İslam dünyasının en büyük sufilerden biri olan İbnü'l-Arabî'nin hayatı ve düşünceleri, yüzyıllar boyunca insanları etkilemeye devam ediyor.

Bu yazımızda, İbnü'l-Arabî'nin kim olduğu, yaşamı, düşünceleri ve İslam dünyası üzerindeki etkileri hakkında detaylı bir inceleme yapacağız.

Gençgazete Tasavvuf Ibnül Arabi Alemleri Keşfe Çıkan Bilgin (4)

Endülüs’ün Parlayan Yıldızı: İbnü’l-Arabî’nin Doğumu ve Ailesi

İbnü’l-Arabî, 17 Ramazan 560 (28 Temmuz 1165) tarihinde Mürsiye’de dünyaya geldi. Babası Ali b. Muhammed, hem Kur'an ve hadis ilimlerinde derin bilgi sahibi bir alim hem de filozof İbn Rüşd’ün yakın arkadaşıydı.

Annesi Nûr ise Ensar soyundan gelen ve dönemin manevi kadın liderlerinden biri olan Fâtıma bintü’l-Müsennâ’nın sohbetlerine katılan bir şahsiyetti.

Gençgazete Tasavvuf Ibnül Arabi Alemleri Keşfe Çıkan Bilgin (12)

Gençlik Yıllarında Manevi İşaretler ve İlim Yolculuğu

İbnü’l-Arabî, ailesiyle birlikte İşbîliye’ye (Sevilla) taşındığında sekiz yaşındaydı. Genç yaşta felsefi ve manevi meselelerde dikkati çekti.

İbn Rüşd’le yaptığı görüşme, onun tasavvufi keşiflerinin mantık ve nazar ile olan ilişkisini anlaması açısından dönüm noktası oldu.

İbnü'l-Arabî, ilk eğitimini ailesinden ve çevresindeki âlimlerden aldı. Genç yaşta tasavvufa yönelen İbnü'l-Arabî, uzun süreli halvetler yaptı ve derin bir manevi yolculuğa çıktı. Bu süreçte birçok önemli sûfiyle tanıştı ve onlardan dersler aldı.

Gençgazete Tasavvuf Ibnül Arabi Alemleri Keşfe Çıkan Bilgin (10)

İlk Eğitim ve Tasavvufi Yöneliş

Küçük yaşlarda hadis ilmiyle ilgilenmeye başlayan İbnü’l-Arabî, dönemin önde gelen alimlerinden icazet aldı.

On sekiz yaşında çeşitli kıraat ilimlerinde derinleşti ve ardından manevi ilimlere yönelerek halvet ve murakabe ile tasavvuf yolunda ilerledi.

Gençgazete Tasavvuf Ibnül Arabi Alemleri Keşfe Çıkan Bilgin (13)

Bir Seyyahın Hikayesi: İlim ve Maneviyat Yolunda Seyahatler

İbnü'l-Arabî, 26 yaşında Cezayir, Fas ve Tunus gibi Kuzey Afrika ülkelerine uzun bir seyahat gerçekleştirdi. Bu seyahatler sırasında birçok sûfiyle tanışarak maneviyatını derinleştirdi.

Daha sonra Mekke'ye giderek hac farizasını yerine getirdi ve burada uzun yıllar kaldı.

Kuzey Afrika, Tunus, Fas ve Mekke gibi farklı bölgelerde önemli alimlerle tanışan İbnü’l-Arabî, manevi yolculuklarını sürdürdü.

Mekke’de kaleme almaya başladığı el-Fütûḥâtü’l-Mekkiyye, onun en önemli eserlerinden biri oldu.

Gençgazete Tasavvuf Ibnül Arabi Alemleri Keşfe Çıkan Bilgin (9)

Anadolu ve Selçuklu Dönemi İlişkileri

İbnü’l-Arabî, Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykâvus ve Eyyûbîler ile yakın ilişkiler kurdu. Anadolu’da çeşitli alimlerle tanışarak tasavvufi birikimini genişletti.

Malatya’da Sadreddin Konevî’nin ailesiyle kurduğu bağlar, hayatında önemli bir yer tuttu.

Mekke ve Bağdat: İlham ve İlim Merkezi

Mekke’de ilahi ilhamlarla yazdığı eserlerini Bağdat ve Musul gibi ilim merkezlerinde geliştiren İbnü’l-Arabî, özellikle tasavvufun en derin meselelerini ele aldığı Fuṣûṣü’l-ḥikem adlı eseriyle tanındı.

