15 Mart Pazar sabahı yapılacak olan YGS sınavında öncelikle tüm öğrencilere başarılar dilerim.
Sınav kaygısı; zihnimizin olumsuz senaryolar üretmesi sonucu duygularımızın ve tüm bedenimizin bu olumsuz senaryoya eşlik etmesi sonucu yaşadığımız sıkıntıdır. Peki, bu kaygı zararlı mı?
Sınav yaklaştıkça öğrencilerde artan bir şekilde başarılı olamama, sınav sabahı uyuya kalma, sınava geç kalma, sınav anında hastalanma, sınav öncesinde uykusuz kalma, sınavda bilgileri hatırlayamama, aile ve çevrenin beklentilerini karşılayamama ve yanlış işaretleme gibi birçok neden kaygıya neden olabilir.
Öncelikli olarak çevremize baktığımızda bazı öğrencilerin çok rahat olduğunu, neredeyse hiç stres yaşamadığını görmekteyiz. Bu stres yaşamayan kişilerin ortak özelliklerine baktığımızda sınavla ilgili bir hedefi olmayan ve sınava hazırlık yapmayan kişiler olduğunu görürüz. Kaybedecek bir şeyi olmadığı için stres yapmazlar. Ama birazcıkta olsa çalışan, bir başarı hedefleyen öğrencilerin sınav yaklaştıkça kaygıları da artar. Çünkü kaybedecek bir şeyleri var.
Her şeyde olduğu gibi kaygının da yokluğu ve aşırı olması zarar vericidir. Ancak orta seviyede bir kaygı mutlaka başarıya ulaşmada bir araç olacaktır. Doğada bile kaygı yaşamayan bir canlının hayatta kalması pek mümkün olmamaktadır. Bir ceylan aslana yem olmamak için kaygıyla dolaşacak ve bu kaygı onun hayatta kalmasını sağlayacaktır. Caddeden geçen bir insanın kaygı yaşayarak karşıya geçmesi onu tehlikelerden koruyacaktır.
Öğrencilerin de yaşadığı sınav kaygısı onları çalışmaya yöneltecek, yanlış işaretleme kaygısı dikkatli olmalarını sağlayacak, uykusuzluğa karşı uyku düzenine dikkat edecek, sağlığı ile daha bi yakından ilgilenecek ve uyuya kalmaya karşı evdeki herkesi alarma geçirecektir.
Sınav anında bu stres maksimum seviyeye ulaşacak muhtemelen ilk 10-15 dk bu stresin etkisinde kalacak daha sonra yavaş stresi azalacak ve soruların içerisine dalacaktır. Unuttuğunu düşündüğü bütün bilgiler o anda aklına gelecektir. Sorularını çözecek ve cevapları kontrol ederek dikkatli bir şekilde işaretleyecektir. İnşallah sorunsuzca sınavını tamamlayacaktır.
Öğrencilerin kalan bu kısa süre içerisinde yeme, içme ve uyku düzenlerinde değişiklik yapmamaları önemli. Ara sıra aklımıza olumsuz düşünceler gelecektir. Bunun normal olduğunu bilerek bu olumsuz düşünceye pek itibar etmemek kaygının olumsuz etkisini azaltacaktır. Sınavdan önce mutlaka sınav gerini görmek, sınavın öncesi akşam yatmadan kimlik kartımızı ve sınav giriş belgemizi hazırlamak, sabah okulumuzun yerine göre ulaşım şeklini ayarlamak yaşayacağımız olumsuz etkiyi azaltır.
En çok kaygı uyandıran şeylerin başında da deneme sınavlarında yapmış olduğu neti sınavda yapamama korkusudur. Hem kendi yaşamımda hem de tanıdığım bütün öğrencilerde gördüğüm şey, gerçek sınavda öğrencilerin deneme sınavına çok benzer sonuçlar çıkardıkları. Tabiki bu yapmış olduğu denemelerin kalitesine göre değişir ancak YGS sınavına yakın denemede elde etmiş olduğu başarıya benze bir durumla karşılaşacaktır.
Sınava alışık olunan tarzda başlamak, örneğin denemelerde Türkçe testinden başlayan bir öğrencinin YGS de de aynı tarzda başlaması, işaretlemeleri en sona bırakmadan yapması muhtemel olumsuzlukları engelleyecektir. Yapamadığı ve emin olmadığı soruları sona bırakması zaman kayıplarının önüne geçecektir. Cevabını bilmediği soruları işaretlememek son derece önemli. Çünkü
Öğrencilerin yaşadığı bu stresten dolayı çevrelerine karşı özellikle son zamanlarda agresif olmaları ve eskiye göre daha anlayışsız davranmaları olabilir. Ailelerin bu geçici duruma karşı anlayışlı davranmaları, yaşanan sıkıntıyı daha sağlıklı atlatma adına önemli.
Klinik Psk. Öğ.
Harun ÇOLAK
pdrharun@hotmail