28 Şubat sürecinin mağdurlarından Albay Arif Çelenk, o dönemde yaşananların 15 Temmuz darbesine giden süreci hazırladığını vurguladı. Çelenk, “28 Şubat, batı uşaklarının bir noktada milli ve yerli insanları temizleme harekatıydı. 28 Şubat’ın cevabını halk, 15 Temmuz’da verdi. 15 Temmuz, halkın kendi iradesine ve dış güçlerin uşaklarına karşı verdiği büyük bir cevaptı” dedi.
28 Şubat sürecinin, özellikle Bursa’da derin izler bıraktığını belirten Yüzbaşı Mehmet İnkaya, “Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’in talimatları ilk olarak Bursa’da uygulanmaya başlandı. İmam hatip liselerine başörtüsü nedeniyle engel koyuldu ve üniversiteye girişler zorlaştırıldı” dedi. İnkaya, Bursa’da yapılan uygulamanın ardından öğrencilerin eğitim haklarının ellerinden alındığını ifade etti.
Mehmet İnkaya, dönemin medyasının toplum üzerinde büyük bir manipülasyon yaptığını belirterek, “Ali Kalkancı ve Fadime Şahin gibi uydurma aktörler piyasaya sürüldü ve bu şekilde toplum irtica tehdidiyle korkutuldu. Bu korku, darbenin haklı çıkarılmasına zemin hazırladı” dedi.
Çelenk, 28 Şubat’ın o dönemin generallerinin batı uşaklığını açıkça itiraf ettiği bir süreç olduğunu belirtti. Çelenk, "Çevik Bir, ‘Biz İsrail adına 28 Şubat’ı yaptık’ diyerek batı uşaklığını açıkladı. 15 Temmuz’da bu halk, 28 Şubat’tan çıkardığı dersle kendi iradesini savundu” dedi.
28 Şubat’ın ardından yaşanan mağduriyetlere karşı, Çelenk ve İnkaya, bu tür darbelerin bir daha yaşanmaması için toplumu bilinçlendirme çağrısında bulundular.