Gençgazete Tasavvuf Ibnül Arabi Alemleri Keşfe Çıkan Bilgin (14)

Felsefe ve Tasavvufun Birleştiği Nokta

Vahdet-i Vücut Kuramı

İbnü'l-Arabî'nin en önemli düşüncelerinden biri "vahdet-i vücut" kuramıdır. Bu kurama göre, varlıkta birlik vardır ve her şey Allah'ın tecellilerinden ibarettir. İbnü'l-Arabî, felsefe ve tasavvufu birleştirerek özgün bir düşünce sistemi oluşturmuştur.

Gençgazete Tasavvuf Ibnül Arabi Alemleri Keşfe Çıkan Bilgin (8)

Eserleri ve Etkisi

İbnü'l-Arabî, hayatı boyunca çok sayıda eser yazdı. En önemli eserleri arasında "el-Fütûhatü'l-Mekkiyye", "Fuṣûṣu'l-ḥikem" ve "el-İcâze" sayılabilir.

Eserlerinde, İslam tasavvufunun yanı sıra felsefe, kelam ve diğer ilimlere dair geniş bilgi ve yorumlara yer verdi. İbnü'l-Arabî'nin düşünceleri, İslam dünyasında büyük yankı uyandırdı ve birçok düşünürü etkiledi.

Gençgazete Tasavvuf Ibnül Arabi Alemleri Keşfe Çıkan Bilgin (7)

Son Yıllar ve Miras

Dımaşk’a yerleşen İbnü’l-Arabî, 22 Rebîülâhir 638 (10 Kasım 1240) tarihinde vefat etti.

Kabri, Yavuz Sultan Selim’in inşa ettirdiği türbe ile günümüze kadar korunmuştur.

İbnü’l-Arabî’nin eserleri, tasavvuf ve İslam düşüncesine dair derin anlayışlar sunmaya devam etmektedir.

“Sîn Şîn’e girince Muhyiddin’in kabri ortaya çıkar.”

Bu söz, onun kabir yerinin Yavuz Sultan Selim tarafından ihya edileceğini önceden bildirdiğini göstermektedir.

İbnü'l-Arabî, İslam dünyasının en büyük sufilerden biri olarak kabul edilir. Evrensel bir bilge olan İbnü'l-Arabî'nin düşünceleri, günümüzde bile hala ilgiyle incelenmektedir. Onun felsefe ve tasavvufu birleştiren özgün yaklaşımı, insanın kendi iç dünyasını keşfetmesine ve evrenle olan ilişkisini daha iyi anlamasına yardımcı olmaktadır.

Gençgazete Tasavvuf Ibnül Arabi Alemleri Keşfe Çıkan Bilgin (6)

İbnü'l-Arabî'nin izleri

İbnü'l-Arabî, İslam düşüncesi ve tasavvuf alanında çığır açan bir alimdir. Onun inançları, felsefesi ve görüşleri, yalnızca yaşadığı dönemde değil, günümüzde de ilgi çekmektedir. İşte İbnü'l-Arabî’nin farklı yönlerini ortaya koyan, ilginç ve dikkat çekici bilgiler:

Gençgazete Tasavvuf Ibnül Arabi Alemleri Keşfe Çıkan Bilgin (5)


1. İnancı ve İslam Düşüncesine Etkisi

  • Vahdet-i Vücut Anlayışı: İbnü'l-Arabî’nin en bilinen görüşü "Vahdet-i Vücut"tur. Bu anlayışa göre tüm varlık, Allah’ın tecellisinden ibarettir ve Allah’tan ayrı düşünülemez.
  • Hakikat Algısı: Ona göre hakikat, keşif ve ilham yoluyla anlaşılabilir. Akıl bu süreçte sınırlı bir araçtır, ancak kalp Allah’ın nuruyla aydınlandığında hakikate ulaşabilir.
  • Dinler Üstü Yaklaşım: İbnü'l-Arabî, bütün dinlerin hakikatten parçalar taşıdığına inanır. “Her din bir hakikatin izdüşümüdür” diyerek kapsayıcı bir yaklaşım sergiler.
  • İlahi İsimler: İbnü'l-Arabî, Allah'ın isimlerinin evrendeki her şeyi kuşattığını ve her varlığın bu isimlerin bir tecellisi olduğunu savunur.
  • Keşif ve İlham: İbnü'l-Arabî'ye göre, bilgi sadece akıl yoluyla değil, aynı zamanda keşif ve ilham yoluyla da elde edilebilir. O, birçok bilgisine ilahi ilhamla ulaştığını iddia eder.

