Bursa Uludağ Üniversitesinin 2018 yılında başlayan 2244 Üniversite Sanayi Doktora Programı kapsamında ilk yıl 55 doktora öğrencisi kontenjanı aldığını açıklayan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, bu sayının 2019 yılında 78öğrenciye çıktığını söyledi. 2020 çağrısında da çıkabilecekleri en yüksek kontenjan sayısına ulaşmaya gayret edeceklerini vurgulayan Rektör Kılavuz; Çağrı dönemi boyunca en yüksek kontenjana ulaşmaya gayret edeceğiz. Bu faaliyetlerimiz hem araştırma üniversitesi sıralamasında hem de girişimci ve yenilikçi üniversite sıralamasında bizi birer ikişer kademe yukarıya doğru taşıdı. Bu da üniversitemizin arzulanan, beklenen konumuna doğru bir adım olarak değerlendirilebilir. Bu iş birlikleri bizler için büyük bir önem taşıyor. Türkiyenin iktisadı hayatının, ekonomisinin gelişmesi, dışarıya açılması ve biraz daha inovatif hale gelmesi noktasında ciddi adımlar olarak değerlendiriyoruz diye konuştu.
Ziraat ve gıda alanında ilk örnek
Önceki yıl İznik Çinicilik firması ile mimarı alanda ilk kez 2244 protokolü imzaladıklarını hatırlatan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; Türkiyede bir tek Kütahya Dumlupınar Üniversitesinde bir de bizde olan özel bir projeydi. Bu yıl başka bir alana açılmış oluyoruz. Ziraat ve gıda alanında tek örnek olabilir. Hedefimiz sosyal bilimler konularından da birkaç protokol imzalamak. Bu tarz taleplerin gelmeye başladığını da görüyoruz. Bugün sizlerle imzaladığımız protokol, ziraat ve gıda kapsamına giren konular açısından bizim için ilk olacak. Bursanın geleceği açısından iyi bir açılım olacağını düşünüyorum. Başkalarına da örnek olacağına inanıyorum. Protokol ile firma kazanacak, Üniversite kazanacak, öğrencilerimiz kazanacak. Gelecekte de ülkemiz ve milletimiz kazanacak. Hepimiz için hayırlı olmasını diliyorum şeklinde konuştu.
Protokol için Üniversite yöneticilerine teşekkür ederek sözlerine başlayan PerlaFruit firmasının Genel Müdürü Hamdi Taner; Bizim ana işimiz meyve ihracatı. İhracat kısmında en çok karşılaştığımız sorun ise gıda güvenliği konusu oluyor. İşimiz gereği yüzlerce üreticinin ürününü alıyoruz ve bunları tek tek kontrol etmemiz gerekiyor. Özellikle Avrupa ülkelerinde çok ciddi bir kontrol mekanizması işliyor. Türkiyede laboratuvar sayısı her yıl artsa da maliyet, hız ve doğruluk kriterlerini değerlendirdiğimiz zaman halen bir eksikliğin olduğunu gördük. Bu sebeple geçtiğimiz yıl bir laboratuvar kurmaya karar verdik. Bir TÜBİTAK projesi ve şansımızın da yaver gitmesiyle birlikte ULUTEK bünyesinde ilk laboratuvarımızı kurduk dedi.
Mutlu ve gururluyuz
Kurdukları laboratuvar ile Bursa siyah inciri özelinde ciddi bir kontrol organizasyonu oluşturduklarını açıklayan Hamdi Taner; Yaklaşık 36 bin analiz yaptık. Bu da 4 bin üreticiyi 50 gün üst üste tek tek analiz etmek anlamına geliyor. Bu sayede de başarılı sonuçlar elde ettik. Bir şirketle başlayıp, tüm Bursaya pozitif anlamda yayılacağını düşünüyoruz. Bu işi şirket bünyesinde yaparken, çalışmalarımızın sadece incir ve kiraz için değil, Türkiyede yetiştirilebilin tüm gıda ürünleri için gerekli olduğunu fark ettik. İşimizi biraz daha büyüterek, yine ULUTEK bünyesinde özel bir gıda analiz laboratuvarı kurmak istedik. Belli projeler geliştirmeye de başladık. 2244 protokolü ile doktora öğrencilerimizi inşallah bünyemizde çalıştırmaya başlayacağız. Bunun için mutlu ve gururluyuz diye konuştu.