16 Mayıs Çarşamba günü itibariyle Ramazan ayına kavuşmuş bulunmaktayız.Yüce Rabbimiz bu mübarek ayı hepimize hayırlara vesile kılsın.Bilindiği gibi Ramazan ayı hicri aylardan olduğu için her yıl 10 gün bazen de 11 gün geriye doğru geliyor. Böylelikle 33 senede Ramazan ayı bütün mevsimleri gezmiş oluyor. Bunun çok büyük hikmetleri vardır. Müslümanlar senenin her gününde ve her mevsiminde oruç tutmuş ve bütün zamanı ibadetine şahit kılmış oluyor. Ayrıca Müslümanlar böylece her mevsimin sebze ve meyvesiyle oruç açmanın maddi ve manevi zevkine de ermiş oluyorlar.

Ramazan ayının her mevsimi dolaşması aynı zamanda sıkıntıyı da gidermiş oluyor. Düşünün hiç değişmeden temmuz ayı hep Ramazan olsaydı, insanlar bunalır ve rahatsız olurdu. Ya da hep ocak ayında olmuş olsaydı biz Müslümanlar kar, kış, soğuk, çamur içinde teravih namazına gitmek zorunda kalacaktık, dondurucu soğukta sahura kalkmaktan zevk alamayacaktık. Onun için Rabbimiz "Neylerse güzel eyler" O, bizim bilmediklerimizi en iyi bilendir.

Ramazan denince mutlaka hepimizin hafızasında bir hatırası vardır Herkesin çocukluk yıllarındaki Ramazanlardan mutlaka bir tatlı hatırası vardır. Daha çok küçük yaştayken oruç tutmak isteyişimiz ancak anne ve babamızın bizlere öğleye kadar izin vermesi, arada biraz yemek yememiz ve akşama kadar tekrar oruç tutmamız hepimizin ortak bir anısıdır. Ramazan ayı kadar manen lezzetli ve bir o kadar da çabuk geçen başka bir ay bilmiyorum. Ramazan ayı girmeden önce herkeste ister istemez "bu sıcakta ve bu uzun günlerde nasıl olacak" düşüncesi, Ramazan ayı bittikten sonra "gerçekten çabuk geçti, nasıl geçtiğini anlayamadık" şekline dönüşüyor. Tabii ki Ramazanın gidişine gözyaşı döken Ramazan aşığı mü'minlerin bu misafirlerini uğurlarken duydukları hüznü ancak yaşayanlar bilir.

Nedense Ramazan ayı girerken hep önde tutulan konu "Ramazan Eğlenceleri" konusudur. Ayrıca ek olarak da "Eski Ramazan Eğlenceleri" konusu işlenerek sanki büyüklerimiz Ramazan'da işlerini

güçlerini bırakıp kendilerini hep eğlenceye vermişler gibi bir fikir aşılatılmaya çalışılıyor. Tabii ki meşru eğlencenin İslam dininde de yeri vardır; ama Ramazan ayında bu konuyu ilk sıraya yerleştirmek yanlıştır. Çünkü Ramazan ayının en büyük özelliği Kur'an-ı Kerimin indiği ay olmasıdır. Diğer özelliği de oruç tutmanın farz olduğu ay olmasıdır. Bu konuda Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: "O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah'ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir."(Bakara-185)

Ramazan Ayının Bizlere Verdiği Mesajlardan Bazıları Şunlardır:

1-Oruç tutarken duyduğumuz açlık bizlere Allah'ın nimetleri arasında fark olmadığını öğretir. Bir çok çocuk yemek ayırımına oruç tuttuktan sonra son vermiştir. İnsan o açlık halinde "Ne olursa yerim!" durumuna gelir.

2-Oruç ile insan malın mülkün gerçek sahibinin Allah olduğunu öğrenir. Çünkü kazandığın ekmeğini ancak Allah izin verirse yiyebiliyorsun. O izin vermeden yiyemiyorsun.

3-Oruç en büyük fedakarlıktır. Bir insan arkadaşı için çok fedakarlık yapar ama kimse başkası için bir ay aç kalmayı göze almaz. Ondan dolayıdır ki Yüce Rabbimiz "Oruç benim içindir onun karşılığını ancak ben veririm" buyuruyor.

4-İbadet içinde başka bir ibadetin yapıldığı tek ibadet oruçtur. Örneğin; namazda sadece namaz kılabilirsiniz ama oruç içinde namaz kılabiliyorsunuz, Kur'an okuyabiliyorsunuz, Ka'be'ye gidip tavaf yapabiliyorsunuz. Yani oruç, ibadet içinde ibadet imkanı olan tek ibadetimizdir.

5-Oruç sıhhat getirir. Resulullah(sav) "Oruç tutunuz sıhhat bulursunuz." buyurmaktadır. Her şeyin bir yıllık bakımı vardır. Mide de Ramazan ayında dinlenme fırsatı buluyor.

6-Oruç insana şefkat ve merhameti öğretir. Açları anlamanın en güzel yolu aç kalmaktır ki bu da oruç ile mümkündür.

7-Oruç insana sabretmeyi öğretir. İftar vakti girmeden elinizi yiyeceklere uzatamıyorsunuz. Sabretmenin en güzelini oruç öğretiyor.

8-Riyanın (gösterişin) karışmadığı ibadetlerin başında oruç gelir. Gösteriş için, insanlar görsün diye yardım etmek mümkündür ama oruçta gösteriş olmaz.

9-Oruç sadece yememek ve içmemek değildir. Bütün vücudumuzla oruç tutmalıyız. El, ayak, göz, kulak, dil, dudak hepsini haramdan uzak tutmalıyız.

10-Oruç şeytanı bizden uzaklaştırır. Resulullah (sav) şöyle buyuruyor: "Şeytan insanın vücudunda kanın dolaşması gibi dolaşır. Öyleyse şeytanın yolunu oruç ile daraltın."

11-Oruç hayatın kısa bir özetidir. Unutmayın! Hayatı Ramazan olanın ahireti bayram olur.

ABDULVASİH DURAN