Bugün son halife Abdülmecid'in vefat günü...

Sultan Abdülaziz'in oğlu olarak 29 Mayıs 1868'de İstanbul'da doğdu.

Çocukluğundan itibaren resim ve piyano gibi birçok sanat dalıyla ilgiliydi. Gençliğinde birçok defa resim sergileri açtı.

Arapça, Farsça ve Fransızca'nın içinde bulunduğu 6 yabancı dili ana dili gibi konuşuyordu.

Sultan Vahdettin'in Türkiye'den sürgün edilmesi üzerine 18 Kasım 1922'de TBMM'nin çoğunluk oylarıyla halifeliğe seçildi.

1 yıl 3 ay kadar süren hilafeti, saltanat yetkileri bulunmayan sembolik bir hilafettir.

Cumhuriyet'in ilanında, Ankara Türkiye Cumhuriyeti'nin ve İstanbul ise Hilafetin merkezidir.

Ancak İngilizler, hilafetin İslam birliğini sağlayan tek sebep olduğunu bildiklerinden, ısrarla hilafet müessesesinin kaldırılmasını istemektedirler.

Çok geçmedi, iki sene sonra, 3 Mart 1924'te halifelik lağvedilip hanedan üyelerinin yurt dışına çıkarılması kararı alındı.

Böylece İslam'ın ilk halifesi Hz. Ebubekir, son ve 102. halifesi de Halife Abdülmecid olmuştur.

HALİFELİK TBMM'YE EMANET

Büyük Millet Meclisi ise, hilafet vazifesini kendisi üstlendi. Dolayısıyla, hala hilafet ünvanı, Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi şahsiyeti üzerinde bulunmaktadır.

Bu nokta önemli. Türkiye üzerinde oynanan bütün oyunların düğüm noktası burasıdır.

İslam düşmanları bu müessesenin öneminin farkındalar. Ancak maalesef İslam ülkeleri farkında değil.

Bu müessesenin yokluğunda Müslüman ülkelerin en büyük sorunu birlikte hareket edememektir.

Birlik olmayı geçtik birbirine düşmanlık besleyip çatışma halinde siyaset yürütmektedirler.

Her biri ayrı ayrı Batının ve ABD'nin kuklası durumundadır.

ECDADIMIZI YURT DIŞINA SÜRDÜK

Biz son Halife'nin dram dolu hikayesine dönelim.

Abdülmecid hemen o gece, İstanbul polis müdürü tarafından acele ile Dolmabahçe Sarayı'ndan alındı.

İsviçre'ye hareket eden ilk trene bindirilerek Türkiye'den sürüldü.

Malları tasfiye edildi ve vatanın sahipleri sahipsiz olarak yad ellere gönderildi.

Son halife daha sonra Fransa'ya geçti. Cuma namazlarını Paris Camii'nde kılardı.

Torunları ve oğlunun Mısır'a gidişinden sonra eşiyle beraber Paris'te yalnız kalarak ızdıraplı günler geçirdi.Son oturduğu evde kira ile ikamet ediyordu.

23 Ağustos 1944'de sürgünde bulunduğu Paris'te kalp krizinden öldü.

Kızı Dürrişehvar Sultan, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü nezdindeki çabalarına rağmen cenazesi Türkiye'ye kabul edilmedi.

Cenazesi Paris Camii'de 10 yıl muhafaza edildi. Ancak Camii mütevelli heyetinin cenazeyi daha fazla tutamayacaklarını bildirmesi üzerine Medine'ye nakledilerek Baki Mezarlığı'na defnedildi.

TARİHTE BUGÜN

"Cesuryürek" filmine konu olan İskoç yurtsever Sir William Wallace Londra'da işkenceyle öldürüldü. (1305)

Lozan Antlaşması Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde onaylandı. (1923)

Kastamonu'ya gelen Atatürk, Şapka ve Kıyafet Devrimini başlattı. (1925)

GÜNÜN SÖZÜ

Beyin gücü beden gücünden daha üstündür. (Sir William Wallace)

BİLİYOR MUSUNUZ?

TBMM'nin kurumsal şahsında halifeliğin dondurulmuş olduğunu, aslında kaldırılmadığını, bu yüzden yeniden tesis edilmesinin beklendiğini biliyor musunuz?Köşe Yazısı Alanı

.