2. Felsefi ve Tasavvufi Görüşleri

  • Zıtlıkların Uyumu: "İlim cehalettir, hürriyet köleliktir" gibi paradoksal ifadelerle, karşıtların bir arada bulunarak bütünlüğü oluşturduğunu ifade eder.
  • Evren ve Allah İlişkisi: Evreni, Allah’ın isim ve sıfatlarının tecelli ettiği bir aynalar bütünü olarak görür.
  • Bilginin Kaynağı: Ona göre bilgi, yalnızca akıl yoluyla değil, ilahi tecelli ve manevi keşif yoluyla elde edilir.
  • Evrensel Tasavvuf: İbnü'l-Arabî, tasavvufun sadece Müslümanlara özgü bir olgu olmadığını, tüm insanlığın ortak bir deneyimi olduğunu savunur.
  • Aşk ve Birlik: İbnü'l-Arabî'ye göre, insanın en büyük amacı Allah'a ulaşmak ve O'nunla birlik olmaktır. Bu birlik, aşk yoluyla gerçekleşir.
  • Sembolizm ve Mecaz: İbnü'l-Arabî'nin eserlerinde sembolizm ve mecaz oldukça yaygındır. O, evreni ve insanı sembolik bir dil ile anlatır.

3. Kerametleri ve Öngörüleri

  • Ruhani Liderlerle Görüşme: İbnü'l-Arabî, manevi yolculuklarında Hızır ile karşılaştığını ve ondan hırka giydiğini belirtir. Bu, onun tasavvuf yolundaki rehberliğine ilahi bir onay olarak görülür.
  • Yavuz Sultan Selim Kehaneti: "Sîn Şîn’e girince Muhyiddin’in kabri ortaya çıkar" ifadesiyle, Yavuz Sultan Selim’in Şam’a girip kabrini ihya edeceğini önceden bildirmiştir.
  • Geleceği Görme Yetisi: Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykâvus’un zaferini rüyasında görmüş ve bunu bir şiirle ona iletmiştir.

4. Uzay, Alem ve Varoluş Görüşleri

  • Kozmik Varlık Algısı: İbnü'l-Arabî, evreni bir büyük insan (insan-ı kebîr) olarak görür. Mikrokozmos olan insan, makrokozmos olan evrenin küçük bir yansımasıdır.
  • Yaratılış ve Sonsuzluk: Evrenin sürekli Allah tarafından yaratıldığına ve yokluğun (adem) dahi bir anlam taşıdığına inanır.
  • Simgesel Anlatımlar: Kainattaki her varlığı, Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellisi olarak görür. Örneğin, gökyüzü Allah’ın büyüklüğünü, yıldızlar ise ilahi iradeyi temsil eder.
  • Evrenin Sonsuzluğu: İbnü'l-Arabî, evrenin sonsuz olduğunu ve Allah'ın sonsuz kudretiyle her an genişlediğini savunur.
  • Evrendeki Her Şeyin Canlı Olması: O'na göre, evrendeki her şey Allah'ın bir tecellisi olduğu için canlıdır ve bir nevi şuur taşır.
  • Gökyüzü Cisimlerinin Anlamı: İbnü'l-Arabî, gökyüzü cisimlerinin sembolik anlamlar taşıdığını ve ilahi sırlara işaret ettiğini düşünür.
  • İbn-i Arabi uzay yolculuğu yaptığını, farklı alemlere ve canlılara şahit olduğunu eserlerinde anlatmaktadır.

5. Şiirsel Tasavvuf ve Aşk Anlayışı

  • Aşkın İlahi Boyutu: Şiirlerinde, aşkı cismani olmaktan ziyade ilahi bir duygu olarak işler. Aşk, Allah’a yaklaşmanın bir aracı ve insani sınırların ötesine geçmenin yoludur.
  • Hayal ve Gerçek: Ona göre hayal, hakikatin bir boyutudur. Hayal olmadan gerçek kavranamaz.

6. Özgün Tasavvuf Metaforları

  • Kabe ile Konuşması: Kabe’yi muhatap alarak yazdığı Tâcü’r-resâʾil, evrensel aşkın bir sembolü olarak görülür.
  • İlham Anlatımı: Yazdığı eserlerin ilham yoluyla kendisine aktarıldığını, bu bilgilerin sadece bir “ilahi imlâ” olduğunu ifade eder.

