Türkçede sıkça duyduğumuz "Can çıkar huy çıkmaz" atasözü de bu derin bilgeliklerden biridir. Peki, bu atasözü bize ne anlatır? 

"Can çıkar huy çıkmaz" sözü, insanın doğuştan gelen veya hayatının ilk yıllarında kazandığı temel özelliklerinin, alışkanlıklarının ve karakter yapısının değişmesinin neredeyse imkansız olduğunu ifade eder. Bu sözle anlatılmak istenen, bir insanın yaşamı boyunca karakterini belirleyen ana unsurların, ölümüne kadar onunla birlikte var olacağıdır. İnsanlar zamanla pek çok şeyi öğrenebilir, deneyimleyebilir ve değişebilir; ancak içsel özellikleri, yani "huyları" genellikle sabit kalır.
Bu atasözü, aynı zamanda bir hüzün ve kabullenişi de içinde barındırır. İnsanlar, sevdikleri kişilerin ya da kendilerinin belirli huylarını değiştirmek isterken, bu gerçeğin ağırlığıyla karşılaşabilirler. Sevgiyi, sabrı ve anlayışı zorlayan durumlarda, bazen değiştiremeyeceğimiz şeylerle yüzleşmek zorunda kalırız. Bu yüzleşme, insan olmanın zorluğunu ve aynı zamanda güzelliğini de ortaya çıkarır.

Bir aile büyüğünün, yıllardır süregelen inatçılığı veya bir arkadaşın hep aynı hataya düşmesi, bu atasözünün ne kadar doğru olduğunu hatırlatır bizlere. 
 "Can çıkar huy çıkmaz" sözü, sevgi ve kabulün önemini de vurgular. Birini olduğu gibi kabul etmek, onun değişmeyen özelliklerini benimsemek, gerçek bir sevginin ve dostluğun temelidir. İnsanlar zamanla değişebilir, olgunlaşabilir, ancak bazı temel huyları kalıcıdır. Bu kalıcılığı kabullenmek, sevdiklerimizle daha derin ve anlamlı bağlar kurmamıza yardımcı olur.

Öyleyse, bu atasözünü sadece bir gerçeklik olarak değil, aynı zamanda bir hayat dersini de hatırlayarak değerlendirelim. Sevdiklerimizin huylarıyla, zaaflarıyla ve tüm insanlık halleriyle onları kabul etmek, hem kendimize hem de onlara sunabileceğimiz en büyük hediyedir. Çünkü gerçekten sevgi, bazen değiştirmeye çalışmaktan değil, olduğu gibi kabul etmekten geçer.

Kaynak: HABER MERKEZİ