Muammaya açılan bir sırrın arkasında
Gördüm hicran-ı aşkın kapanmaz izlerini.
Nesimi’ce giydiğim melâmet hırkasında
Üryan ettim gönlümün divâne gizlerini.

Gâh ağladım gâh güldüm döndüm kendi kendime
Büyülü bir semahın coşkusuyla yükseldim.
Gâh ateştim gâh küldüm söndüm kendi kendime
Bir volkanın içinden lâv olup akan seldim.

Kaderi umut bilip kedere boyun eğdim
Nur yüzlü bir muradın hâyâline ram olup
El uzatıp mehtaba yıldızlarına değdim
Derdimde derman buldum dermanımda gam olup.

Bir ışığın uğruna yörüngemden çıkmadan
Pervaneye özenip kıvrandım yanmak için.
Bir sabahı düşledim usanmadan bıkmadan
Uyudum can verecek aşka uyanmak için.

Gözlerimde ummanlar ciğerde köz taşıdım
Aşkı damarlarımda dolaşan kan bilerek
Bende beni fedâya âmâde öz taşıdım
Saçıma ak düşüren yılları an bilerek.

Hasan Hüseyin YILMAZ