7. Evrensel Hikmet Anlayışı

  • Filozoflara Eleştiri ve Övgü: İbnü'l-Arabî, bazı filozofların hakikate yaklaşabildiğini kabul ederken, ilahi bilgiye ulaşamamalarını bir eksiklik olarak görür.
  • Bilgelik ve İlahi İlim: “Hikmet müminin yitiğidir, onu bulduğu yerde alır” diyerek, farklı kültürlerden gelen bilgiyi İslam’la harmanlar.

Gençgazete Tasavvuf Ibnül Arabi Alemleri Keşfe Çıkan Bilgin (3)

İslam Düşüncesine Etkisi

  • Tasavvufun Genişlemesi: İbnü'l-Arabî, tasavvufu felsefe ve diğer ilimlerle birleştirerek İslam düşüncesinde yeni ufuklar açmıştır.
  • Sufizmin Popülerleşmesi: Onun eserleri sayesinde tasavvuf, geniş kitlelere ulaşmış ve popülerleşmiştir.
  • Batı Düşüncesi Üzerindeki Etkisi: İbnü'l-Arabî'nin fikirleri, özellikle 20. yüzyılda Batı'da büyük ilgi görmüş ve birçok düşünürü etkilemiştir.
  • Fütühat-ı Mekkiye: İbnü'l-Arabî'nin en önemli eseri olan Fütühat-ı Mekkiye, İslam tasavvufunun en kapsamlı eserlerinden biri olarak kabul edilir.
  • Şeyhü'l-Ekber: İbnü'l-Arabî'ye verilen "Şeyhü'l-Ekber" (En Büyük Şeyh) unvanı, onun tasavvuf dünyasındaki büyük yerini gösterir.
  • Batı'da Etkisi: İbnü'l-Arabî'nin fikirleri, Henry Corbin gibi Batılı düşünürler tarafından incelenmiş ve yorumlanmıştır.
  • Not: İbnü'l-Arabî'nin düşünceleri oldukça derin ve karmaşık olduğu için buraya sığdırılamayacak kadar çok bilgi bulunmaktadır. Bu liste, onun hakkında genel bir fikir vermesi amacıyla hazırlanmıştır. Daha detaylı bilgi için ilgili kaynaklara başvurabilirsiniz.

İbnü'l-Arabî’nin fikirleri, derinliği ve etkisiyle çağlar boyunca tartışılmış, ilham kaynağı olmuştur. Onun felsefesi, sadece İslam dünyasında değil, Batı düşüncesinde de yankı bulmuştur. Bu görüşler, onun ne kadar eşsiz bir düşünür ve mutasavvıf olduğunu açıkça ortaya koyar.

Gençgazete Tasavvuf Ibnül Arabi Alemleri Keşfe Çıkan Bilgin (4)

İslam Alimleri hangi konularda İbnü’l-Arabî'yi eleştirip tenkit etmişlerdir?

İbnü’l-Arabî, derin tasavvufi ve felsefi görüşleriyle İslam dünyasında önemli bir yer edinmiştir. Ancak fikirleri her zaman olumlu karşılanmamış, özellikle bazı İslam alimleri tarafından ciddi şekilde eleştirilmiştir. Bu eleştirilerin temel nedenleri, onun görüşlerinin İslam’ın klasik anlayışlarıyla uyumlu olup olmadığına dair tartışmalardır. İşte İbnü’l-Arabî’ye yöneltilen eleştiriler ve tenkitlerin başlıca konuları:


1. Vahdet-i Vücut Görüşü

  • Eleştiri: Bazı alimler, İbnü’l-Arabî’nin "Vahdet-i Vücut" anlayışını, Allah ile yaratılanlar arasında bir birlik kurduğu gerekçesiyle eleştirmiştir. Bu görüş, Allah’ın yaratılmışlarla özdeşleştirilmesi olarak yorumlanmış ve panteizme (her şeyin Allah olduğu inancına) yakın bulunmuştur.
  • Tenkit Edenler: İbn Teymiyye gibi alimler, bu görüşü şirkle (Allah’a ortak koşma) ilişkilendirmiş ve İslam inancına aykırı bulmuştur.

