Cuma namazına geç kalanlar bu ibadetlerini nasıl tamamlamalı?
Müslümanların haftalık ibadetlerinden olan Cuma namazı, belli kurallar çerçevesinde ifa edilir. Peki, Cuma namazına geç kalanlar bu ibadetlerini nasıl tamamlamalı?
İşte Din İşleri Yüksek Kurulu'nun rehberliğinde, Cuma namazına geç kalanlar için yol gösterici bilgiler.
İmam Selam Vermeden Önce Gelenlerin Durumu
Geç Kalarak Cuma Namazına Yetişenler
Cuma namazına imam selâm vermeden önce yetişen cemaat, bu durumda namaza yetişmiş sayılır. İmamın selâmından sonra, eksik kıldıkları rekatları tamamlamaları gerekir.
"Cuma namazına imam selâm vermeden önce yetişen kimse bu namaza yetişmiş olur. Bu kişi imamın selâm vermesinden sonra namazını kendisi tamamlar." - Kâsânî, Bedâi‘, 1/267
Camiye Cumaya geç kalanlar dikkat!
Cuma namazının bir rek'atına yetişen kişi imamın selâmından sonra, ayağa kalkarak bir rek'at daha kılar, namazı tamamlar ve selâm verir. Kendi başına kıldığı bu rek'atta Sübhâneke, besmele, Fâtiha ve zammı sûre ya da birkaç âyet okur.
Cuma için Camiye geç kalan kişi ikinci rekatı da kaçırmışsa, yani imam ikinci rekatın da rükusunu yapıp oturmuşsa, yine de Cumaya yetişmiş sayılır.
İmam selam vermeden yetişen kimse, imamın selâmından sonra ayağa kalkar ve imamla kılamadığı iki rek'atı kılarak namazı tamamlar ve selâm verir. Böylece cuma namazını tamamlamış olur.
Hutbeyi kaçırmış olsa da Cuma namazını kılmış olur.
İmamın Selamından Sonra Gelenler
İmamın selâmından sonra camiye gelenler ise, Cuma namazına yetişememiş sayılır. Bu durumda onların öğle namazını kılmaları gerekmektedir.
"İmamın selâmından sonra camiye gelen kimse ise namaza yetişmemiş olur." - Kâsânî, Bedâi‘, 1/267
Farklı Mezheplerin Görüşleri
Mâlikî ve Şâfiî Mezheplerine göre Cuma namazına geç kalanlar
Mâlikî ve Şâfiî mezheplerine göre, Cuma namazına en az bir rek'at yetişmek gerekiyor. Bu mezheplere göre, imamın ikinci rek'at rükûundan doğrulduktan sonra yetişenler, namazlarını öğle namazı olarak tamamlar.
"Mâlikî ve Şâfiîlere göre cumaya yetişmiş sayılabilmek için en az bir rek'atı imamla birlikte kılmak gerekir." - Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, 1/567; Haraşî, Şerhu Muhtasar, 2/84