Gizemli ve tartışmalı bir konu olan büyü, tarih boyunca pek çok kültürde yer bulmuş, çeşitli biçimleri ve uygulamalarıyla insan hayatında önemli bir rol oynamıştır. Bu derinlemesine incelemede, büyünün tarihi, çeşitleri ve kültürel etkileri ele alınıyor.
Büyünün Kökenleri ve Tarihsel Gelişimi
Allah’tan başkasına yapılan dualar ve hareketlerle ruh üzerine tesir yapmaya büyü deniyor. Büyü kelimesinin Arapçası sihirdir. Büyü için şeytan, cinler ve din dışı uygulamalar kullanılır.
Bir insanı etkilemek, hasta etmek, iradesini ele geçirmek, psikolojisini bozmak, istenilen şeyi yapması için bir takım gizli kuvvetlerden, tabiata ve dine aykırı uygulamalardan faydalanan kişilere büyücü denir. Büyücüler şeytanın tesiri ve etkisi altında olan insanlardır. Bunların bir kısmı cinleri de kullanmaktadırlar. Yasa dışı işler yaparak insanlara ve topluma zarar suç örgütleri gibi bunlar da ruhsal etkilerle yasa ve dın dışı işler yaparlar.
Büyücüler, bir takım gizli kuvvetleri yönlendirerek, gözbağcılık, düzenbazlık, oyunculuk, vesvese, kötü düşünce ekme gibi yollarla hedeflerine ulaşmaya çalışırlar.
Büyü, eski çağlardan beri insanlık tarihinde var olmuş, farklı medeniyetlerde farklı anlamlar ve amaçlarla kullanılmıştır. İslâm öncesi Arap toplumlarından, Antik Yunan ve Roma medeniyetlerine kadar pek çok kültürde büyü, hem kutsal hem de yasaklanmış bir uygulama olarak görülmüştür.
Hz. Musa zamanında Mısırlılar arasında büyücülük itibarlı bir meslek idi. Hz. Süleyman zamanında da Yahudiler arasında büyü yaygındı. Bu bilgiler Kuran-ı Kerim'e de konu olmuştur.
Kara Büyü ve Etkileri
Kara büyü, genellikle kötü niyetlerle ve zarar verme amacıyla yapılan büyü türüdür. Bu tür büyüler, doğaüstü güçlerle bağlantılı olarak kabul edilir ve tarih boyunca pek çok efsaneye konu olmuştur.
Beyaz Büyü ve İyi Niyet
Beyaz büyü, daha çok iyilik ve şifa amaçlı kullanılmıştır. Bu tür büyüler, genellikle doğal güçlerle ve pozitif enerjiyle ilişkilendirilir.
“Büyücülük, İslâm'dan önce Araplar'da, Rumlar'da, Hintliler'de, Mısırlılar'da yaygındı. Özellikle Hz. Musa zamanında büyücülük itibarlı bir meslek idi.”
İslam Toplumunda da büyücülük yapanlar, büyüde Yahudilerden, Suriyeliler'den, İranlılar'dan, Keldânîler'den ve Yunanlılar'dan ders almışlardır. Tütsü, tılsım, muska, cadılık, fala bakmak vs. hep oralardan gelmiştir. - Şâmil İA
Büyü ve Din
Büyü, pek çok dinde yasaklanmış ve olumsuz bir olgu olarak ele alınmıştır. İslam inancında büyücülük yasaklanmış ve Kur'an-ı Kerim'de büyücülerin iflah olmayacağı belirtilmiştir.
“Kur'an-ı Kerîm'de büyücülerin iflah olmayacağı (Tâhâ, 20/69) belirtilmiştir.”
Kâfirler, kendilerini haklı çıkarabilmek, Allah'ın elçilerini yalanlamak için onları büyücülükle, büyü yapmakla suçlamışlardır. Putatapanlar da tesirli sözleri sebebiyle Peygamber Efendimizi (s.a.v) büyücülükle suçlamışlardır. Müşrikler, Kuran'ın sihir olduğunu iddia etmişlerdir.(es-Sâf, 61/6) (ez-Zuhruf, 43/49); (ez-Zâriyat, 51/39), (el-Bakara, 2/102), (el-Hicr, 15/6) (ez-Zâriyat, 51/52).
Hz. Peygamber (s.a.s.) bir hadisinde yedi şeyden sakınınız" buyururken ikinci sırada "sihir yapmayı" zikretmiştir. (Buhârî, Iiasâya 23; Müslim, İman,144).
Başka bir hadiste büyü yapan kişinin küfre girdiğini belirtmiştir. Muhabbet için efsun yapmanın, ipliğe okumanın, büyü yapmanın şirk olduğunu da belirtmiştir (Nesâî, Tahrim 19).
Büyüye inanan kişinin Cennet'e giremeyeceği de belirtilmiştir.(Ahmed İbn Hanbel, II, 83; IV, 399)
Başka bir hadiste de büyücüye, müneccime, gaibden haber veren kimseye inanan kişinin Kur'an'ı inkâr etmiş olduğu belirtilmektedir. (Ebû Davûd, Tıp, 21).
Rasûlullah Efendimiz(s.a.s.) nazara, yılan sokması ve bazı hastalıklara karşı tıb tedavisiyle birlikte rukyayı yani Kuran okumayı ve duayı caiz görmüştür. Hastalara dua etmenin ve Kuran okumanın büyü ve büyücülükle alakası yoktur.
Modern Çağda Büyü
Bugün, büyü ve büyücülük, genellikle tarihsel ve kültürel bir fenomen olarak incelenir. Günümüzde bilim ve mantığın ilerlemesiyle birlikte, büyüye olan inanç ve uygulamalar büyük ölçüde azalmıştır. Ancak herşeye rağmen büyücüler varlığını devam ettiriyor.
Sonuç
Sonuç olarak büyü yapanlar Allah'tan başkasına dua etmiş olurlar. Şeytandan yardım isterler. Kafir cinleri kullanırlar. İnsanlara tesirde bulunmak için dine ve yasalara aykırı uygulamalarda bulunurlar. Büyü ve sihir aracılığı ile insana etkide bulunabilmek münkün ancak bunu yapmak yasa dışı olduğu gibi İslam dinine aykırıdır. Cinayet işlemek, kul hakkına girmek gibi büyük günahlardandır. Küfre ve şirke yol açar. İyi bir şey için de olsa büyü yaptırmak büyük günahtır. Şeytan ve din dışı uygulamalardan iyi bir sonuç elde edilemez. İyi bir şey yaptırmanın yolu hukuk, inanç, ahlak, akıl ve bilimden geçer.
Hazırlayan: Ayhan Talha BAYRAKTAR