TERÖRİSTLER DONDURMAYA DA SALDIRDI

Et, süt, bal, yoğurt derken şimdi de dondurmalar sahte çıktı.
Sahte gıda üretip satanlara da Gıda Teröristi deniyor. Çünkü sahte gıdalarla
sağlığımızı bozuyor ve ölmemize sebep oluyorlar.

Gıda teröristleri yaz aylarının vazgeçilmez tadı dondurmaya da el attı. Dondurmaya
süt yerine su ve süt tozu, şeker yerine yapay tatlandırıcı, meyve yerine
boya,
doğal sahlep yerine suni sahlep, meyve yerine yapay meyve
boyası
katıyorlar.

Kıvamı tutturmak için de, hayvanların deri ve kemiklerinden
elde edilen jelatini kullanıyorlar.

Gerçek dondurma; Süt, şeker ve sahlep üçlüsü ile yapılıyor.
Gerisi sahte. Gerçek dondurmada katkı maddesi kullanılmıyor. Yetkililer,
özellikle açıkta satılan zehirli dondurmalar konusunda uyarıyor.

Sahte dondurmalar özellikle çocuklarda karın ağrısı ve bulantı ile kendini
gösteriyor. Bağırsak enfeksiyonları, zehirlenmeler yaşanabiliyor. Siz siz olun,
Markasız, bilinmeyen dondurmalardan uzak durun.

TÜRK YAPIMIZ DİZİLERE YASAK GELDİ

Azerbaycan
Milli Televizyon ve Radyo Konseyi, ülkede yabancı dizilerin yayınlanmasını
yasakladı. Bu aydan itibaren Azerbaycan televizyonları yabancı dizi
yayınlayamayacak. Buna Türkiye yapımı diziler de dahil.

Azerbaycan bu kararla dilini ve kültürünü korumayı
amaçlıyor.

Öte yandan, karara
uymayan televizyon kanallarını ise ağır cezalar bekliyor. Kanunda yapılan
değişikliğe göre karara uymayan televizyon kanalları, öncelikle ihtar alacak;
ardından da cezai işlem uygulanacak.

Türkiyenin
Bakü Büyükelçisi Hulusi Kılıç, Azerbaycanın yabancı dizi yasağını
değerlendirmiş ve demiş ki: Bu karar Azerbaycan makamlarının kararıdır ve buna
saygı duyuyoruz. İnşallah bu karar Azerbaycanımız için hayırlı olur.?

Tabi bu yasak çözüm
değil. Uydu ve internet aracılığı ile insan dilediği yayına ulaşabiliyor.
Azerbaycan?ın gerçek niyeti nedir,bilmiyoruz. Ancak yanacı ve yerli bir çok
diiznin, bizim de dilimize ve kültürümüze zarar verdiği bir gerçek.
Gençliğimizi bozuyor. Aile yapımızı yıkıyor. Dini ve milli değerlerimize
saldırıyorlar.

Eskiler
bilirler. Ülkemizde bu tahribatı yapan ilk dizi: Amerikan yapımı Dallas
dizisidir. Dallas?ı Brezilya dizileri takip etti. Şu anda bir çok Türk yapımı
dizi, Dallas?ı ve Brezilya dizilerini aratmıyor. Maalesef şimdi de bizim bazı
dizilerimiz Türk ve Arap dünyasına zarar veriyor. Gerçi müstehcen internet ve
uydu yayınlarının yanında bunları tartışmak boş gözüküyor.


İTFAİYE ERİ, CAMİDE ÇİZMELERİ GİYMEDİ


Sivas?ta Paşa Camisi?nde, mevlit okunduğu sırada, imam odasında yangın çıkar. Bir anda caminin içerisi dumanla dolar. Olay itfaiyeye haber verilir.


Sivas Belediyesi?ne ait itfaiye ekipleri kısa sürede camiye gelerek
yangına müdahale eder. Yangın camiye yayılmadan önlenir. Yangında sadece imam
odası zarar görür.

İtfaiye
ekipleri, yangına müdahale etmek için camiye girerken, giriş kapısında
çizmelerini çıkarırlar. İtfaiye erleri camiye her giriş çıkışlarında
çizmelerini tekrar giyip çıkartır.

İşte
itfaiyenin bu hassasiyeti tartışma konusu oldu. Eğer itfaiye erleri çizmelerini
çıkarmadan cami halılarında dolaşsalardı eminim yine tartışılırdı. Elbette cami
bir ibadet yeri olarak hürmet ve saygı gösterilecek bir yerdir. İtfaiye
erlerinin hassasiyetini de böyle algılamak gerekiyor. Eğer yangın imam odası
ile sınırlı değil de daha büyük çapta olsaydı kimse itfaiye erlerinden böyle
bir hassasiyet beklemezdi. Yangın ve benzeri afetlerde canların
kurtarılmasından daha önemli bir şey olamaz. Özel bir durum söz konusu.
Çizmelerin tartışılması yanlış.

