Dolar, Euro, Mevduat ve gayrimenkul son dönemde yakından takip ediliyor. Herkesin elinde akıllı telefonlar anlık artışları, kazanımları birbiri ile paylaşıyor. Tabi burada kazanımları değerlendirirken hesaplamayı doğru yapmalıyız. Nedir bu hesaplama?

Sektörlerin, yatırım araçlarının getirileri hesaplandığında reel getiri tabiri kullanırız. Bu reel getiri brüt kazancın enflasyondan arındırılması yani getiri oranından enflasyon oranının çıkarılması ile elde edilir. Çünkü enflasyon olan ekonomilerde sahip olunan varlıkların (para, hisse senedi,gayrimenkul, ticari kar) bir sene sonrasında aynı satın alma gücünü koruması hedef alınır. Bunun doğru yöntemi ise reel getiri oranını hesaplamaktır.

Sanayi ve Ticari Alandaki Faaliyetten Ayrılmamak Gerekiyor

Tüm yatırım araçlarını karşılaştırma imkanı bulacağız. Sanayi ve ticari faaliyet hergün olduğu gibi bugünde oldukça zor. Her sektörün kendi içinde zorlukları oldukları gibi kazanç oranları da değişmektedir. Sermaye döngüsüne, stok devir hızına, tahsilat döngüsüne göre sektör marjları değişkenlik göstermektedir. Burada herhangi bir oran ile tespit yapmayacağım ancak senede 2-3 defa nakit akış döngüsünü sağlayan işletmelerin getirileri finansal araçlara oranla daha yüksek olacaktır. Dolar yada spekülatif araçlar kısa dönemde getiri sağlıyor gibi gözükse de senelik projeksiyonda sınai ve ticari faaliyetler reel getiri oranı göz önüne alındığında her zaman en başka yer alır. Eskiler ne demiş " Harekette bereket vardır". Dolayısıyla zorlu da olsa çalışmaktan ve yatırımımızı çalışmaya yönelik yapmaktan vazgeçmemeliyiz. Doğru hesaplamalarımızla psikolojik gerilimden uzak, felaket senaryoları yaratmadan yolumuza devam etmeliyiz.

Gayrimenkul Yatırımı Cazibesini Kaybetmez

Hep biliriz ki mülk ya da toprak alan zarar etmek. Artık bu halk arasında da kanıksanmıştır. Ekonomideki spekülatif dönemlerde panik havası da estirildiği takdirde insanlar konut, arazi ya da ticari gayrimenkulde problem varmış gibi görse reel getiri oranı çerçecesinde bakıldığında senelik bazda her zaman finansal piyasaların üzerindedir. Alınan bir gayrimenkulün senelik getirisinden enflasyon oranını çıkardığımızda karşımıza çıkan rakam zaten göstergesi olacaktır.

Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları


ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından Euro %13,03, külçe altın %10,16 oranında yatırımcısına kazandırırken; mevduat faizi (brüt) %5,03, BIST 100 endeksi %7,46 ve devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) %13,20 oranında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde ise Euro %17,78, külçe altın %14,79 oranında yatırımcısına kazandırırken; mevduat faizi (brüt) %1,04, BIST 100 endeksi %3,57 ve DİBS %9,55 oranında yatırımcısına kaybettirdi.
Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde Amerikan Doları ÜFE ile indirgendiğinde %25,24, TÜFE ile indirgendiğinde ise %40,36 oranında yatırımcısına en fazla reel getiriyi sağladı. Diğer taraftan, DİBS( İç Borçlanma Senetleri) ,ÜFE ile indirgendiğinde %35,52, TÜFE ile indirgendiğinde ise %27,74 oranlarıyla yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

TÜFE VE ÜFE AÇIKLANDI

Son açıklanan verilere göre tüketici fiyatları ile üretici fiyatları arasındaki makas geçtiğimiz aya göre biraz daha açıldı. Özellikle kur hareketlerinin maliyet tarafındaki yarattığı baskı üretici fiyatlarına yansıdı.

Tüketici fiyat endeksi (TÜFE)

TÜFE'de 2018 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre %2,30, bir önceki yılın Aralık ayına göre %12,29, bir önceki yılın aynı ayına göre %17,90 ve on iki aylık ortalamalara göre %12,61 artış gerçekleşti.

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi


Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE), 2018 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre %6,60, bir önceki yılın Aralık ayına göre %25,32, bir önceki yılın aynı ayına göre %32,13 ve on iki aylık ortalamalara göre %18,78 artış gösterdi.