BÜYÜK HESAP

Mehmet Arif Selim yazdı

Abone Ol

Gazze'de haftalar süren İsrail katliamına, yedi günlük ateşkes ile ara verildi. Her gün on İsrailli esire karşılık, İsrail hapishanelerindeki otuz Filistinli mahkum serbest bırakıldı.

İsarilli esirlerin, kendilerini Kızılhaç yetkililerine teslim eden Hamas'lı mücahitlerle vedalaşma sahneleri; sarılmaları, el sallamaları ve kendilerine çok iyi davrandiklarını açıklamaları insani ve İslami savaş hukukunu gözler önüne serdi.

Öte yandan İsrail'in serbest bıraktığı esirlerin bitkin halleri, örneğin bir çocugun kırılan ku ve morarmış yüzü, İsrail'in gayrıinsani yüzünü tekrar göstermiş oldu.

Katar'da devam eden ateşkes görüşmeleri esnasında, ABD'nin "insani ara tekrar uzatılabilir, fakat kalıcı ateşkese karşıyız" demesi ise ABD'nin insan hakları ve barış dolu(!)  sömürgen yüzünü tekrar ortaya çıkardı.

6 binden fazlası çocuk olmak üzere, 14 bin insanı katleden İsrail'i destekleyen Avrupalı devletlerin, kalıcı ateşkes için kıllarını kıpırdatmamaları da bize; insan hakları, çocuk hakları, özgürlük, demokrasi raconu kesen batı medeniyetinin ikiyüzlü ve sahtekar medeniyetsizliklerini tekrar gösterdi.

Yetmiş üç gazeteci öldüren İsrail'e tek laf edemeyenlerin, "basın özgürlüğü" sayıklamalarının ne kadar boş olduğunu gösterdi.

Türkiye'de, teröre destek verdiği için tutuklanan gazetecileri bahane edip, "hani basın özgürlüğü" diyenlerin ne kadar sahtekar olduklarını gördük bir kez daha.

Türk ordusuna "kimyasal silah kullandı" iftirasını atanlar, İsrail'in kullandığı fosfor bombaları karşısında iki aydır ağızlarını açmamış olmaları da, ne kadar samimiyetsiz olduklarını, emperyalist planların birer figüranı olduklarını yine göstermiş oldu bizlere.

Yedi günlük ateşkes sonrası İsrail yine acımazısca, çocuk kadın demeden bombalıyor Gazze'yi. İnsanlara haftalardır "güneye gidin" diyen siyonist katiller, Gazze'nin güneyini de vuruyorlar. Gazze'yi işgal edecekler.

Süveyş kanalına paralel bir şekilde Ben Gurion kanalı yapacaklar, Davut Koridoru oluşturacaklar,  Turkiye'nin güneyinde terör devleti kuracaklar, olmazsa daha güneyinde Davut Koridoru oluşturacaklar.

"Vadedilmiş topraklar" dedikleri alanda Büyük İsrail kuracaklar. İsrail bunları planlarken, ABD'deki Evanjelistler "mesih" lerine kavuşacaklar. ABD Ortadoğu'yu kontrolüne alacak ve kendisinin dışındaki güçleri burada saf dışı bırakacak.

 Avrupa emperyalizmi Akdeniz'deki gaz kaynaklarına, İsrail'i kullanıp çökecek, vs.vs. Tüm bu hesaplar uğruna çocuklar, kadınlar ve insanlık ölüyor Gazze'de.

Ölenler batılı olmadığı için çağdaş(!) batılı devletler umursamıyor anladık. Peki bu katliam karşısında susan ve büyük bir kısmı "dilsiz şeytan" olmaya razı olan İslam ülkeleri ve müslümanlar nerede?

Sormadan geçemeyeceğim bir soru daha var: Türkiye, emperyalist uşağı olan terör örgütlerine operasyon yaparken "barışsever" pozları yapan, "savaşa karşıyız" bildirileri yayınlayan sözde barış sever özde terörsevici olanlar nerdeler, neden İsrail aleyhine tek kelime duymadık onlardan?

Herkesin bir hesabı var ve bu hesapların şu anki düğüm noktası Gazze. Peki Gazze'den sonraki hesapları ve hedefleri neresi? İste bu soru,  Türkiye'yi ve tüm bölgenin geleceğini ilgilendiren sorudur.

Gazze küresel hesaplaşmanın güncel adıdır.

Ve Gazzeli çocukların cesetleri üzerinden hesap yapanların, hesap verecekleri günler de gelecektir. O gün geldiğinde herkes bu gün hangi safta yer aldığının ve zulme karşı, imkanları ölçüsünde, ne yapıp yapmadığının hesabını verecektir.

Kendilerini  her şeye muktedir sanan zalimler; Nemrut misali, Ebrehe misali, Firavunlar misali, günü geldiğinde yer ile yeksan olacaklar ve kaybedeceklerdir.

Zalimler için yaşasın cehennem...

Gazze'deki mücahitler; Gazze için, çalınmış vatanları Filistin için,  Kudüs için mücadele etmekle birlikte, aynı zamanda vicdan sahibi insanlık için, tüm insanlık için de mücadele etmektedirler. Allah yar ve yardımcıları olsun.

Allah bizi, dünyaya dalıp, üç günlük dünya menfaatlerine aldanıpta,  batıla taraf olanlardan, zulme rıza gösterenlerden eylemesin.

Katil İsrail'i kınamaya ve o katile destek veren şirketleri boykot etmeye devam edelim. Elimizden geleni yapmaktır bizim vazifemiz. Çünkü asıl "hesap günü" çok yakındır ve mutlaka gelecektir...