Giresun'da, bir nüfus müdürünün hatası nedeniyle kadın olarak kaydedilen Kumral Bodur, 38 yılını kimlik hatasını düzeltmeye çalışarak geçirdi. Bu süre zarfında yaşadığı zorluklar, verdiği hukuk mücadelesi ve en sonunda gerçek kimliğine kavuşma süreci, Aziz Nesin’in “Yaşar, Ne Yaşar Ne Yaşamaz” romanını aratmayacak bir öyküye dönüştü.

AW056300_01

Pembe Kimlikli Erkek
İlkokul çağlarında yapılan bir hata sonucu pembe kimlikle okula başlayan Kumral Bodur, cinsiyet karmaşasıyla ilkokuldan itibaren tanıştı. "Erkek kardeşlerimin kimliği mavi, benimki pembe çıktı" sözleriyle yaşadığı zorlukları ifade eden Bodur, bu sürecin ilk adımı olan okul yıllarında başlayan hukuk mücadelesiyle hayatının en zorlu dönemlerinden birine adım attı.

Kimlik Değişti, Yaşam Değişmedi
Bir yanıyla devam eden hukuk mücadelesi, diğer yanıyla da askerlik, iş ve evlilik hayatındaki engellerle dolu bir yaşam sürdü Bodur. 15 hakim, 19 savcı değişti, ancak kimliği değişmedi. Her seferinde yeni bir engel, yeni bir sorunla karşılaştı.

Aşk, Evlilik ve Nüfus Sorunu
Bodur'un yaşamındaki en büyük engellerden biri de evlilik ve çocukları oldu. Resmi nikah kıyamamanın verdiği zorluklarla, 4 çocuğunu kardeşinin nüfusuna kaydettirmek zorunda kaldı. 

Cezaevi Macerası ve Kadın Kimliği
Bir diğer inanılmaz olay ise cezaevine düşen Bodur'un, kadın kimliği sebebiyle erkek koğuşundan çıkarılma hikayesi. Yaşadığı bu olay, cinsiyetinin kimlikteki yanlış ifadesinin ne kadar büyük sorunlara yol açabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Kimlik Değişikliği ve 38 Yılın Ardından Gelen Şaşkınlık
Kumral Bodur, 38 yıllık bekleyişin ardından gerçek kimliğine kavuştuğunda yaşadığı şaşkınlığı ve sevinci dile getirdi. Ancak bu süreçte yaşadığı zorluklar, bir hatanın bir insanın hayatını nasıl etkileyebileceğinin en büyük örneği oldu.

Askerlik Hayali
Erkek kimliğine kavuştuktan sonra askere gitme hayali kuran Bodur'un bu süreçte yaşadıkları, kimliğinin resmi kurumlar tarafından kabul görmesiyle son buldu. Ancak bu süreçte de pek çok zorlukla karşılaştı. 

Kumral Bodur'un inanılmaz yaşam öyküsü, bürokrasinin ve sistem hatalarının bir insanın hayatını nasıl etkileyebileceğinin canlı bir örneğini sunuyor.

Editör: Abdullah Argun