Büyükşehir'e bağlanacağımıza ilişkin ilk değerlendirmeyi gazetemizden okumuştunuz. Recep Altepe, MODEF Fuarının açılışına katılmış ve İnegöl'ün Bursa'ya mahalle olacağını paylaşmıştı.

O gün diğer gazeteci arkadaşlarımızın çok dikkatini çekmemişti bu olay. Belki de inanmamışlardı. Biz ertesi gün manşetten duyurduk.

Recep Altepe'ye de Orhan İnegöl Köftecisi'nde tekrar sorarak teyit de ettirmiştim.

Biz İnegöl, Bursa'ya mahalle olmaya hazırlanıyor dedikçe AK Partililer bizi yalanlama yarışına girdi.

Faruk Çelik dahi İnegöl'e geldiğinde 'Olsa benim haberim olurdu. Hiç konuşmadık' diyerek ağzımıza bir parmak bal sürmüştü.

Recep Altepe o günden sonra Büyükşehir Yasası geçene kadar İnegöl'e gelmedi. Doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar misali kovduk Altepe'yi. Açılışlara da çağırmadık.

Yine bu hararetli tartışmaların olduğu günlerde eski İl Başkanı Sedat Yalçın, Bursa Hakimiyet Gazetesi'ne 17 ilçenin Bursa'ya dahil olacağını açıkladı.

Ersel Peker de köşesinde buna yer verdi. Yine manşetten İnegöl Bursa'ya mahalle oluyor dedik.

Bu kez yalanlama partiden değil de 30 yıl İnegöl'e hizmet ettim, ne yapıldıysa ben ettim ukalalığıyla gazetecilik yaptığını zanneden birinden geldi.

Sedat Yalçın'ın ağzından söz de bize çaktı. Yalçın'ın savunması da ilginçti. 'Ben İnegöl demedim' İnegöl o 17 ilçenin içinde değil ya.

Neyse, o günlerde AK Parti'lilerin alayı bize yalan söyledi. Yok öyle bir şey, Altepe uydurdu derken bir de baktık ki meclisten geçmiş bile.

Bunu neden anlatıyorum. Muhabirimiz Ersoy İşitmez imzasıyla İnegöl otobüslerinin Kestel'den öteye gitmeyeceğini birkaç kez haber yaptık.

Sonra da kararın alındığını fakat referandum sonrasına bırakıldığını da kamuoyu ile paylaştık. Fakat nedense biz kötü olduk.

Referandum sürecinde bu sektörde olmayan bir meclis üyesi, bizim işimiz gücümüz yok da evet oylarının düşürmek için çalışma yapıyormuşuz gibi bir hava estirerek bu haberlerimize tepki gösterdi.

Sedat Yalçın gibi konuştu: 17 ilçe dedim de İnegöl demedim. Yapılacak da şimdi yapılmayacak.

Referandumun üzerinden bir hafta geçmeden karar uygulanmaya başlandı. O meclis üyesi aramadı henüz. Beklemedeyim.

Neden insanları aldatıyorsunuz? Bu kararın uygulanacağını bile bile neden bizi yalan haber yapmakla itham ediyorsunuz?

Biz her daim haklı çıkıyoruz. İşimizi adam akıllı yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Hatta bunu size de tavsiye ediyoruz.

Başkalarının işlerine karışmaktan hoşlanmam. Bizim işimize karışma sevdasında olanlara da bunları söylüyorum ama demek ki az söylüyormuşuz. Bundan sonra daha yüksek sesle söyleyelim.

Şöyle bitireyim; bu olayı görünce Tayyip Erdoğan'ın partide gerçekten büyük bir tasfiye ve değişim sürecinin elzem olduğuna inanıyorum. 2019 o değişimin miladı olsun.