MERHABALAR,

Bundan sonra her hafta inşallah gezi yazılarımla sizlerle beraberim, sizlere elimden geldiğince dilimin döndüğünce gezilerimi anlatacağım. Belki gittiğiniz bir ülkeyi, belki gitmediğiniz bir şehri belki de kendi köyünüzü göreceksiniz bu yazılarımda, belki de bu gezilere özenip gezmeye başlayacaksınız ve siz de benim gibi yeni arkadaşlıklar dostluklar edineceksiniz, İşte sevgili genç gazete ailesiyle tanışmamızın da başlangıcı bu güzel gezi/umre programımız olmuştu.

İlk yurtdışı gezimi kutsal topraklarla başlattım, hem ilk yurtdışı gezisi olması hem de kutsal topraklar olması manasıyla benim için çok güzel ve özeldi, kutsal toprakların arkasından 5 yıl geçmişti ve O gün bu gün derken bugüne kadar birçok ülkeyi gezme ve görme şansım oldu, bunun dışında tabi ki güzel ülkemin de çok özel yerlerini gezme şansım oldu. Buraları da ilerleyen yazılarımda siz değerli okuyucularıma anlatacağım.

SUUDİ ARABİSTAN-MEDİNE

Ve Suudi Arabistan....Öncelikle Suudi Arabistan Türkiye'ye vize uygulayan bir ülke o yüzden ülkeye vize alarak girebiliyorsunuz, pasaportunuzunda en az 1 yıllık olması gerekiyor. Gelelim 15 günlük Mekke-Medine ve Cidde gezilerimizin bir ayağı olan 4 günlük Medine gezimize, bu gezilerimiz tabi ki umre programımız kapsamında oldu ve Allah nasip etti umremizi de yaptık. İnegöl'de bir tur ile anlaştık ve İnegöl den yaklaşık 40 kişi otobüs ile İstanbul Atatürk Havalimanına ulaştık oradan Medine'ye özel bir firmanın tarifeli uçağıyla gittik, yolculuğumuz yaklaşık 3 saati aşkın sürdü,biz Medine Havaalanına vardığımızda akşam saatleriydi ve hemen otelimize yerleştik daha sonrasında hemen yatsı namazı için Mescid-i Nebevi'ye gittik, Medine, Arabistan yarımadasında yer alan Mekke'ye 450 km uzaklıkta bir şehirdir.Hatta bu şehir 'Peygamber Şehri' olarak da anılır. Medine Arabistan'da diğer gördüğüm şehirlere oranla peygamber şehri olduğunu eşsiz hurma bahçeleri,yeşillikler ve geniş yollarıyla ile hissettiriyordu.Medine merkezde hemen hemen her yol bir şekilde Medine-i Münevvere'ye çıkıyordu, zaten Mescid-i Nebevi 'yi görmek için tüm Müslümanlar akın akın bu şehre geliyorlardı.

YEŞİL KUBBE

İlk 4 gün günümüzü Medine'de geçirdik demiştim. Oteller Mescidi Nebevi'nin etrafında olduğu için yürüyerek her yere ulaşmak kolaydı. Burada peygamber efendimiz mezarı (yeşil kubbe )bulunmaktadır. Hz. Muhammed bir hadisinde 'mescidimde kılınan bir vakit namaz, Mescid-i Haram hariç başka bir mecliste kılınan namazdan hayırlıdır' diyerek buranın öneminden bahsetmiştir. Yine içerideki cennet bahçesi(yeşil halılar) peygamberimizin Cuma hutbesini verdiği kürsünün bulunduğu alandır. Burada iki rekat namaz kılmak yoğunluğundan dolayı gerçekten çok zordur , Mescid-i Nebevi'ye girişte bir çok kapı bulunmaktadır ve bu kapılarda günün hemen her saati seyyar satılar bulunmaktadır,genelde çin malı ürünler satılsa da en çok dikkatimi çeken inci satıcıları olmuştu malum bir çok kadının da bu inciler dikkatini çekmiştir,orijinal olup olmadığını tam anlayamasamda fiyat olarak çok ucuz olduğunu hatırlıyorum, kamyonet kasalarında satılan meyveler ise sıcakta çok iyi gelmekteydi.Yine bahçe de dev şemsiyelerin gölgesi insana bir nebze olsun ferahlık sağlıyordu.Bu dev şemsiyelerde güneşin doğuşuyla beraber açılıyor ve akşam güneş batımıyla beraber kapanıyordu. Hemen Mescid-i Nebevi yanındaki Cennetül Baki , Müslümanların Medine'deki ilk mezarlığıdır. Cennetül Baki'de bir çok Müslüman kardeşimiz ve sahabelerimiz yatmaktadır.

