Sorumluluk, insanın kendisine düşen görevin bilinci içinde olmasıdır. Öncelikle insan, kendisini yaratan Allah?a karşı sorumludur.Çünkü kendisine kul olsun diye yaratmıştır.Yüce Rabbimiz insanı başı boş yaratmadığını bu ayet-i kerime ile bize bildirmektedir: ?İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder.(Kıyame-36).Bir amaç ve gaye için yaratıldığını da şu ayet açıklamaktadır: ?Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım?(Zariyat-56).

Bu ayetler ve buna benzer bir çok ayetlerden anlıyoruz ki insan başı boş,gayesiz ve sorumsuz değildir.İnsanın sorumluluk süreci ta ?Kalu Bela? diye bildiğimiz zamandan başlar.Yüce Rabbimiz Kur?an-ı Kerim de bu süreci bizlere şöyle hatırlatıyor:?Hani Rabbin (ezelde) Ademoğullarının sulplerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, ?Ben sizin Rabbiniz değil miyim?? demişti. Onlar da, ?Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin)? demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, ?Biz bundan habersizdik? dememeniz içindir?(A?raf-172).Ayeti kerime bize verdiğimiz sözümüzden sorumlu olduğumuzu tekrar hatırlatıyor.Çünkü söz vermek sorumluluk gerektirir.Hele bu sözü Allah?a vermişseniz kesinlikle ondan sorulacaksınız? ?Allah?a verilen söz ise sorumluluğu gerektirir?(Ahzab-15).

Sorumluluk hissinin var olduğu toplumlarda, herkes birbirinin hak ve hukukuna saygı gösterir.böylesi toplumlarda ,hayatın tadı ve anlamı gerçekleşmiştir.Allah korkusunun yerleştiği kalpler kötülük düşünmeyecek,en tenha yerde bile insanların hak ve hukuku çiğnenmeyecektir.Tam tersine Allah korkusu ve ve sorumluluk hissi taşımayan insanlar,bencil olacak,menfaatlerini her şeyden üstün tutacak ve fırsat bulduklarında kötülük yapmaktan kaçınmayacaklardır.Sorumlu insan sürekli vicdanının sesini dinleyen insandır.Çünkü sorumlu insan Allah?tan aldığı emaneti taşımaya söz vermiştir:?Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir.(Ahzab-72) Bu emanet Allah?ın dinidir,kulluktur,Allah?ın emir ve yasaklarına uyma sözüdür.Eğer insan bu emanete ihanet ederse ve sözünü tutmazsa çok cahil ve çok zalim olarak adlandırılacaktır.Çünkü bu emanet ve sorumluluk o kadar ağır ki dağlar bile taşımaktan çekinmiş ancak insan kabullenmiştir. ?Eğer biz, bu Kur?an?ı bir dağa indirseydik, elbette sen onu Allah korkusundan başını eğerek parça parça olmuş görürdün. İşte misaller Biz onları insanlara düşünsünler diye veriyoruz?Haşr-21)

Kişi, sadece kendisinden değil aynı zamanda ailesinden ve mahiyetindekilerden de sorumludur.Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:? Ey iman edenler Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında gayet katı, çetin, Allah?ın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen ve kendilerine emredilen şeyi yapan melekler vardır.(Tahrim-6).Resulullah?da(sav) şöyle buyuruyor:? Hepiniz çobansiniz ve hepiniz kendi sorumluluğunuz altındakilerden sorumlusunuz??

İnsan Yüce Rabbimizin kendisine verdiği nimetlerden de sorumludur ve ondan sorulacaktır.Bu konuyu Kur?an-ı Kerim bizlere şöyle hatırlatıyor:? Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz??Tekasür-8) .O nimetler ki saymakla bitmaz.?O, İstediğiniz şeylerin hepsinden size verdi. Eğer Allah?ın nimetlerini saymaya kalkışsanız sayamazsınız. Şüphesiz insan çok zalimdir, çok nankördür?(İbrahim-34)

.İnsan,hesap gününde ayrıca şu beş şeyden de hesaba çekilecektir:

1-Gençliğini nasıl değerlendirdiğinden,

2-Malını nerelerde harcadığından,

3-Zamanını nasıl tükettiğinden,

4-Sağlığını nerede ve nasıl harcadığından,

5- Hayatını nasıl ve nerede geçirdiğinden sorulacaktır.

İnsan ayrıca çevresinden de sorumludur.Sevgili Peygamberimiz(sav) şöyle buyuruyor:?Sizden kim bir kötülük görürse mutlaka onu eliyle düzeltsin,eğer buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin eğer buna da gücü yetmezse kalbiyle buğz(nefret) etsin.Ancak bu (kalp ile buğz) imanın en zayıf derecesidir.?

Sevgili peygamberimiz toplumu bir gemiye benzetmiştir.Gemi de kendi koltuğunun altını kırmaya çalışan sadece kendi koltuğunu kırmıyor, aynı zamanda geminin su almasına da sebep oluyor ve neticede su alan gemide herkes batıp boğulacaktır. O nedenle toplumdaki haksızlıklar ve yanlışlıklar kişisel değil uzun vadede hepimizi etkileyecektir.O nedenle Müslüman kişi, gördüğü kötülükleri düzeltmek için çaba sarfetmelidir.

Günümüzde gençlere yönelik şöyle bir yanlış söz dolaşıyor.?Gençsin, gençliğini sınırsız yaşa?.Böyle bir şey olabilir mi? Bu durum şuna benziyor.?Şoförsün arabanı sınırsız sür?.Bu tür sınırsızlıklar ve sorumsuzluklar sonunda hepimizi rahatsız edecektir.Çünkü sınırsızlık sorumsuzluktur.

Her insan, sınırını ve sorumluluğunu bilirse hepimiz huzurlu oluruz.

UnutmayınBir sınırı olmayanın hiç sınırı yoktur.