2. İlahi Sıfatlar ve Zat İlişkisi

  • Eleştiri: İbnü’l-Arabî’nin, Allah’ın sıfatlarını ve zatını açıklarken kullandığı metaforlar ve kavramsal çerçeve, bazı alimler tarafından belirsiz ve tehlikeli bulunmuştur. "Allah’ın varlığı ve mahlukatın varlığı arasında bir fark yoktur" gibi ifadeleri yanlış anlaşılmaya müsait olarak değerlendirilmiştir.
  • Tenkit Edenler: Zahiri (literalist) ve Selefi anlayışa sahip alimler, bu ifadelerin İslam’ın tevhid inancını zedelediğini ileri sürmüştür.

3. Peygamberlik ve Velayet Üstünlüğü

  • Eleştiri: İbnü’l-Arabî, velayeti (Allah dostluğu) peygamberlikten üstün tuttuğu şeklinde yorumlanabilecek ifadeler kullanmıştır. Bu durum, peygamberlerin üstünlüğünü savunan İslam alimlerinin tepkisine yol açmıştır.
  • Tenkit Edenler: Kadı İyaz ve bazı Ehl-i Sünnet alimleri, peygamberlerin manevi otoritesini sorgulayan bu tür yaklaşımları bidat (dine sonradan eklenen unsurlar) olarak görmüştür.

4. Kur’an ve Hadis Yorumu

  • Eleştiri: İbnü’l-Arabî’nin Kur’an ayetlerini ve hadisleri zahiri anlamlarından uzaklaştırarak sembolik ve metaforik şekilde yorumlaması, bazı alimlerce “yorumda aşırılık” olarak değerlendirilmiştir.
  • Tenkit Edenler: Geleneksel tefsir anlayışına bağlı alimler, bu tür yorumların İslam’ın ana kaynaklarına bağlılığı zayıflattığını ileri sürmüştür.

5. Şiirlerinde İlahi Aşkın İfadesi

  • Eleştiri: İbnü’l-Arabî’nin özellikle Tercümânü’l-Eşvâk adlı eserinde cismani aşkı anımsatan ifadeler kullanması, bazı alimlerce tenkit edilmiştir. Bu ifadeler, yanlış anlaşılmalara yol açabilecek kadar cesur bulunmuştur.
  • Tenkit Edenler: Zahir ehli, onun bu tür ifadelerle ilahi aşkı açıklama yöntemini gereksiz bulmuş ve eleştirmiştir.

6. Gaybî Bilgilere Dayalı İddialar

  • Eleştiri: İbnü’l-Arabî’nin sık sık manevi işaretlerle hareket ettiğini, Hızır ve diğer ruhani figürlerle görüşmeler yaptığını söylemesi, akılcı alimler tarafından sorgulanmıştır. Bu iddialar, "delilsiz ve sorgulanamaz bilgiler" olarak eleştirilmiştir.
  • Tenkit Edenler: Özellikle İbn Teymiyye ve bazı Mutezile alimleri, bu tür gaybî iddiaları İslam’ın rasyonel ilkeleriyle bağdaştıramamıştır.

7. Felsefeye Yaklaşımı

  • Eleştiri: İbnü’l-Arabî’nin, filozofların bazı kavramlarını tasavvufla harmanlaması, İslam’ın saf öğretisini bozduğu şeklinde eleştirilmiştir. Onun kullandığı "heyûlâ" (ilk madde) ve "akıl" gibi kavramlar, İslam inancına yabancı unsurlar olarak görülmüştür.
  • Tenkit Edenler: Geleneksel kelamcılar ve bazı tasavvuf karşıtı alimler, bu durumu İslam felsefesine zarar veren bir unsur olarak değerlendirmiştir.

8. Tezatlı İfadeler

  • Eleştiri: İbnü’l-Arabî’nin eserlerinde yer alan paradoksal ve zıt ifadeler (örneğin, "İlim aynı zamanda cehalettir" veya "Sen O değilsin ama O’sun") bazı alimler tarafından kafa karıştırıcı ve istismara açık bulunmuştur.
  • Tenkit Edenler: Mantık ve kelamcılar, bu tür ifadelerin net olmamasını eleştirmiştir.

9. Fıkıh ve Şeriat Yaklaşımı

  • Eleştiri: İbnü’l-Arabî, şeriatı bir başlangıç olarak görmüş ve asıl önemli olanın hakikat boyutu olduğunu savunmuştur. Bu yaklaşımı, bazı fıkıh alimlerince şeriatın önemini küçümsemek olarak yorumlanmıştır.
  • Tenkit Edenler: Klasik fıkıhçılar, onun bu görüşlerini İslam hukukuna zarar verdiği gerekçesiyle eleştirmiştir.

