ANKARA SEYAHATİ VE CERRAH-1

Abone Ol

Geçtiğimiz günlerde kısa bir Ankara seyahati yapayım dedim. Uzun yıllar oldu özel aracımla Ankara ya gitmemiştim.

 Devamlı ya otobüsle veya trenle Ankara’ya gider gelirdim bu defa özel aracımla gideyim dedim. En son yıllar önce Nevşehir’de görev yaparken Ankara’dan birkaç defa özel aracımla geçmiştim ama aradan uzun süre geçtiği için şimdi durum çok farklıydı.

Sabah saat 08.00 de Balıkesir’den başlayan yolculuğum çok güzel geçti. Bursa İnegöl Eskişehir Sivrihisar Polatlı derken Ankara’ya yaklaştım. Hava şartları çok güzeldi ve yollarda trafik fazla kalabalık olmadığı için bir sıkıntı yaşamadım.

Ama Polatlıyı geçip Ankara’ya yaklaşınca ister istemez beni bir sıkıntı, stres basmaya başladı. Çünkü özellikle büyük şehirlerde özel aracınla seyahat yapıyorsan ve şehri, trafiği iyi bilmiyorsan gerçekten insan çok zorluk çekebiliyor.

Misafirliğe gittim arkadaşıma telefon ettim ve bana konum atmasın söyledim ama konum atmadığını bilmediğini ve oturdukları semtin Ankara’nın göbeği Keçiören’e gidebilmem için bana bazı bina yer levha ve yolu tarif etti ama öyle tarifle bu iş o kadar kolay olmadığını daha girişte anladım.

Öyle sözle tarif edilmesi kolay ama uygulamak büyükşehirlerde istenilen adrese ulaşmak öyle kolay olmuyor. Bir yeri veya bir levhayı kaçırdığın zaman tekrar eski yere dönmek veya aradığın yeri bulmak için bir sürü yolu gitmen tekrar geri dönmen gerekiyor.

Küçük şehirlerde veya diyelim Balıkesir de yanlış bir yola girersen iki sokak öteden veya kısa yoldan dönerek yolunu bulabiliyorsun ama Ankara öyle değil.

 Trafik kalabalık araç akışı hızlı hem levhaları hem arkanı hem de önünde ki aracı takip etmek kaza yapmamak için gözünü adeta dört açman gerekiyor. Ufak bir dalgınlıkta veya dikkatsizlikte önünde ki araca veya çarpman veya arkadaki aracın sana arkadan vurması içten bile değil.

Ben övünmek gibi 45 yıllık şoför olmama rağmen baktım adresi bulamayacağım bir petrol ofisine girdim yakıt aldım ve pompacıya gideceğim adresi sordum ve Ankara’nın acemisi olduğumu söyleyince sağ olsun arkadaş kendisinin o tarafta oturduğunu ve gideceğim adrese kadar bana beraber yolu tarif edeceğini söyledi.

 Biraz sonra işini bitirdi ve beraber kalacağım adrese kadar geldik. Ertesi gün Ankara’nın hemen bitişiğinde ki Gölbaşına düğüne gittik.

Gölbaşı Ankara’nın hemen dibinde sessiz sakin havası güzel göl kıyısında manzaralı bir yer çok hoşuma gitti. Ankaraya gidenlerin burayı mutlak görmeleri gerektiğine inanıyorum.

Ertesi gün yine bir tanıdığın arkasından şehrin dışına kadar geldik ve Eskişehir çıkışından sonra dönüşte bir sıkıntı yaşamadım. Allaha şükür sıfır hatayla yolculuğumu tamamladım.

Yalnız burada Ankara’ya özel araçlarıyla gideceklere ufak bir hatırlatma yapmak istiyorum. Ya şehri iyi tanıyıp ona göre veya konum atıp ona göre gitsinler. Yoksa öyle sözle tarifle olacak gibi değil. Çünkü büyük şehirlerin trafiği öyle küçük şehirler gibi değil. (DEVAM EDECEK)

Aslan TORUN