Zatına layık şekilde Hamd-u Sena Allah'a, sınırsız salat ve selam Yüce Resulullah'a

Doğada dört temel element var. Bu dört temel elementten dünyamız, evrenimiz yaratıldı. Bunlar; toprak, su, ateş ve hava..

Hz. Adem toprak ve sudan yaratıldı. Su burada dengeleyici bir rol üslendi. Arzdaki dengesizlik gökten indirilen suyla dengeye kavuştu.

Topraktaki maddelerin bedenimizde aynı şekilde bulunması, suya olan muhtaciyetimiz özümüz hakkında bizlere ipucu vermektedir. Yaratılışta su nasıl karaya yani toprağa denge verdiyse,bedenimizde su oranı bize denge sağlar. Su azaldığında sağlığımız bozulur.

Anlıyoruz ki biz suyun ve toprağın özelliklerini üzerimizde taşıyoruz. Su kenarları, akarsular, göller ve denizlerde insanların ömrü uzar. En fazla oksijen deniz kenarlarında olur.

Ancak bizim için var edilmiş bu doğadan git gide uzaklaştık. Daha modern hayat yaşama uğruna beton evlerde yaşamı benimsedik.

DOĞA İNSAN İÇİNDİR

Doğayı kendi halinde bıraktığımızda bozulmayı bırakın doğada çeşitlilik artar. Ama doğanın içinden bir şey çıkarsanız doğanın dengesi bozulur. O halde doğadan doğal olanı almalı ve bırakmalıyız. Zira doğaya zararı dokunan sadece biziz.

Topraktan uzaklaştıkça beden dengesizleşti. Eskiden bu kadar hastalık yoktu. Hastalık vardı belki ama bu kadar çeşitli ve çok sayıda hasta olmuyorduk.

Bizler topraktan uzaklaştık , çocuklarımız topraktan uzaklaştı. Doğadaki denge gereği bizlerde stres, yorgunluk, diz ve eklem ağrıları arttı. Yaşam şeklimiz daha konforlu oldu; bedenimizi daha az kullanır olduk. Bulaşıkları, çamaşırları makineler yıkıyor, temizliği makineler yapıyor ama biz yoruluyoruz.

Hayvanlar hareket halindedir. Bitkiler dahi köklerini suya doğru hareket ettirir. Toprak ve sudan müteşekkil Ademoğlu hareketsiz kalınca bedeninde hastalıklar türer.

SİTE İÇİNDE OLMAZ ÖYLE

Site veya mahalle içinde şehir hayatımız var. Sitenin yeşil alanlarına ufak tefek bir şeyler ekmek/dikmek istesen "olmaz öyle" derler. Sana karışırlar. Halbuki bizim hamurumuz topraktan yoğrulmuş. Çocuklarımız neden asabi, biz neden stres yükleniyoruz? Bir kaç metrekare yer ayrılsa çok mu olur ?

İhtiyacımız olan şey 'çocuklarımızı kirlenme endişesi duymadan toprağın içinde oynamalarını sağlamaktır.' Toprağın tırnaklarımızın arasına girmesiyle içimizdeki negatif enerjiyi atıyoruz.

Şehirlerde kurulu çocuk parkları topraktan izole edilmiş. 'Efendim, çocuk düşerse yaralanmasın' diye bu plastik zeminleri yapıyoruz diyorlar. Yaratılışımıza uygun olmayan doğallıktan uzak bir hayatla çocuklarımızı hasta ediyoruz. Farkında mıyız?

Toprakla elleri kirlenmeyen nesil hastalığa adım adım yaklaşır. Onları kumlu, topraklı alanlara salın ve mümkünse sizde onlarla oynayın.

Muhabbetle kalınız..