Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ekonomiye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, seçim sonrasında ekonomide beklenenin aksine bir durumun ortaya çıkmadığını vurgulayarak, hükümetin normal programının kararlılıkla devam ettiğini belirtti. Ekonomideki mevcut yönelimlerin, öngörülen yol haritası çerçevesinde şekillendiğini ve bu doğrultuda ilerleme kaydedildiğini ifade etti.
Yılmaz, özellikle Merkez Bankası'nın rezerv politikasına değinerek, bu dönemde önemli bir rezerv artışı yaşandığını dile getirdi. Merkez Bankası'nın rezerv biriktirme politikasının, ekonomik istikrarın sağlanması ve döviz kurlarındaki dalgalanmaların etkilerini minimize etme amacıyla benimsendiğini vurguladı. Bu süreçte elde edilen güçlü rezervlerin, ekonomik açıdan dış şoklara karşı daha dayanıklı bir pozisyon oluşturduğunu söyledi.
Ayrıca, Yılmaz ekonominin genel durumuna ilişkin de bir değerlendirme yaptı. Ülke ekonomisinin istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ettiğini belirterek, kamu maliyesinin sağlam temeller üzerine inşa edildiğini ve yapısal reformların hayata geçirilmesi için kararlılıkla çalışıldığını dile getirdi. İhracatın ve yatırımların artış gösterdiğini, istihdamın ise istikrarlı bir şekilde genişlediğini ifade etti.
Yılmaz'ın açıklamaları, hükümetin ekonomi politikalarına ve uygulamalarına olan güveni pekiştirmeye yönelik bir nitelik taşıyor. Bu açıklamalar, ekonomik istikrar ve güvenin sürdürülmesi için atılan adımların önemini vurguluyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kabine Toplantısı sonrasında basın mensuplarının karşısına geçerek Türkiye'nin ekonomik ve reform gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, seçim öncesinde ekonomideki belirsizliklerle ilgili yapılan spekülasyonlara dikkat çekerek, seçim sonrasında ise ülkenin normal programının kararlılıkla devam ettiğini vurguladı. Özellikle döviz piyasasıyla ilgili öngörülerin aksine, ekonominin istikrarını sürdürdüğünü belirtti ve Merkez Bankası'nın rezervlerinin güçlendiğini dile getirdi.
Seçim sonrasında atılacak adımlara yönelik değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, seçimsiz bir döneme girildiğini ve bu sürenin Türkiye için büyük bir fırsat penceresi sunduğunu ifade etti. Bu süreçte, orta ve uzun vadeli konulara odaklanmanın önemine vurgu yaptı. Ülkenin ekonomik açıdan üst orta gelir grubunda olduğunu belirten Yılmaz, yapısal dönüşümlerle rekabet gücünün artırılması, sanayide verimliliğin artırılması, dijitalleşme ve yeşil dönüşüm gibi alanlarda reformların önemli olduğunu dile getirdi.
Özellikle kamu yönetimi sisteminin daha verimli hale getirilmesi ve bürokrasinin sadeleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, bu doğrultuda orta vadeli programda çerçevenin zaten belirlendiğini ve reformların peyderpey hayata geçirileceğini belirtti.
Kamuda tasarruf konusuna da değinen Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nın bu konuda çalışmalar yürüttüğünü ifade etti. Kamuda tasarrufun öncelikli bir konu olduğunu vurgulayan Yılmaz, harcamaların azaltılmasının yanı sıra mevcut harcamaların daha verimli hale getirilmesi, önceliklendirilmesi ve ekonominin rekabet gücüne katkı sağlayacak şekilde yönlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Yılmaz, tasarruf için yasal düzenlemelerin yanı sıra genelgeler, idari kararlar ve uygulamaların da önemli olduğunu belirtti. Bu kapsamda, bazı konuların yasal düzenlemelere ihtiyaç duyduğunu ancak bazılarının ise idari kararlarla veya uygulamalarla çözülebileceğini ifade etti.
Yılmaz, reform ve tasarruf çalışmalarının önemli bir mesafe katettiğini ve ilgili kurumlarla bir araya gelerek sonuçlandırılacağını ifade etti. Mehmet Bey'in yurt dışı programı sonrasında ilgili kurumlarla bir araya gelerek bu çalışmaları tamamlayacaklarını belirtti. Bu açıklamalar, Türkiye'nin ekonomik ve yönetimsel dönüşüm sürecinde atılacak adımlara yönelik önemli bir yol haritası olarak değerlendirilebilir.