OSMANLI ESERLERİ

Medine'deki önemli bir şehir olan Kuba Camii İslam tarihi açısından da cemaatle namaz kılmak için inşa edilmiş ilk mescittir. Burayı ziyaret edip burada ibadet etme şansımızda oldu. Yine Medine'de Uhud dağı bulunmaktadır, burayı da ziyaret edip Uhud Savaşının yapıldığı yerleri görme şansımız oldu.Programımız umre programı kapsamında olduğu için tüm bu özel mekanları sıra ile gezme görme şansına sahip olduk.Yine buralara kadar gelmişken Osmanlının eserlerini görmemek olmazdı Medine Osmanlı Tren İstasyonu, istasyona gittiğimizde buranın müze olarak kullanıldığını gördüm.Hemen yanında Osmanlının yine muhteşem bir eseri Ambariye Camii bulunmaktadır.Hemen tarihi bir bilgi vermek gerekirse bu demiryolu 2.Abdülhamit zamanında yapılmıştır asıl amaç İstanbul'u Mekke'ye bağlamaktı fakat Medine'ye kadar tamamlanabilmişti.

İnsanın Arabistan yarımadasında ülkesinden uzak diyarlarda ecdadından eserler görmesi inanın duygusal olarak sizi çok etkiliyor. Gelelim yemek kültürüne,Arapların yemek kültürü biz Türklere çok hitap ettiğini söyleyemem çünkü kullandıkları malzemeler bol baharat olduğu ve özellikle değişik yağlar kullandıkları için ve havanında sıcak olması sebebiyle biraz ağır gelmekteydi o yüzden Türk Lokantaları ve otel yemeklerini tercih ettim. Ama tabi ki burayı ziyaret eden her kardeşimiz biliyordur ki burada ünlü bir tavuk var. Arabistan için ünlü olan al baik tavuğunun tadına da ilk defa bu şehirde baktık, belki hayatımda yediğim en güzel tavuktu diyemem ama hayatımda en çok sıra bekleyerek aldığım en özel tavuktu diyebilirim tam tamına 40 dakika bekledikten sonra bu tavuğu alabildim. Kim bilir belki de en yoğun saatine denk geldik.

MEDİNE'NİN HURMALARI

Medine'nin hurmaları meşhurdu, Medine'de bir Türk kardeşimizin işlettiği (kendisi Adanalı)hurma bahçelerine gittik hem dalında hurmaları gördük hem de hurma tatma alma şansımız oldu ve bol bol hurma yedik ve sonrada Türkiye'de eşimize dostumuza ikram etmek için hurmamızı aldık. Bu şehir dediğim gibi çok kolay bir şehirdi, şehirde kaybolmak neredeyse imkansız, isteseniz de kaybolamazsınız. Aklıma gelmişken bu kentin birçok noktasında döviz bürolarında paranızı bozdurma şansınız var hiç merak etmeyin bu konuda endişeniz olmasın,zaten hangi dükkana girseniz mutlaka bir Türk ile karşılaşırsınız. Buradaki esnaflar az çok Türkçe biliyor o yüzden kendinizi hiç yabancı hissetmiyorsunuz.

Haftaya Mekke ve Cidde yazımda buluşmak dileğimle....

Her türlü görüş ve önerileriniz için;

E-posta; [email protected]

Sosyal medya takip;

www.instagram.com/yoldaki_gezgin/