Adana'da yaşanan olay, bir kadının parkta çocuğuyla ilgilenirken başına gelen talihsiz bir durumu ortaya koyuyor. Kadının, çocuğuyla birlikte keyifli bir gün geçirmek amacıyla gittiği parkta, beklenmedik bir şekilde başına gelen hırsızlık olayı, hem maddi hem de duygusal olarak büyük bir kayba neden oldu.
Olay, Adana'nın merkezi bir parkında gerçekleşti. Kadın, çocuğuyla oyun oynarken, etrafta dolaşan bir hırsızın hedefi oldu. Dikkatsizlik anında, kadının takı olarak taktığı ve düğününde armağan edilen toplam ağırlığı 420 gram altının çalınmasıyla sonuçlanan bir hırsızlık gerçekleşti. Kadın, çocuğuyla ilgilendiği sırada fark etmediği bu olay sonrasında büyük bir şok yaşadı.
Hırsızlık olayının gerçekleştiği sırada parkın kalabalık olması ve dikkat dağıtıcı faktörlerin bulunması, hırsızın işini kolaylaştırdı. Çevrede bulunan insanların dikkatini çekmeden ve kadının fark etmeden altınları alması, hırsızın planlı bir şekilde hareket ettiğini gösteriyor.
Kadın, altınların çalındığını fark ettiğinde büyük bir şok yaşadı ve hemen olayı polise bildirdi. Ancak, hırsızın hızlıca kaybolması ve parkta bulunan güvenlik kameralarının yetersiz olması, polisin olayı çözme konusunda zorlanmasına neden oldu.
Bu olay, parklarda güvenlik önlemlerinin artırılması gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor. Özellikle çocuklu ailelerin sıkça ziyaret ettiği bu tür kamuya açık alanlarda güvenlik tedbirlerinin güçlendirilmesi, benzer olayların yaşanmasını engellemek adına önemli bir adım olabilir.
Kadının yaşadığı bu talihsiz olay, hem maddi hem de duygusal anlamda büyük bir kayba neden oldu. Altınların maddi değeri yanında, kadının düğün gününde takılan bu altınların duygusal değeri de oldukça yüksekti. Bu nedenle, yaşanan hırsızlık olayı kadının ve ailesinin üzerinde derin izler bıraktı.
25 Mart günü Sarıçam ilçesine bağlı Orhangazi Mahallesi'nde meydana gelen olay, yerel halkı şaşkına çevirdi. İddialara göre, 27 yaşındaki Nur Sima K., 1 yaşındaki kızı E.K. ile birlikte çocuk parkına gitti. Ancak keyifli bir gün, beklenmedik bir olayla korkulu bir hâl aldı. E.K., parkta oynarken kaydıraktan kayarken bir başkasıyla çarpıştı ve hızla ağlamaya başladı. Bu durumu fark eden annesi Nur Sima, hemen kızının yanına koştu. Ancak bu sırada, Nur Sima'nın banktaki altın dolu çantası çalındı.
Olayın şokunu yaşayan Nur Sima K., yaşadığı anı şu sözlerle aktardı: "420 gram altınım çalındı. Diyarbakır’dan 10 gün önce Adana’ya geldim. Çocuk parkında kızım oynarken kaydıraktan kaydığı sırada bizim gelin ile çarpıştı. Bende o an hemen kızıma doğru koştum. 5 dakika sonra bankta olan çantamın yerinde olmadığını gördüm. İçerisinde 420 gram altınım vardı. Düğünde takılan takılarımdı."
Ancak hırsızlık olayının perde arkasında beklenmedik bir gerçek daha vardı. Kimlikleri tespit edilen ancak hâlâ kaçak durumda olan hırsızların, 9 yaşındaki bir kız çocuğunu kullanarak bu suçu işledikleri ortaya çıktı. Nur Sima K., bu konuda şunları dile getirdi: "9 yaşındaki bir kız çocuğu halası tarafından yönlendirerek git 'şu çantayı bankın üzerinden alıp tişörtünün altına koyup getir' dediğini öğrendim. Hala altınları aldıktan sonra gömleğinin içerisine saklayarak uzaklaşmış. Çocuğum ağlarken bizi demek ki takip etmişler o sırada çantamı almışlar."
Bu olay, sadece bir hırsızlık vakası olarak değil, küçük bir çocuğun istismarı ve manipülasyonunun da ötesinde derin bir trajedi olarak nitelendirilebilir. Hem hırsızların kimliklerinin tespit edilmiş olması hem de çocuğun istismar edilmesi, olayın toplumda yarattığı infiali daha da artırdı. Güvenlik güçleri, hırsızların yakalanması için geniş çaplı bir operasyon başlatırken, yerel halk da bu tür vakalara karşı daha duyarlı olma çağrısında bulundu. Bu olay, çocukların güvenliği ve korunması konusundaki hassasiyetin bir kez daha önemini vurguladı.
