da burada
kutlanıyormuş.

Saygı duruşu yapılıyor. Nutuklar atılıyor. Dualar
ediliyor. Fatihalar okunuyor. Yıllardır böyle?

Ancak , Bursa Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından
görevlendirilen 10 kişilik heyet, yaptığı araştırma sonucunda, Erdek ilçesinde
şehitlik diye her sene ziyaret edilen bu yerin aslında Bizans dönemine ait bir
mezarlık olduğunu tespit ediyor.

Geriye dökük
incelemelerde de burada şehit bulunduğuna dair hiçbir kayıt bulunamamış.

Bu tarihi tespit üzerine Erdek Kaymakamlığı ve
Garnizon Komutanlığı, burada yapılacak olan 30 Ağustos Zafer Bayramı
kutlamalarını programdan çıkarmış.

Söz konusu mezarlıkla ilgili Erdek?te tartışmalar
devam ediyor. Maalesef Anadolu?nun bir çok kentinde böyle sahte evliya
türbeleri, uydurma şehitlikler mevcut.

Buradan bizim çıkaracağımız ders şudur. Tarihimizi
iyi bilmeliyiz. Tarihimizi iyi bilmezsek ayaklar baş, başlar ayak olur.

Geçmişimize sahip çıkmalıyız. Geçmişimize sahip
çıkmazsak bu günümüzü ve geleceğimizi kaybederiz.

Yalan yanlış bir tarih bilgimiz olursa, Bizans
mezarlığını böyle şehitlik zannederiz.

HER YERİNDEN TIRNAK ÇIKIYOR

Yine
ibret alacağımız, halimize şükredeceğimiz haberler paylaşacağım sizlerle?

Tırnaklarımız parmaklarımız için önemli bir ihtiyaç. Ayak parmaklarımız
için de öyle. İşlevi yanında kattığı güzellik ise ayrı bir konu.

Peki
bedeninizin başka bir yerinde tırnak çıksa ne yapardınız? Mesela yanağımızdan
tırnak çıksa? Allah korusun, değil mi? Şimdi haberimize bakalım.

ABDnin Memphis şehrinde yaşayan Shanyna
Isom
adındaki bir genç kız üç yıl önce bir alerjik reaksiyon
geçirir.

Aldığı
kortizon ilacının ardından tüm vücudu kaşınmaya başlar.

Kaşıntılarla birlikte bedeninde siyah şişlikler oluşur. Bitmedi. Daha da
kötüsü tüy ve kılların yerine bedeninden tırnaklar çıkmaya başlar.

28
yaşındaki genç kızın şu anda tüm bedeni tırnaklarla kaplı. Güzelliğin, bakımın,
estetiğin ne önemi kaldı şimdi?

Doktorlar tüm uğraşılarına rağmen şu anda üniversite öğrencisi olan bu
genç kızın durumuna çare bulabilmiş değil.

Doktorlara
göre bu hastalık, dünyada ilk kez görülen bir hastalık.

Genç kız durumunu şöyle anlatmış:Tüylerin yerine çıkan tırnaklar
cildimin nefes almasını engelliyor. İlk başta ayağa bile kalkamıyordum fakat
şimdi yardımla yürüyebiliyorum. Ailem masraflarımı ödemek için çok borca
girdi.?

Allah
yardımcısı olsun?

HİÇ DENİZDE BOĞULDUNUZ
MU?

Yaz mevsimi devam
ediyor. Okullar henüz açılmadı. Ramazan da bitti. İnsanımız deniz kıyısına ve
göl başlarına koşuyor. Maalesef bununla birlikte boğulma haberleri de artış
gösteriyor. İnegöl?ün çevre göllerinden üst üste boğulma haberleri geliyor.

Aman,dikkat edelim
Çocuklarımıza sahip çıkalım. Uzmanlar uyarıyor.?Ben yüzme biliyorum, ne olacak
?? demeyin. Yüzme bilenler de bilmeyenler kadar boğulma tehsiyle karşı
karşıya. Boğulanların hepsi yüzme bilmeyenler değil ki?



Dikkat edilecek hususlar şöyle:



1-Yüzme bilmiyorsanız ve su seviyesi belinizi geçiyorsa tehdesiniz.



2-Yüzme bilseniz bile, derinliğini bilmediğiniz, dibini göremediğiniz sulara
girmeyin.

3-Çocuklarınızla denize
ve su başına gitmişseniz, kesinlikle çocuklarınızı gözünüzün önünden ayırmayın.

4-Çocuklarda kolluk
dışındaki can simidi ve deniz yatağı gibi aksesuarlar, güvenilir değil.

5-Deniz dalgalı olduğu
sırada, yüzme bilen kişi bile denize girmemelidir.

6-Yüzme biliyorum diye,
kendinize güvenip çok açılmayın. Mutlaka u üzerinde sırt üstü yatmayı öğrenin.
Unutmayın boğulanların çoğu panik yaptığı için suya batıyor.

7-Deniz taşıtlarının geçtiği bölgelerde,
emniyet şeritlerinin dışında ve cankurtaran olmayan sahillerde denize
girilmemelidir.

8-Özellikle baraj ve göletlerde suya
girilmemeli, akarsularda ise iyi yüzme bilinse bile cankurtaran yeleği ve kask
olmadan suya girilmemelidir.



9-Boğulma tehsi geçiren kişiye, mutlaka profesyonel cankurtaran eğitimi
alan kişileri müdahale etmeli, yanına mümkünse tekne veya sandal ile
gidilmeli. Yoksa boğulan kişi sizi de boğar.

10- Boğulma vakalarında
en önemli kural, hemen 112 acil yardım merkezine haber verilmesidir. Acil
yardım ekibi gelen kadar kişi sırt üstü yatırılmalı, ağızdan ağza solunum ve
kalp masajına devam edilmelidir.