Türkiye'deki ekonomik krizin etkisiyle turizm sektöründe ciddi sarsıntılar yaşanıyor. 2023 yılında turizm sektöründe faaliyet gösteren konaklama tesislerinden 24'ü icralık olurken, 13 işletme de konkordato başvurusunda bulundu. Sektör temsilcileri, ekonomik zorlukların etkisiyle konkordato sürecinin ortalamasının yaklaşık 3 milyon TL civarında bir maliyet gerektirdiğini belirtiyor.
Türkiye Turizm Sektöründe Ekonomik Krizin Etkisi: Konkordato ve İcralar Artıyor
Basın İlan Kurumu istatistiklerine göre, 2023 yılında konkordatoya başvuran konaklama işletmelerinin sayısı bir önceki yıla göre azalmış olsa da, ekonomik belirsizliklerin devam ettiği bir dönemde yaşanan bu durum sektördeki zorlukları gözler önüne seriyor.
2023'te 24 Konaklama Tesisi İcralık, 13 İşletme Konkordatoya Başvurdu
2018-2023 yılları arasında toplamda 307 otelin konkordatoya gitmesi, sektördeki krizin boyutlarını gözler önüne seriyor. Bu süreçte en yüksek sayı olan 111 otel ile 2019 yılı, konkordato başvurularının zirve yaptığı bir yıl olarak kayıtlara geçti. 2018 ve 2019'daki iflas erteleme fırtınasının ardından 2023'te konkordato taleplerinde bir hareketlenme yaşandı.
Sektör temsilcileri, konkordato sürecinin yaklaşık 3 milyon TL gibi yüksek bir maliyetle gerçekleştiğini ifade ediyor. Bu yüksek maliyetin, birçok firmanın kendini bu sürecin içine atmak yerine alternatif çözümlere yönlendirdiğini belirtiyor. Şirket kapanışı, tasfiye ve tabela değişikliği gibi yöntemlere başvuran firmaların sayısının arttığı görülüyor.
Konkordato sürecine giren bir şirket, alacaklılarına ödeme teklifinde bulunarak mahkeme aracılığıyla bu teklifin onaylanmasını sağlamaya çalışırken, alacaklı firmalar için süreç oldukça zorlu geçiyor. Bu süreçte borçlunun tüm borçlarını belirli bir plan doğrultusunda ödeme taahhüdü, mahkeme onayı ve alacaklıların kabulü şartları aranıyor.
Konkordato, ekonomik belirsizliklerin devam ettiği bir dönemde şirketlerin finansal dengeyi koruma çabasının bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Sektördeki bu gelişmeler, turizm işletmecilerini ve alacaklı firmaları yakından ilgilendirirken, ekonomik istikrarın sağlanması için sektör temsilcileri ve hükümet yetkilileri arasında işbirliği çağrıları da artıyor.