Türkiye yarın önemli bir seçim için sandık başına gidecek?

Seçim sathı mahallinde geride bıraktığımız yaklaşık 1,5 aylık süreçte yazı yazmamaya özen gösterdim?

Çünkü biz gazetecilerin her yazdığı farklı yerlere çekilip, üzerimize farklı farklı etiketler yapıştırılabiliyor?

Yazdığımız bir yazıdan ötürü ?şucu? veya ?bucu? olabiliyoruz?

Tarafsızlığımızı korumak ve böyle söylemlere mahal vermemek adına oynatmadık kalemimizi?

Elbette bizim de gönlümüzde yatan bir aslan var, ancak sırtımızdaki gazeteci gömleği o aslanın rengini belli etmesine müsaade etmiyor?

Neyse?

Gelelim mevzuumuza?

24. dönem genel seçimleri için artık son viraja girildi?

2007 yılında gerçekleştirilen son genel seçimde oy kullanan İnegöl?deki seçmen istatistiğini incelediğimizde karşımıza ilginç bir tablo çıkıyor?

2007 yılında İnegöl?deki kayıtlı seçmen sayısı YSK?ya göre 119.879?

Bu yıl ise İnegöl?deki oy kullanacak seçmen sayısı 159.369 olarak açıklandı?

İnegöl?deki seçmen sayısı 2007 yılına göre 31.490 kişi yani &.2 oranında artış göstermiş?

Eldeki bu seçmen verilerini yorumladığımızda ise seçmen sayısındaki artışın İnegöl?deki oy dağılımını değiştirebilecek bir yapıya sahip olduğunu görüyoruz?

Ya da şöyle söyleyelim; 12 Haziran 2011 Pazar akşamı İnegöl?deki toplam oyun neredeyse 5?te 1?ine tekabül eden bu yeni seçmen oyları, geride kalan 2 aylık seçim çalışmaları sürecinde hangi adayın seçmene ulaşabildiği, onun duygularına temas edip, gelecek adına güven verdiğinin bir göstergesi olacak?

İşin bir başka boyutu ise gençlerle ilgili?

Zira yeni seçmen demek yeni bir genç nesil demek?

Türkiye?deki genç nüfusun İnegöl?deki yansıması olan bu devasa artışın ana kaynağı ilçemizdeki gençlerdir?

Genç nüfusun beklentilerine cevap verebilen partiler, bence bu kaynaktan fazlasıyla besleneceklerdir?

Fotoğrafın genelini baktığımızda ortaya şöyle bir sonuç çıkıyor; genç seçmenler hem seçim kazandıracak hem de seçim kaybettirecek bir güce sahipler?

Siyasi parti liderleri seçim sürecinde her gün 1-2 il de miting düzenleyerek vatandaşlarla buluştular?

Mitinglerin yanı sıra teşkilatlarda yoğun bir mesai vardı?

Her gün birileri, partide nöbete kaldı?

Nöbet yazıldığı gün bütün işini gücünü bırakarak o ziyaret senin bu ziyaret benim koşuşturup durdular?

Gündüz ayrı bir mesai akşam ayrı bir mesai yaptılar?

Geçmişte yaşadığımız seçimlerle kıyasladığımız da bu seçimler gerçekten çok sakin geçti?

Eskiden yaşadığımız seçim atmosferinden zerre miktar eser yok?

Eskisi gibi propaganda çalışmaları vatandaşın kararına büyük etkide bulunmuyor?

Vatandaşı etkilemek teknolojinin gelişmesinden önce çok kolaydı?

Bir anketle insanlar yönlendirilebiliniyordu?

Ama artık iletişim çağındayız?

Bize bu çağa yavaş yavaş ayak uydurmak zorundayız?

Avrupa?da hiçbir parti Türkiye?deki gibi seçim çalışması yapmıyor?

Artık Avrupa teknolojinin gücünü kullanarak seçmenine ulaşıyor?

Birkaç gün önce okuduğum şu haber: ?Obama?dan ilham alan İsveçli partiler reklam ve tanıtımlarını Facebook, Youtube ve Twitter gibi siteler üzerinden yapacak. Önümüzdeki haziran ayında gerçekleştirilecek olan AB Parlamento seçimleri için hazırlık yapan İsveçli partiler, bu kampanya için sanal âlemin nimetlerinden faydalanmayı düşünüyor. İktidar koalisyonun büyük ortağı Muhafazakârlar ise, bundan böyle basın toplantıları yapmayı düşünmediklerini, haberlerini sanal ortama vereceklerini açıkladılar.? artık seçimlerde gelinen son noktayı gösteriyor?

Belki şimdilik bizim için uzak bir seçim çalışması gibi dursa da birkaç seçim sonrası teknolojinin baş döndüren gelişim hızı karşısında zannedersem bizlerde duramayacağız?