Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ülkenin savunma sanayisinde elde edilen yüzde 80 yerlilik oranının terörle mücadeledeki başarıyı artırdığını belirtti. Tunç, ayrıca güney sınırlarında terör devleti kurma girişimlerine karşı durduklarını ve küresel güçlere izin vermediklerini ifade etti.
Türkiye'nin savunma sanayisinde elde ettiği yerlilik oranının yüzde 80'e ulaşması, ülkenin savunma kapasitesini artırarak terörle mücadelede daha etkili olmasına katkı sağlamıştır. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bu başarıyı vurgulayarak, yerli savunma sanayisinin ülkenin güvenliği için kritik bir rol oynadığını dile getirdi.
Bakan Tunç, yaptığı açıklamada, "Savunma sanayisinde yüzde 80 yerlilik oranını yakaladığımız için terörle mücadelede başarılı olduk. Bu, ülkemizin savunma kapasitesini artırarak, güvenliğimizi daha etkin bir şekilde sağlamamıza olanak tanıdı" dedi.
Aynı zamanda güney sınırlarında terör devleti kurma girişimlerine karşı durduklarını vurgulayan Tunç, küresel güçlere karşı net bir duruş sergilediklerini belirtti. "Güneyimizde terör devleti kurmak isteyen küresel güçlere müsaade etmedik, kuramazsınız dedik" diyen Bakan Tunç, ülkenin güvenliğini korumak adına sınırlarını sıkı bir şekilde kontrol ettiklerini ve terörle mücadelede kararlı bir duruş sergilediklerini söyledi.
Tunç'un açıklamaları, yerli savunma sanayisinin güvenlik politikalarındaki önemini vurgulayarak, ülkenin savunma kabiliyetini artırmak için yapılan çalışmalara dikkat çekti. Yerli üretim ve milli savunma sanayisi, Türkiye'nin ulusal güvenliğini sağlamak adına stratejik bir avantaj oluşturarak terörle mücadelede etkinliği artırmış durumda.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Gaziosmanpaşa'da Bartınlılar Derneği'nin yeni binasının açılışına katıldı. Açılışta yaptığı konuşmada Bakan Tunç, derneğin yeni yerinin hayırlı olmasını dileyerek, önlerinde bir seçim olduğunu ve Gaziosmanpaşa için, İstanbul için, Türkiye için en doğru kararı vereceklerini ifade etti.
Bakan Tunç, 22 yıldır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde ülkenin gelişmesi ve kalkınması için mücadele verdiklerini vurgulayarak, 94'te yaşanılamaz hale getirilen İstanbul'un, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde 4-5 yılda nasıl yaşanabilir hale getirildiğini hatırlattı. İstanbul'un o dönemdeki sorunlarını, suyun akmadığı, havanın solunamadığı, çöplerin toplanamadığı bir şehir olarak tanımlayarak, Cumhurbaşkanı'nın bu sorunları çözerek İstanbul'u yaşanabilir hale getirdiğini belirtti.
Adalet Bakanı, 22 yıldır önce insan dediklerini ve insanları güçlendirmenin önemine vurgu yaparak, eğitime ve sağlığa önem verdiklerini, pandemi sürecinde Türkiye'nin sağlam sağlık alt yapısı sayesinde başarılı bir şekilde atlatıldığını söyledi. Eğitimden sağlığa, sosyal politikalardan kültüre, adalete kadar her alanda insanı güçlendirmek için çalıştıklarını ifade etti.
Bakan Tunç, adalet ve hukukun üstünlüğüne vurgu yaparak, gelecekte çocukların kaynağı olacak doğu Akdeniz'deki petrol ve doğalgaz kaynaklarını korumak için mücadele ettiklerini belirtti. Savunma sanayiindeki yerlilik oranının yüzde 80'e ulaştığını söyleyerek, terörle mücadelede başarılı olduklarını ifade etti.
Terörle mücadelede Libya ile yapılan mutabakata da değinen Bakan Tunç, muhalefetin bu adımlara karşı çıkmasına rağmen Türkiye'nin doğu Akdeniz'deki kaynakları korumak için Libya'ya gitmekte haklı olduğunu savundu. Ayrıca, Rusya-Ukrayna savaşı sırasında tarafsız ve dengeli politika izlediklerini ve terörle mücadelede ülkeyi güvenli hale getirerek çocukların huzurlu bir geleceğe kavuşmasını sağlamaya çalıştıklarını ifade etti.
Bakan Tunç, 31 Mart yerel seçimlerinde milletin vereceği karara göre hükümetle uyumlu belediye başkanlarının gerçek belediyeciliği uygulayarak eşit ve adil hizmeti sürdüreceklerini belirtti. Gerçek belediyeciliğin üretken ve katılımcı belediyecilik olduğunu vurgulayarak, istikrarın ve uyumun yerel yönetimlerde önemli olduğunu ifade etti. Ayrıca, muhalefetin geçmişteki belediye başkanının projeleri sosyal medyada paylaşarak algı belediyeciliği yaptığını ve halka hizmet yerine kendi keyiflerine odaklandığını eleştirdi.
Bakan Tunç, yerel yönetimlerde istikrarın şart olduğunu ve her belediyeye hükümetten nüfusa göre pay ve bütçe verildiğini ancak bunların doğru kullanılmasının önemli olduğunu belirterek, Gaziosmanpaşa'da doğru kullanmaya devam edeceklerini söyledi.