Yeri gelmişken
normal şartlarda camide dikkat edilmesi gereken bazı hususları hatırlatalım:
1-Camiye abdestli girilmeli 2- Camiye temiz bir vücut ve bedenle girmeli. 3-
Cami içinde bir şey yiyip içmek cami adabına uymaz 4- Cami içinde koşmak,yüksek
sesle konuşmak ve gülmek cami adabına uymaz. 5-Camide sırtını kıbleye doğru
çevirip oturmak ya da ayak uzatmak doğru olmaz. 6-Sağlık engeli yoksa camide
sandalye ve masa yakışmaz. 7-Namaz kılanın önünden geçilmez.

FAKİRİ ZENGİN GİBİ YABAN TESBİH

Bazı fakir Müslümanlar Peygamber Efendimize(s.a) gelerek;
Yâ Resülullah Bütün sevapları zenginler aldılar. Zira onlar da bizim
gibi namaz kılıyor, bizim gibi oruç tutuyorlar. Ayrıca imkanları olduğu için
zekat veriyor ve mallarının fazlasından sadaka da dağıtıyorlar dediler.

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz Namazdan sonra 33
defa sübhanallah, 33 defa elhamdülillah,33 defa Allah?ü ekber, deyin bu size
yeter. Her teşbih sadakadır. Her tekbir sadakadır. Her hamd sadakadır. Her
tevhit sadakadır. İyiliği emretmek sadakadır. Kötülükten insanları
uzaklaştırmak sadakadır. Sizden birinin eşiyle birleşmesin de bile sadaka
sevabı vardır buyurdu.

Efendimizi dinleyenler Yâ Rasûlülah İnsan eşiyle
birlikte olduğunda, şehvetini yerine getirirse ona sevab mı var? diye
sordular. Efendimiz cevaben şöyle buyurdu: Şayet şehvetini haram yolla,
zinada giderse idi, onun üzerine günah olmayacak mıydı? İşte bunun gibi
şehvetini helal yolda tatmin edene de se­vap vardır buyurdu.

Namaz sonrası çekilen tesbih Peygamber Efendimizin fakirlere
tavsiyesidir. Ancak daha sonra varlıklı Müslümanlar da bu tesbih çekmeyi adet
haline getirerek bu fırsatı kaçırmamışlardır.

İDEAL KİLONUZU KORUYUN YOKSA KAZANIN

İdeal kilomuz, boyumuzun son iki rakamı kadar olan
lilodur. İdeal kilomuz, boyumuzun son iki rakamından en fazla 5 kg kadar olmalı. Ondan ötesi fazla kilodur.

İşte ideal kiloyu sağlamak ve korumak için yapılacaklar:

1- Yarım kilo et: Haftada yarım kilodan fazla et yememeliyiz.

2- Beyazlara veda: Unlu ve şekerli gıdalardan olabildiğince uzak
durmalıyız.

3- Doğru yağ seçin: Mutfağımıza sağlıklı yağlar dediğimiz zeytinyağı,
fındık yağı, kanola yağı ve mısır yağı dışında yağ sokmamalıyız.

4- Bol sebze makul meyve: Her gün karışık salata, sebze yemeği ve makul
ölçülerde mevsimin meyvelerinden yemeliyiz.

5- Tütsülemeyin: Kızartma, mangal ve tütsüleme gibi sağlıksız tekniklerle hazırlanmış
gıdaları yememeliyiz.

6- Alkole dikkat: Alkol ve benzerlerini hiç kullanmamalıyız.

7- Organikten şaşmayın: Tüm gıdalarımızın doğal, organik, katkı ve
koruyucu maddeler içermeyen gıdalar olmasına özen göstermeliyiz. Sürekli
organik ürünler talep etmeliyiz. Genetiği değiştirilmiş gıdalardan uzak
durmalıyız.

8- Yatarken yemeyin: Yatmadan 3 saat evvel yiyecek tüketimine son
vermeliyiz.

HAYAT KURTARAN TAVSİYELER

Dün paylaşmıştım. Yapılan bir araştırmaya göre
halkımız en çok kanser olmaktan korkuyor. Kanserden korkmak çare değil. Korkmak
yerine korunmak için önlemler almak gerekiyor. İşte kanserden korunmanın 10
yolu :

1-Sigara içmeyin: Çalışmalar gösteriyor ki; günde tek bir tane dahi sigara içilmesi,
kansere sebebiyet verebilir

2-Kiloya ve mutfağa çeki düzen verin: Kilonuz
boyunuza uygun olsun. İdela olan kilo: boyunuzun son iki rakamından fazla
olmamalı.

