Birleşmiş Milletler'in (BM) raporlarına göre, sera gazı emisyonlarının büyük bir kısmı gıda tüketiminden kaynaklanıyor.

Bu durum, sürdürülebilir beslenme alışkanlıklarının önemini artırıyor. İşte bu noktada, çevreye saygılı ve sürdürülebilir bir beslenme şekli olarak klimataryen diyeti gündeme geliyor. Bu diyet, çevresel etkiyi azaltmak ve geleceğimizi korumak için tasarlanmıştır.

gida

Klimataryen Diyeti Nedir?

Klimataryen diyeti, karbon ayak izi düşük gıdaların tercih edilmesi üzerine kurulu bir beslenme biçimidir. İlk kez 2015'te New York Times'ta yer alan bu terim, çevreye zarar veren yiyecekler yerine daha sürdürülebilir seçeneklerin benimsenmesini teşvik ediyor.

Çevresel Etkiler ve Sağlık

"Dünya standart bir beslenme şekline geçiş yaptı. Küresel gıda arzının büyük bir kısmı sınırlı sayıda bitki tarafından sağlanıyor. Oysa her bölge, kendi coğrafi işaretli ürününü tüketmeli." - Dilara Koçak

Klimataryen diyeti, hem çevreyi korumak hem de sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmek için bireyleri yerel ve mevsimlik ürünleri tüketmeye teşvik ediyor. Bu diyet, doğal kaynakları korurken, besin çeşitliliğini ve yerel ekonomiyi de destekliyor.

Klimataryen Diyetinin Türkiye'ye Uyarlanması

Türkiye'nin zengin tarım ürünleri yelpazesi, klimataryen diyetinin benimsenmesi için mükemmel bir zemin sunuyor. Tahıl, baklagil ve yağlı tohumların bolca bulunduğu Türkiye, bu diyeti kolaylıkla uygulayabilir.

İsraf ve Çevre Üzerine Etkileri

Küresel gıda arzının yüzde 75'ini mısır, pirinç ve buğdayın da aralarında bulunduğu 12 bitkinin oluşturduğunu belirten Koçak, "Oysa ki her bölgenin kendi kıymetli besinini tüketmesi, kendi coğrafi işaretli ürünü seçmesi hem beslenme davranışı açısından hem de kendi bağırsak mikrobiyotasına daha uygun. Eğer 3 nesil önce atalarınız ne yiyorsa siz onu yemeye devam ederseniz hem o ürünlerin yetiştiği çevreyi, tarımı, toprağı ya da suyu hem de kendi bağırsak mikrobiyotanızı ve biyoçeşitliliği korumuş oluyorsunuz." dedi.
"Tahılların, baklagillerin, yağlı tohumların, mevsiminde sebze ve meyvenin olduğu bir beslenme şekli çevre dostu.İsraf edilen gıdaların küresel sera gazı emisyonlarına etkisi büyük. Tüketim alışkanlıklarımızı değiştirerek bu etkiyi azaltabiliriz."
"Toprağı pestisitlerle, aşırı kimyasal kullanımıyla bozduk. Yediğimiz domatesin, elmanın meyvenin sebzenin lezzeti yerinde duruyor olabilir ama içerisindeki vitamin mineral dengesi hakkında çok endişemiz var. Çünkü toprağın mineral yapısını bozduk. Her gün karşımıza istilacı türler çıkıyor ya da hasatlar eskisi kadar iyi olmuyor. Çünkü çevreye ve doğaya iyi bakmazsak ondan gelen ürün, mahsul de bizim bedenimize iyi gelmiyor. Dolayısıyla doğrudan ilişkili. İklim hasta, dünya hastaysa insan da hasta."- Dilara Koçak

Gıda israfının azaltılması ve sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarının benimsenmesi, klimataryen diyetinin temel prensipleri arasında yer alıyor. Bu yaklaşım, çevre üzerindeki baskıyı azaltırken, aynı zamanda kaynakların daha verimli kullanımını sağlıyor.

Klimataryen beslenme tarzı, sadece çevre için değil, aynı zamanda sağlığımız ve gezegenimizin geleceği için de önemli bir adımdır. Bu diyeti benimseyerek, hem kendimize hem de dünyamıza karşı sorumluluğumuzu yerine getirebiliriz.

meyveler (2)

WhatsApp’ta Genç Gazete kanalını takip edin:

https://whatsapp.com/channel/0029Va9sUvv7YSdBkk9nnX0G

KANALI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN

NASIL TAKİP EDEBİLİRSİNİZ ?

Eğer bu yazıyı mobil web tarayıcıdan ya da uygulamadan okuyorsanız BURAYA tıklayarak abone olabilirsiniz.

Whatsapp İhbar Hattımıza haber göndermek için;

0532 696 30 57

Editör: AYHAN BAYRAKTAR