Bursa'nın verimli toprakları her geçen gün kaybedilirken, mantar gibi fabrika ve depo binaları yükselmeye devam ediyor. Bir biri ardına alınan yıkım kararlarına aldırış etmeden yenilerinin eklendiği kaçak yapılar birinci sınıf tarım arazilerini yok ediyor. Belediyenin aldığı yıkım kararları ise mahkemeden gelen yürütmeyi durdurma kararlarıyla hayata geçirilemiyor.
Türkiye’nin meyve ve sebze deposu olan Bursa ovası kaçak yapılaşmanın kurbanı oluyor. Soğuk hava deposu ve fabrika inşaatları nedeniyle tarımsal alanlar verimli topraklar yok oluyor. Ruhsatsız kaçak fabrika ve depoların bir biri ardına yükseldiği Bursa ovasını kurtarmak için harekete geçen belediye de mahkeme kararlarıyla çaresiz kalıyor. Osmangazi ilçesi sınırlarındaki kaçak fabrika ve soğuk hava deposuna yıkım kararı çıkartan belediye iş makineleriyle yıkıma gitti. Ancak mahkemeden gelen ‘yürütmeyi durdurma’ kararı nedeniyle yıkım gerçekleşmedi. Havadan görüntülenen kaçak yapılar ise Bursa Ovası’nın nasıl yok edildiğini gözler önüne serdi.

AW911746_11


Birinci sınıf tarım arazisine kaçak fabrika


Bursa’nın Osmangazi ilçesindeki İsmetiye Mahallesi’nde birinci sınıf tarım arazisi olan bölgeye yapılan kaçak inşaat ise görenleri hayrete düşürüyor. İmar olmamasına rağmen tarla vasfındaki araziye 11 bloktan oluşan fabrika inşa ediliyor. Belediye ekiplerinin tespit ettiği kaçak yapı için derhal yıkım kararı çıkartıldı. Osmangazi Belediyesi’ne bağlı ekipler iş makineleriyle tarım arazisine yapılan fabrikanın yolunu tuttu. Hızlıca yıkıma başlayan ekipler 11 ayrı bloktan oluşan fabrika inşaatında 1 bloğun yıkımını gerçekleştirirken, inşaat sahibi mahkemeden aldığı yürütme kararıyla yıkımı durdurdu. Mahkeme kararı üzerine yıkımı gerçekleştiremeyen belediye ekipleri geri dönmek zorunda kaldı. 5 dönümlük bir tarım arazisi daha yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.

AW911746_01

AW911746_06


Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de isyan etmişti


Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de kaçakla mücadele edemediğini itiraf ederek, "Valimiz bütün belediye başkanlarıyla toplantı yaptı. Bizim belediyelerin yetkisi ve sorumluluğu şöyle, kaçak inşaat ihbarı yapıldığı zaman yerinde zabıt tutuyoruz. Zabıttan hemen sonra vatandaşı çağırıyoruz. Daha sonra encümene yazıyoruz. Cezası ve yıkım kararı çıkıyor. Bu yıkım kararının ardından emniyet ya da jandarmadan yıkımla ilgili gün alıyoruz. Yıkımın olduğu noktaya gidiyoruz. 5 tane yıkacaksak, 3 tanesini ancak yıkabiliyoruz. 2 tanesi yürütmeyi durdurma kararı alıyor.
Hani hukuk bu konuyla ilgili hiçbir işlem yapmayacaktı. Gidiyoruz binalara bakmaya, elektriğin olduğunu görüyoruz. Hani kaçak inşaatlara elektrik verilmeyecekti. O alanlar tarım alanı. Tarımla ilgili iş yapmak için Tarım Müdürlüğü'nden izin alıp proje çiziyorsunuz. Tarım müdürlükleri hiç bir şey yapmıyor. Bizi ilgilendirmez diyor. 10 yerde yıkım çalışmamız var. 5 tanesi yürütmeyi durdurma kararı alacak. Biraz da İdari Mahkemesi'ni sorgulayın. Bir tane kaçak bina yapılmasına izin vermeyelim. Ben itiraf ediyorum, ben bununla mücadele etmeye yetişemiyorum. Bir tane kaçak yapı olsun istemiyorum. Valimiz, Büyükşehir Belediye Başkanımız, Tarım İl Müdürlüğümüz, Çevre Şehircilik Müdürlüğümüz hep birlikte topyekün mücadele gerekiyor. Tarımsal depolama izni alıp farklı amaçlarla kullanılıyor. Ama bu durum bile çok az. Nilüfer'in kaçak bina sorunu var. Kaçak fabrika sorunu var. Uydu fotoğraflarını alıyoruz, takip ediyoruz. Tespit edilmemiş bir tane kaçak yapı yok. Yıkım konusunda bir sürü engelle karşılaşıyoruz" demişti.