10. Tasavvufun İlahi Boyutunu Anlatışı

  • Eleştiri: İbnü’l-Arabî, Allah’ın insanda tezahür ettiğini ifade eden görüşleri nedeniyle “hulul” (Allah’ın insana nüfuz etmesi) veya “ittihad” (Allah ile insanın birleşmesi) gibi tartışmalı kavramlarla ilişkilendirilmiştir.
  • Tenkit Edenler: Bu görüş, İslam’da sapkınlık olarak değerlendirilen bazı Batıni akımlarla benzerlik kurularak eleştirilmiştir.

Genc Gazete Tevafuk Tesaduf Inanc Islam Tasavvuf (16)

Vahdet-i Vücut Anlayışı Üzerine Eleştiriler

  • Kafirlikle İtham: En ciddi eleştirilerden biri, İbnü'l-Arabî'nin vahdet-i vücut anlayışının Allah ile yaratık arasındaki farkı ortadan kaldırarak şirke götürdüğü iddiasıdır. Bu görüşe göre, İbnü'l-Arabî'nin Allah'ı yaratıklara eşit görerek küfre düştüğü savunulmuştur.
  • Teslisle İtham: Bazı alimler, İbnü'l-Arabî'nin vahdet-i vücut anlayışının Hristiyanlığın teslis inancına benzediğini iddia etmişlerdir.
  • Kur'an ve Sünnete Aykırılık: İbnü'l-Arabî'nin bazı görüşlerinin Kur'an ve Sünnet'teki açık hükümlere aykırı olduğu öne sürülmüştür. Özellikle Allah'ın birliği, yaratıcılığı ve diğer sıfatları konusunda İbnü'l-Arabî'nin görüşlerinin İslam'ın temel inançlarına ters düştüğü iddia edilmiştir.

Genc Gazete Tevafuk Tesaduf Inanc Islam Tasavvuf (13)

Diğer Eleştiriler

  • Tasavvuftan Uzaklaşma: Bazı alimler, İbnü'l-Arabî'nin tasavvufun temel ilkelerinden uzaklaşarak felsefeye daha yakın bir noktaya kaydığını savunmuşlardır.
  • Bâtınîlik İthamı: İbnü'l-Arabî'nin bazı yorumlarının Batınîlere benzetildiği ve İslam'ın zahirî anlamını göz ardı ettiği iddia edilmiştir.
  • Metodolojik Eleştiriler: İbnü'l-Arabî'nin kullandığı yöntemlerin İslamî ilimlerin metodolojisine uygun olmadığı, daha çok felsefi bir yaklaşım olduğu ileri sürülmüştür.

Genc Gazete Tevafuk Tesaduf Inanc Islam Tasavvuf (12)

İbnü'l-Arabî'yi Eleştiren Bazı Alimler

  • İbn Teymiyye: İslam tarihine damga vurmuş olan İbn Teymiyye, İbnü'l-Arabî'nin görüşlerini en sert şekilde eleştirenlerden biri olmuştur. İbn Teymiyye, İbnü'l-Arabî'yi bid'atçı ve sapık olmakla suçlamıştır.
  • İzzeddin İbn Abdüsselâm: Memlük sultanı olan İzzeddin İbn Abdüsselâm da İbnü'l-Arabî'nin görüşlerini reddetmiş ve ona karşı fetva vermiştir.
  • Takıyüddin el-Fasi: Mekke'nin ilk Mâlikî başkadısı olan Takıyüddin el-Fasi, İbnü'l-Arabî'nin biyografisini yazarken onu eleştirmiş ve bazı görüşlerini çarpıtmıştır.

İbnü’l-Arabî’nin fikirleri, derin ve özgün bir tasavvufi anlayışı yansıtırken, eleştiriler genellikle onun görüşlerinin İslam’ın temel ilkeleriyle çelişip çelişmediği noktasında yoğunlaşmıştır. Bu eleştiriler, İbnü’l-Arabî’nin eserlerini anlamaya çalışırken onun döneminin ve fikir dünyasının anlaşılmasının da önemli olduğunu gösterir.

Genc Gazete Tevafuk Tesaduf Inanc Islam Tasavvuf (10)

İnanç haberleri için TIKLAYINIZ!

Astroloji ve Rüya haberleri için TIKLAYINIZ!

Kadın Aile haberleri için TIKLAYINIZ!

Kültür Sanat haberleri için TIKLAYINIZ!

Kaynak: Haber Merkezi