3-İşe Gider Gibi Spora Gidin: Düzenli spor yapmalıyız. Sürekli yürümeyi tercih
etmeliyiz.

4-Gece 12?den Sonra Işıkları Kapatın : Uykunuz
düzenli olsun. 6 saatten az, 8 saatten fazla uyumayın. Karanlıkta yatın.

5- Her sabah evimizi, iş yerlerimizi, çocuklarımızın saatlerce vakit geçirdiği
okullarımızı ve sınıflarımızı havalandırmalıyız.

6-Çocuğunuzu ve yatağınızı cep telefonundan uzak tutun. Telefonu kulaklıkla kullanın. Kullanmadığınızda interneti kapatın.
Fişleri çekin.

7-Güneşten korunmayı öğrenin. Güneşin ışınları tehli. Güneşe direk maruz
kalmaktan korunun. Yazın saat 10-15 arasında asla denize girilmemeli.

8- Koruyucu tıp uygulamalarını ihmal
etmeyin
: Check-up yaptırın. Aşıları unutmayın. Hormondan uzak durun.

9- Kimyasal ve endüstriyel maddelere dikkat. İşyeri sizi kanser etmesin. Radyasyona maruz
kalmayın.Ne giydiğinizi bilin.Saç boyaları masum değil. Mevsiminde beslenin.
Egzoz gazından korunun.

10- Strese dikkat. İnançlı olun. Kendinizi meşgul
edin.

YEMEĞİ BİRLİKTE YEYİN

Evde, ailenizle birlikte yemek yemeyi ihmal
etmeyin. Evin anne babası ve çocuklar bu sofralarda mutlaka bir araya gelmeli.

Üniversitelerin araştırmasına göre ailece hep
beraber sofrada yemek yemek, çocuklarda obezite riskini azaltıyor. Bu evlerdeki
çocuklar her yönden daha sağlıklı oluyor.

Ailece yenen yemeklerde sebze ve meyve ağırlıklı
mönüler ön plana çıkıyor. Yağlı yiyecekler ailece yenilen yemeklerde sofralarda
fazla olmuyor. Aile yemekleri , diğer yemeklerden her konuda daha sağlıklı.

Uzmanlara göre; ailece yemek yemek, sağlıklı
beslenmenin yanı sıra ailevi ilişkileri güçlendirmede de çok etkili. Çocuklar
en güzel aile terbiyesini ev sofralarında alıyorlar. Aile sofrasında zevkli ve
eğlenceli bir ortam oluşuyor. Birlikte yemek yenen ailelerin çocukları duygusal
yönden de çok sağlıklı oluyorlar.

Acı bir gerçek de şöyle: Ailedeki parçalanmalar
sofradaki parçalanmalarla başlıyor.

ANNELER
GÜNÜ SONRASI

BBP Lideri rahmetli Muhsin Yazıcıoğlunun?nun
partisine hiç oy vermemiştim. Ancak bir siyaset adamı olarak kendisini
severdim.

Muhsin Yazıcıoğlu 12 Eylül
1980 askeri darbesinden hemen sonra tutuklanmış, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar
Davasından yargılanmıştı. Yazıcıoğlu, bu yargılama sırasında 5 yılı hücrede
olmak üzere toplam 7,5 yıl hapis yatmıştı.Mamak Cezaevindeki hücrede anneler
gününde annesi için bir şiir kaleme almış.Yazıcıoğlunun Anama
Mektup başlıklı şiirin bir kısmı şöyle;

Bugün
Anneler Günü

Hatırlanıp kucaklanıyormuş anne ve sevgi

Ben seni bugün hatırlamadım sadece anne

Sana karşı sevgim aynıydı yine

Benim sevgim sığmaz ki öyle bir güne

Bir ömür de olsa doyamam sevgine.

Yollarım
açılsa bağrıma bassam

Sımsıcak göğsünde öyle ağlasam

Doyumsuz sevgini tekrar yaşasam

Hıçkırıp, naz yapın Ana diyerek

Hasretin
unutturdu beni bana

Sevgine karşılık veremiyorum.

Adet olsun diye olsa da sana

Layık bir hediye bulamıyorum.

Maddi
değerleri tek tek arasam

Hazırlasam güzel bir buket sana

Zümrütten, yakuttan saraylar alsam

Değeri ölçülmez yanında Anam...

Çiçek
aradım dün beklersin diye

Bulamadım taş ve demirden başka

Sevgimin ifadesi bir tek hediye

Yollayamadım ki inan duadan başka

Saadetle ol dünya ve ahirette

Sana sağlık ve sıhhatler diliyorum

Selam ve sevgiler yollayıp nihayette

Ta yürekten ANA, ANA diyorum.